Aşk üşüşmüş başına yalnızlığımın
Pabuçlarında su taşıyan yalnızlığın
İncir ağacı gölgeliğine sığınan yalnızlığın
Bozulmuş bir kuş yuvası ürpertisi bu
Baykuşun delen bakışı gibi korku
Sayıklayarak düşüyorum, Mecnun'un memleketine.
bubisanat.com/posts/mecnun-un...
"Ben bu ağacı keseceğim," dedi Mustafa titreyerek. "Elin kurur," dedi Kuş Memet. "Bu ağaç iyi kimselerden. İnsan." "İnsan olsun," dedi Mustafa. "Sanki insanı kesmiyorlar mı?"
Öyle güzel bir kitap okudum ki bir çırpıda bitti. Böyle eserleri anlatması öyle zor ki... Çünkü ne yazsam eksik kalacak biliyorum. Zeynep ile Ömer'in dilinden ayrı ayrı yazılması, bir geçmişe bir geleceğe gitmesi çok güzeldi. Tanışma sürecinden evlilik hayatlarına kadar geçen kademeli bölümleri okurken keyif aldım. Hiç bitmesin bu hikaye hep sürsün dedim. Evliliklerindeki sıkıntıları aşamayan Zeynep çocuklarını alarak memleketine gider. Ömer'in de peşinden gelmesi ile sorunlarını nasıl çözmeye çalıştıklarını görüyoruz. Aşklarına ve ayrılıklarına tanık oluyoruz. Ömer'e de üzülmedim değil. Ama aşkının peşinden gitti ya helal olsun dedim. Gerçek aşklar kolay bulunmuyor ne de olsa... Zeynep'in Derviş Baba ile olan sohbetleri, yazarın alıntıları çok güzeldi. Bazen uyanmak için bir şey gerekir. Hayatta hiçbir şey durduk yere, sebepsiz değildir. Yazar kitap için şöyle diyor: "Bu kitap huzuru aramak için kendi içine yolculuğa çıkan gönüllerin hikayesidir. Ne demiş Tabduk Emre? Uyanma vakti geldiyse bir uyandıran olur elbet. Kimine Hızır kimine uçan kuş kimine biten ot kimine açan çiçek kimine akan su kimine dilsiz taş... Kim bilir belki de sizi uyandıran Huşu Ağacı olur."
Huşu AğacıFunda Uçuk Er · Cezve Kitap Yayınları · 2020983 okunma
Bana çiçek gönderme
Bir kuş ağacı gönder
Dallarında gezinsin
Kül rengi güvercinler
Konsunlar yastığıma
Uyutmak için beni
Sırtlarında kuş tüyü
Gagalarında ninni
Kaldırıp yatağımı
Uçursunlar göklere
Kendimi yıldızlarda
Bulayım birdenbire
Bana çiçek gönderme
Bir kuş ağacı gönder
Alnıma dokunanlar
İyileşmiş desinler