Müzik sanatı ilk önce, sesin yumuşak ve saydam katışıksızlığı peşindeydi. Daha sonra, tatlı armonilerle kulağı okşamakla uğraşarak farklı seslerden karışımlar yaptı. Bugün müzik sanatı, en disonan, en acayip ve kulak tırmalayıcı seslerin karışımını gerçekleştirme peşinde. Böylece, gürültü-ses’e yaklaşmış oluyoruz. Müziğin bu evrimi, insan emeğine katılan makinelerin sayısının büyük ölçüde artmasıyla paralellik içindedir.