Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
XVII. yüzyılda dilenciliğin en mühim merkezi Paris şehridir. Muazzam bir teşkilatı olan bu eski Paris dilencilerinin iki gelir kaynağı vardır: Biri dilencilik biri de hırsızlık... Fransa Enstitüsü azalarından F. Funck Brentano'nun kaydına göre 1610-1643 tarihleri arasında saltanat sürmüş olan XIII. Louis'nin son yıllarında Paris dilencilerinin sayısı kırk bini bulmuştur. Ve bu da o zaman ki şehir nüfusunun mühim bir kısmı demektir. Buna mukabil, eski Türkiye'nin azamet devrinde memleketimizi yıllarca tetkik etmiş, Batı yazarları Türkler içinde dilenci olmadığını tespit etmekte ittifak etmişlerdir.
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
"Ahmedî-Dâstân ve Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osman" Çalışma, Atsız'ın hazırladığı ve 1949'da Türkiye Yayınevi tarafından yayımlanan Türkiye Tarihleri I adlı eserin 1-35. sayfaları arasında yer almaktadır. Atsız'ın çalışması, Ahmedi'nin İskendernâme'sinin sonunda yer alan Osmanlılarla ilgili bölümün ilmî yayınıdır.
Atsız'ın Dostları ve Ziyaretçileri: Türk milliyetçiliğinin "uyutulma dönemi"nde Atsız'ın da faaliyetleri sınırlıdır. Günleri, yollarda ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde geçmektedir. Tanıdıkların, kendisini merak eden Türkçülerin ziyaretlerinin de ardı arkası kesilmemektedir. Ya bilhassa öğle tatillerinde kütüphanede, ya da
Ölümü üzerine yazdığı bir yazıda Yılmaz Öztuna da Atsız'la dostluğunu anlatır. 1951 yazında İsmail Hami Danişmend'in evinde tanışmışlardır. Öztuna o sırada 21 yaşındadır: "Tam 24,5 yıl, çeyrek asır süren bir gerçek ve nâdir tesadüf edilen dostluktu... Atsız'la çeyrek asır ayda birkaç defa mektuplaştık. 1957'ye kadar benim daha çok Paris'te yaşamam bu âdete yol açmıştı."
Atsız ve Arkadaşları Eylemde: Fatih'in Türbesini Temizliyorlar: Atsız yine Süleymaniye Kütüphanesi'ndeydi. Oradaki tasnif işine devam ediyordu. 1952 yazının bir tatil gününde öğrencileri Altan Deliorman ve Erk Yurtsever ile Divanyolu'ndaki bir kıraathanede buluşmuştu. Sonra birlikte Fatih'in türbesine gittiler. "Türbeye
Reklam
... 13 Şubat 1878 Çarşamba günü yayınladığı fermanda, "Meclis-i Mebusan'ın süresiz olarak kapatıldığı"nı duyurdu. "Sultan Abdülhamid'e düşmanlık" modasına kendini kaptırmamış tarafsız tarihçiler, "bunun mecburiyet hâline geldiği"nde birleşmektedirler. İsmail Hami Danişmend'in bu husustaki görüşü şöyledir: "Herhalde ilk Meclis-i Mebusan dağılmayıp devam etmiş olsaydı, Osmanlı İmparatorluğu yirminci asrı idrak etmeyip, daha on dokuzuncu asrın sonlarında inhilal edip [yıkılıp] giderdi..."
Sayfa 481 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
TARİHLER VE OLAYLAR (1950-1960) 02 Nisan 1950: Milliyetçiler Federasyonu kuruluyor. 14 Mayıs 1950: Cumhuriyet Halk Partisi iktidarının sonu. Seçimi Demokrat Parti kazanıyor. 21 Eylül 1950: Atsız, Haydarpaşa Lisesi edebiyat öğretmenliğine tayin ediliyor. 04 Ekim 1950: Türkçüler Yardımlaşma Derneği'nin kuruluşu. Başkan: Nihâl Atsız. 06
"Pâyin sadası gelse de sen hiç gelmesen Men dinlesem kıyamete dek, vuslat istemem Bulsam izinle semtini, ol semte irmesem Aşsam zamanı hasretin endamı gelmeden" İsmail Hami Danişmend
Sayfa 23 - TDK YayınlarıKitabı okuyor
"On dördüncü asır Arap seyyâhı İbni Batûta da Kırım halk tabakasından Müslüman-Türk kadınlarının kocaları başka taraflarda meşgul oldukları veyahut işsiz durdukları sırada çarşılarla pazarlarda gidiş gelişlerindeki, alış-verişlerindeki ve mallarına tasarruflarındaki serbestliklerine hem hayran hem müteessir olmuştur. Çin vakanüvîsinin çok haklı olarak ifade ettiği gibi, Türklerde kadın şahsî asâlet timsâli sayıldığı için, şeref ve haysiyyetini ihlâl edecek bir harekette bulunamaz: Türklerin asîl kadınları vardır."
Sayfa 106Kitabı okudu
658 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.