1035 syf.
10/10 puan verdi
·
68 günde okudu
Dmitriy Nabokov'un incelemesi...
Kitabın başında İncil'den bir alıntı: "İçim nefretle dolu, öcümü alacağım." "Tolstoy, düzyazıda Rusların en büyük yazarıdır. Şunu keşfetti Tolstoy: (Hiç kuşkusuz, kendisi de bilemedi keşfini) Yaşamı, çok hoşa gidecek bir biçimde, tastamam, biz insanoğullarının zaman duygusuna denk düşecek biçimde canlandırmanın yöntemini... Saati
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 201739,7bin okunma
Barbar iyi bir isim değil, bir hakaretti. Eski Yunanlılar kendilerini çok medeni insanlar olarak görürlerdi. Taş veya ahşaptan yapılma güzel evlerde otururlardı. Evlerinde mutfak ve banyo vardı. Yu­nanlı kadınlar günün çoğunu evde geçirir, ev işi yapan ve yemek pişiren köleleri gözetip denetlerlerdi. Bazı Yunanlı erkekler ticaret, çiftçilik veya
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Hiçbir hakiki ilham yoktur ki dünyadan daha engin bir ruhun anormalliğinden çıkmasın… Bir Shakespeare’in ve bir Shelley’in sözlü yangınlarında, kelimelerin külünü hissederiz; bir evren yaratma imkansızlığının düş kırıklığını ve kokusunu… Sözcükler, iç genleşmenin eşdeğerine hiçbiri ulaşamıyormuşçasına birbirlerinin ayağına dolanır; imge fıtığıdır bu, günlük kullanımdan doğmuş ve mucizevi bir biçimde kalbin en yüksekliklerine çıkarılmış zavallı kelimelerin aşkın bir biçimde kopmasıdır.
Hislerini bastırma. Çünkü sende biliyorsun, bastırılan şey her ne olursa olsun kendini ifade edemez. Sıkışır, sıkılır, sıkıntı yaratır. Bir gün bir yerde mutlaka patlar, hiç beklenmedik bir gürültü koparır. Tane tane söyleyebileceklerin diline dolanır, sessizce anlatmak istediklerinin sesi gider en uzak ülkelere yayılır. Sen sakın hislerini bastırma. Onları görmezden gelme ve kendini onlara yabancılaştırma. Görmezden gelme ve kendini onlara yabancılaştırma.
Sayfa 118
Bir Shakespeare'in ve bir Shelley'nin sözlü yangınlarında, kelimelerin külünü hissederiz; bir evren yaratma im­kansızlığının düş kırıklığını ve kokusunu ... Sözcükler, iç genleşmenin eşdeğerine hiçbiri ulaşamıyormuşçasına birbirlerinin ayağına dolanır; imge fıtığdır bu, günlük kullanımdan doğmuş ve mucizevi bir biçim­de kalbin yüksekliklerine çıkarılmış zavallı kelimelerin aşkın bir bi­çimde kopmasıdır.
Hep açlığında büyür yaşamın Hep korkulusunda dolanır Gezer durur elden ele Şiirsiz sancılar kıvranır Zavallı tutsak yürek Bugün onlardadır yarın bizde Çırpınır ha çırpınır Bir ağlamaklı şiir dizesi Bir yıpranmış imge diye Alır başını bazen çekip gider Taksit taksit konuşur arkadan Yaşanmış coşkuları taklit eder Yanıbaşında boğulurken şafak Ve katledilirken ter Oturur kanın üstüne şarap içer Mevsimleri de bilmez ama Her mevsimde üç renge girer
Reklam
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.