Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"+Sen de haklısındır ya. Vallahi bak. Haklısındır. Doğru zamanı bulamamışsındır, bir sebebin vardır, ya vardır bir şey, haklısındır... Sonucu değiştiriyor mu? Herkes kendince haklı. Sor, Adem de haklı. Ben ilk defa kendi hayatımla ilgili bir şeyi fark ettim. Benim tutunduğum kim varsa, onların hayatında yancıyım ben. Bu seninle alakalı değil, bu kimseyle alakalı değil. Bu benimle alakalı. Kendi dertlerimi ben çözerim. Sizin dertlerinizi de, benim çözeceğime o kadar iknayım ki... Böyle düşünmeden cengâver gibi atlıyorum her olayın içine. Adem'i yaralarıyla sevdim, yaralarından sardım. Neye ihtiyacı vardıysa, hep en iyi ben bildim. Senin de, teyzemin de... Benim, bana değer verin çığlığım, başkasının hayatı için kendimi paralamam. Başkasına ışık olmaya çalışmam. Ya ben, belki de bu yüzden bu kadar karanlıkta kaldım Süreyya. Ben belki de bu yüzden bu kadar görünmezim. Belki de bu yüzden bu kadar çabuk benden vazgeçiliyor. Ben hep başka bir ışık bulunana kadarım. - Ben böyle hissettirdiğim için gerçekten özür dilerim. Ama benim böyle bir... +Bu seninle ilgili değil. Bu seninle ilgili değil, bu benimle ilgili. Nerede benim hikayem? Ya Süreyya ben düşünüyorum, düşünüyorum, hayatımdaki hiçbir hikayede merkezde değilim ben. Kendimden vazgeçmek benim en iyi bildiğim yol. Benim kendi hikayemi bulmam lazım. Kendi hikayemi hatırlamam lazım. Benim bunun için de, sizin hikayelerinizden çıkmam lazım. Eğer bana gerçekten bir şey yapmak istiyorsan, beni benimle bırak. -Yapamam, yapamam. Ben bırakamam seni kızım böyle. Bunu benden isteme nolur. Dilara, biz aileyiz. +Ben senin ailen olmak istemiyorum ya..."
Dışarı çıktık. Puşkin heykelinin önünden geçtik. Strasnoy Manastırı'nın arkasındaki öbür parka doğru sessizce yürüdük... Garip bir kadere doğru yürüdük. Çünkü bu öğrenci arkadaşım, ilk karım olacakmış meğer... Kızım Süreyya'nın annesi. Ve halen Bakü'de yaşayan torunlarımın anneannesi... (Bir torunum Nâzım'ın vefat ettiği gün doğduğundan kızım Süreyya ona Nâzım adını vermiş.)
Sayfa 418 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Süreyya
Nerede huzur bulacaksın Süreyya? Kendine biraz ihtimam göster kızım. Böyle derdi annesi. Şimdi düşündüğünde onun tüm bu yakarışlarına yanıt verip veremediğini bilmiyordu. Can havliyle yaşıyorum anne, demesi gerekirdi belki de, anlatmaya çalışması: Ne hissettiğini neden yabancılık çektiğini. Oysa gençliğinin ilk günlerinde, içinde büyüyüp duran o duyguları anlatacak kelimelere sahip olmadığını artık biliyordu
Sayfa 19 - YKY
Benim babam da bir eğitimci. Ona baktıkça hep, "Nasıl olur da bir başkasının çocuğunu bu kadar benimseyip baba şefkatiyle yaklaşabilirsin?" diye sorgulardım. O da bana, "Gönül bağı başkadır kızım. Gönülden sevdin mi her şey tamamlanır," derdi.
464 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Bu romanda anlatılanlar hayal ürünü değildir. Mekân hayal ürünü değildir, zaman hayal ürünü değildir ve o yeniyetme vatan evlatları hayal ürünü değildir. Bu hikâye sadece savaşın yıkıp geçtiği bir nesli anlatır. Yusuf 29 Ekim 1933 Cumhuriyet 'in onuncu yılında İstanbul'da coşkulu kutlamalara kızı Benan ile katılır. İzcileri görünce bak kızım keşşaflar der. Benan o demek baba onlar izci değil mi? deyince ,Yusuf acı bir gülümsemeyle anlatmaya başlar. Onlar; İstanbul Sultani okulunda henüz 17 yaşında olan gençler. Yusuf, Süreyya, Feyzi ve Hüsrev. Keşşaf olarak seçilir ve hocaları Ahmet Robenson ile sonbahar günü kampa giderler. Burada artık kendilerine izci denilmesi gerektiğinin bildirisi geldiğini öğrenirler. İzci yemini ederler. Aşkla tanışan bu gençlerin , Beyoğlu Kız Mektebi 'nden Güzide, Refika,Mehpare isimli kız arkadaşları olur. Eğlenceli okul yıllarından cehheye uzanan yol. Savaş Çanakkale 'ye kadar gelmiştir ve düşman topraklarımıza girmek istiyor. Gençler gönüllü cehheye yazılır. Aileleri karşı çıkar ama elden ne gelir. Söz konusu vatandır. Mektupla veda etmiştir Süreyya ve Yusuf. Vatan ve ettikleri yemin önemlidir artık onlar için. Güzide ve Refika peşlerinden hastabakıcı olarak cepheye gitmenin bir yolunu bulurlar. Ama o kara gece de ölüm her yerdedir. Şehit olan 3 arkadaşı anarlarken gözyaşları sel olur ve okul müdürü bir daha yoklama almaz. Yazarın okuduğum ilk kitabı, sade ve akıcı bir dille yazılmış. Diğer #incirkuşları ve #meyra kitaplarını da en kısa zamanda okumak isterim.
Elveda Aşk
Elveda AşkSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 20211,220 okunma
Atatürk son yolculuğun eşiğindedir... İlk komaya girer. Gözlerini açtığında ilk sorduğu şudur: Bana ne oldu? Bana bir şey oldu!.. Afet İnan'a Ölüm, demek böyle olacak kızım... Ölümün artık sesi gelmektedir
Reklam
Kızım! Sen bir kocayla değil, bir kaplanla evlendin. Kaplana hem vurulmaz... Evet kaplana gem vurulmaz, vurulmadı da.
61 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.