Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
—Bazı vakalar karşısında, kaza ve kader demekten başka çare bulunmuyor...
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
Reklam
Atsız Taşınıyor-Bostancı'daki Evin Şartları Çok Kötüdür Hacaloğlu'na yazılan 05 Aralık 1972 tarihli mektuptan Atsız'ın Bostancı'daki daireye de nihayet taşındığını öğreniyoruz. Evin kaloriferleri ve elektrikleri henüz çalışmamaktadır, kitaplar da eve sığmamıştır. Atsız'ın bu yeni evi, Bostancı'da dört katlı bir
Atsız Yine Rahatsız-Bu Defaki Rahatsızlık Bronşit Atsız'ın yorgunluğuna 13 Ocak 1972'de bir de hastalık eklenmiştir: Bronşit. Hastalığını 4/5 Şubat tarihli mektubunda Hacaloğlu'na bildirdiğine göre 23 günden beri bronşittir. Üstelik bir türlü ısınmayan bir evde yaşamaktadır. Mektubunda şöyle diyor: "Hele bu kış, beni fenersiz yakaladı. 13 Ocak'tan beri hastayım. Bir türlü geçmeyen bir bronşit beni eve bağladı. Sobasız odalarımızda ısı bazen 2 dereceye kadar düşüyor. Bronşitli bir hasta için bu ısıda kalkıp soba yakmanın ne belâ olduğunu çekmeyen bilmez. Oturduğum odada hem aygaz sobası, hem de gaz sobası yanıyor. İkisi birden yanınca palto ile oturulur hâle geliyor. Fakat bu odadan dışarı çıkmak mühim bir problem. Neyse..." (Hacaloğlu 2013: 167-168). 5/6 Mart'ta yine Hacaloğlu'na yazdığı mektupta “Benim hastalığım tamamı ile geçti." diyor (s. 172). Demek ki hastalık bir aydan fazla sürmüştür. Fakat 24 Nisan'da yine Hacaloğlu'na yazdığı mektupta "Hâlimi, eski bir hekim gözüyle pek beğenmiyorum." demektedir (Hacaloğlu 2013: 188). 04 Haziran'da Oraltay'a yazdığı mektupta da yine rahatsızlığından bahsediyor: “Ben rahatsız olduğum için evden çıkıp oralara kadar gidip bakamıyorum. (Bostancı'da yapılmakta olan evin durumundan bahsediyor.) Rahatsızlığım, yaz nezlesi denen berbat bir şey. Sokağa çıkıp terlemeye gelmiyor. Bu da, kışın geçirdiğim bronşitin devamı." (Hacaloğlu 2013: 195).
Eski söylenceler Pandora'nın Kutusu konusunda değişik yorumlarda bulunuyor. Bir söylenceye göre tanrılar Pandora'ya mühürlü bir kutu veriyor ve bunun insanlığa bir armağan olduğunu söylüyorlar. Öte yandan kutunun içinde ne olduğunu açıklamıyorlar ve kısa sürede Pandora merakına yenik düşüyor . Kutuyu açar açmaz içindeki tüm kötülükler (hastalık, acı, keder, delilik, kıskançlık ve ölüm) etrafa saçılıyor. Pandora hemen kutunun kapağını kapatıyor ama içeride yalnızca umut kalmıştır.
Atsız Taşınıyor-Bostancı'daki Evin Şartları Çok Kötüdür...
Hacaloğlu'na yazılan 05 Aralık 1972 tarihli mektuptan Atsız'ın Bostancı'daki daireye de nihayet taşındığını öğreniyoruz. Evin kaloriferleri ve elektrikleri henüz çalışmamaktadır, kitaplar da eve sığmamıştır. Atsız'ın bu yeni evi, Bostancı'da dört katlı bir apartmanın zemin katında bulunan 8 numaralı dairedir. 100
Reklam
...medeniyet yeni bir salgın hastalığa yavaş yavaş, sindire sindire, gizli gizli yakalanıyordu, bu hastalık eski çağlardaki gibi fizyolojik değildi ve kimseyi ölüme de götürmüyordu ama etkide bulunduğu çevre açısından onlardan daha ileri ve etkin olduğu rahatlıkla söylenebilirdi. Bu hastalığın adı aynılaşmaydı.
“Dostoyevski’nin bıraktığı ilk izlenim daima dehşet duygusu olmuştur. İkincisiyse yüceliktir. İlk bakışta kaderi de tıpkı bir köylününkini andıran simasının sıradanlığı kadar dehşet verici aleladedir. Bu dermansız bedene altmış yıl boyunca ızdırabın her türlü araçlarıyla işkence edildiğinden bu kader ilk bakışta anlamsız gelebilir. Yoksulluk
Doğa açısından insanın tek önemi türünü devam ettirmesi Joseph Campbell Bu yüzden çocuğu olduktan sonra bir insan doğa bakımından ölü sayılır diyor ne acı değil mi . Dostluğun insancılığın sanatın ve bilimin kalıcı değer ölçülerini vurguluyor bunca tedirginlik ve kıvranma içinde huzur bulabilmeni tek yolu bu ölçekte düşünebilmek . Sürüden ayrılan
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.