Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hitler, Alman ırkını iyileştirmek adı altında binlerce zihinsel engelli insanı ötenazi aracılığıyla öldürtmüştür. Hitler, bütün siyasi partileri, sendikaları dağıttı ve mahkemeleri Nazileştirdi. Kiliselere müdahale etti; binlerce papazı ve din adamı tutukladı veya öl- dürdü, özgürlük alanını ortadan kaldırdı, insanlar üzerinde büyük bir korku ve baskı İmparatorluğunu kurdu. Ülkede tam bir Nazi terörünü hâkim kıldı. Almanyada tek bir otorite vardı, o da Führer'in otoritesidir. Demokrasiden diktatörlüğe uzanan, bir dönemi kan ve gözyaşına boğan bir diktatörün yaşam öyküsüydü.
Sayfa 390 - Erasmus yayınlarıKitabı okudu
"Baş dönmesini önlemek isteyen bir kimse, salıncağın hareketini tayin eden kanunu keşfe çalışmak zorundadır. Tarihte, bir saat hareketi; mutlakiyetten demokrasiye, demokrasiden mutlakiyetçi diktatörlüğe gidip gelen bir sarkaç hareketi karşısında bulunuyor gibiyiz."
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
Tarihte bir sarkaç hareketiyle karşı karşıya oldugumuz anlaşılıyor: Mutlakiyetten demokrasiye, demokrasiden bir kez daha mutlak diktatörlüğe dogru sallanıp duruyoruz.. İnsanların elde edip elde tutmayı başarabilecekleri bireysel özgürlüğün miktarı onların politik olgunluğuna bağlıdır.
Sayfa 164 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Tarihte bir 'sarkaç hareketi' ile karşılaşmışa benziyoruz: mutlakiyetten demokrasiye, demokrasiden diktatörlüğe gidip geliyoruz.
Sayfa 176 - Yağmur Yayınevi 1976 BaskısıKitabı okudu
Mutlak özgürlük var mıdır evlilikte? Peki nerede başlar demokrasiden diktatörlüğe geçiş? Özgürlüğün olmadığı yerde aşktan söz edilebilir mi hâlâ?
Bir dönem Arap dünyasında iki farklı siyasi grup arasında hatırı sayılır bir tartışma yaşandı. İlki; daha özgün ve insancıl gözüken "Arap sosyalizmi" taraftarları, ikincisi ise "bilimsel sosyalizm"i, diğer adıyla Marksist Komünizmi yozlaşmış, yerel imitasyondan daha üstün gören ve ideal topluma ulaşmadaki tek doğru yolun bu olduğunu düşünen grup. 1 990'ların başlarında, her iki tür de tamamen itibarsızlaştırıldı. "Bilimsel sosyalizm", menşe ülkelerinde feci kasvetli ve dramatik bir şekilde başarısızlığa uğradı. Arap sosyalizmi ise her geçen gün sayısı artan gözlemciler tarafından inanıldığı gibi vaat ettiği ekonomik gelişmeyi sağlamaktansa buna engel oldu. Buna ek olarak Arap dünyasının izlediği siyaseti hem geleneksel Arap hoşgörüsünden hem de Batı tipi siyasi demokrasiden koparıp, yönünü Orta ve Doğru Avrupa'daki menfur modelleri izleyen bir totaliter diktatörlüğe doğru çevirdi.
Reklam
Bir dönem Arap dünyasında iki farklı siyasi grup arasında hatırı sayılır bir tartışma yaşandı. İlki; daha özgün ve insancıl gözüken "Arap sosyalizmi" taraftarları, ikincisi ise "bilimsel sosyalizm"i, di­ğer adıyla Marksist Komünizmi yozlaşmış, yerel imitasyondan daha üstün gören ve ideal topluma ulaşmadaki tek doğru yolun bu oldu­ğunu düşünen grup. 1990'ların başlarında, her iki tür de tamamen itibarsızlaştırıldı. "Bilimsel sosyalizm", menşe ülkelerinde feci kas­vetli ve dramatik bir şekilde başarısızlığa uğradı. Arap sosyalizmi ise her geçen gün sayısı artan gözlemciler tarafından inanıldığı gibi vaat ettiği ekonomik gelişmeyi sağlamaktansa buna engel oldu. Buna ek olarak Arap dünyasının izlediği siyaseti hem geleneksel Arap hoş­ görüsünden hem de Batı tipi siyasi demokrasiden koparıp, yönünü Orta ve Doğru Avrupa'daki menfur modelleri izleyen bir totaliter diktatörlüğe doğru çevirdi.
Sayfa 91 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
_Bana, “Sen kral mısın yoksa yasacı mısın ki politika üstüne yazı yazıyorsun?” diye soracaklara cevabım: Hükümdar ya da yasacı olsaydım, ne demek gerektiğini söyleyip vaktimi boşuna harcamaz, ya yapacağımı yapar ya da susardım. _Niyetim, insanları oldukları gibi, yasaları da olabilecekleri gibi ele alıp, toplum düzeninde güvenilir ve haklı bir
Mutlak özgürlük var mıdır evlilikte ? peki nerede başlar demokrasiden diktatörlüğe geçiş ? Özgürlüğün olmadığı yerde aşktan söz edilebilir mi ?
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.