Passionately he wished to know nothing about himself anymore, to have rest, to be dead. If there only was a lightning bolt to strike him dead! If there only was a tiger to devour him! If there only was a wine, a poison which would numb his senses, bring him forgetfulness and sleep, and no awakening from that! Was there still any kind of fi lth he had not soiled himself with, a sin or foolish act he had not committed, a dreariness of the soul he had not brought upon himself? Was it still at all possible to be alive? Was it possible to breathe in again and again, to breathe out, to feel hunger, to eat again, to sleep again, to sleep with a woman again? Was this cycle not exhausted and brought to a conclusion for him?
"...
İnsan değil insanlıktı ölen mahzunun ahında
İman tamam olmuştu müslüman duruşunda
Haykırıyor aslan gibi Refah meydanında
Amma duyan var mı fi's-semavâti ve'l- arzda... "
| Süleyman Yıldız
Otuz beş yaşındayım, 13 yıldır evliyim; 7 7 yaşında kızım, 7yaşında oğlum var. Üniversite lisans mezunuyum, eşim lisemezunu. Altı sene süren birliktelikten sonra eşimle anne-ba
ba rızası olmadan evlendim! Altı sene görmediler bile eşimi;kültür farkı var diye.Ben uç bir örneğim sanırım; benim ailemin maddi durumu iyi, eşimin aile durumu kötü; ben üniversite, eşim lisemezunu; evlendiğimizde ben özel bir bankada çalışıyordum,
eşim mağazada. Benim annem göçmen Trakyalı, babam lazKaradenizli, eşim kürt Doğulu. Annem alevi, babam hane-fi, eşim şafi.Bana kalırsa her şey bahane hayatta; biraz huzur, birazaza kanaat, en çok da sağlık önemli.
Hayat hikâyem çok uzun, yazmakla bitmez, ama şu an bu
kadar farklı kültürlere rağmen çok sık bir araya gelen ve bir
likteyken konuşulan farklı şivelerden ötürü tiyatrodan farksız
olan bir aileyiz!
gösterimi bir insan yaşamı boyunca sürecek bu fi mi ancak kendi yaşamlarından vazgeçip, başka birine ait bir yaşamın detaylarına ilgi gösterecek kişiler izleyebilir.
Kim kim namazda ayakta Kur'an okursa,okuduğunun her harfi mukabilinde ona yüz sevap vardır. Kim ki abdestli olarak fakat namazın haricinde okursa ona yirmi beş sevap vardır. Kim ki abdestsiz olarak kuran okursa ona on sevap vardır (ezberden)
Kaynakları bu kadar zengin bir gezegende yaşayan 7,5 milyar insan açlıktan ölebileceklerine inandırılarak sürekli çalıştırılırken tohumların,hayvanların genetiğiyle oynanıyor ve insanın temel besin kaynağı kontrol altına alınıyordu. Su bile artık başkalarınındı, içebilmek için ödemeniz gerekiyordu.
Doğru sabırsızca, tırnakları kesilmiş ellerini detaylı bir şekilde inceledi. Her bir tırnağa tek tek bakarken, "Bu sefer 6360 dakikada uzadılar," dedi.
Üniversite sınavlarına tek başına çalışarak girmiş,burslu olarak psikolojiyi kazanmış ve devletin Doğru için verdiği cüzi bir miktar aylık sayesinde, hiç kimseden hiç bir yardım almadan,birincil ihtiyaçlarını minimumda da olsa hep karşılayabilmişti.
Nuh Suresi, 21 - 23. Ayetler:
"Nûh, 'Rabbim, dedi, doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve çocuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydular."
"Onlar çok büyük tuzaklar kurdular."
"Dediler ki: 'Sakın ilâhlarınızı bırakmayın; hele Vedd'en, Suvâ'dan, Yeğus'tan,
Kafasını yarım örten krem rengi şalı, solmuş,makyajsız yüzü,tozlu,çıplak ayaklarıyla Can'ın hayatında gördüğü en canlı, en gerçek, en güzel yaratıktı bu.
İmam Gazali Kişinin namazdaki hâli ,hükümdara bir câriye takdim etmeye kalkışanın haline benzer. Namazda niyet ve ihlas bulunmaması, cariyenin cansız yani ölü olması demektir. Hükümdara ölü bir cariye takdim etmeye kalkışan, onunla alay ediyor demektir. Bu hareketiyle de boynunun vurulmasına müstehak olur. Namazlar rüku ve secdelerinin zayi edilmesi azanın yok olması demektir zikirlerin (namazda okunan şeylerin) zayi edilmesi ise ,cariyenin gözlerinin yok olmasıdır. Gene namazda kalp huzur ve sükûnun bulunmaması okunan sure,ayet ve duaların manalarından gafil olunması gözlerin kör ve kulakların sağır olması demektir. Bu vasıflarda bir cariyeyi hükümdara hediye etmeğe kalkışanın hâl ve akıbetinin ne olacağını ise herkes tahmin edebilir.