Türkiye’de taşra ahalisinin, Millî Mücâdele boyunca birdenbire ortaya çıkan siyasî teşkilatlara dayanarak dikkat çekecek derecede ileriye götürülmüş olmasının bir belirtisi, Milli hareket başladığı zaman, yabancı işgaline karşı mukavemeti örgütlemek amacıyla çoğu durumda mahallî ulemânın önderliğinde kendiliğinden oluşan komite yapılarının Türkiye’nin dört bir yanında gözükmesidir.
Sayfa 122Kitabı okudu
366 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitapta yazarın 1950'den bu yana kaleme aldığı sosyoloji merkezli Türk modernleşme tarihine dair makaleleri yer alıyor. Şerif Mardin'in okuduğum ilk kitabıydı. Beklentimden daha iyiydi, olan biteni anlatmak yerine yazarın görüşlerini aktarıyor.
Türk Modernleşmesi
Türk ModernleşmesiŞerif Mardin · İletişim Yayınları · 2015265 okunma
Reklam
Türkiye'ye ihraç edilen laikliği Şerif Mardin'den özetleyecek olursa şudur: "1930'larda Türk milliyetçiliği baştan sona laikti. [...] Lâtin âlfabesinin kabulü, dilin Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılması. Türk kültüründe odağın İslâmiyet'ten uzaklaştırma girişiminin bir diğer yüzüydü. [...] Jön-Türk. ihtilâli, mesleki öğrenim görmüş olan bu entelijansiyanın yeni yönetimini meşrulaştırdı. Laik siyasî görüşe sahip bu yeni elitin üstünlüğü 1950'ye kadar sürdü. [...] Laiklik Türkiye' de dinin resmî bir müessese hâlinden çıkarılmasından öte bir anlam taşıyordu. [...] Türkiye'deki olumsuz laiklik düşkünlüğü, din araştırmalarını önemli ölçüde fakirleştirdi. [...] Cumhuriyetin sembolizmi kök salamayacak kadar yüzeyseldi ve estetik zenginliklerden yoksundu. [...] Laikliğin devam etmesinin sebebini. Kemalist ilkelerden destek alan periyodik askerî müdahalelerde aramamak gerekir. Çok daha önemli olan etken, laik sistemin yarattığı yeni bazı statülerdir. [...] Hâkim, Savcı, avukat. profesör ve yöneticiler. Laik Türk aydınlarını kültürü. Batıdan kaynaklanan yapıtaşlarından oluşmuştur... Bunun en iyi örnekleri de akademik personel, diploma gerektiren meslekler ve bürokrasi içinde bulunur."
Humbold’a göre "insan, bir dereceye kadar, hatta denebilir ki, münhasıran, dış çevresini dilinin o çevreyi sunduğu gibi yaşar."
Şerif Mardin, Türkiye toplumunun şiddetle iç içe yaşayışı­nı geleneksel kültürün yapısal kalıntıları ve eğitim sistemimizin milliyetçi özellikleriyle açıklamaktadır. Mardin' e göre geleneksel kültürel çerçeve içinde silah, "kişinin şahsiyetinin bir uzantısı" olarak görülmektedir. Mardin'in Stirling'in araştırmasından aktardığı bir bulgu üzerinde durmak an­lamlı olabilir. Stirling Türkiye toplumunun kavgaya hazır olma özelliğine dikkat çeker. Türkiye'de kişi güvenliği güvence altında değildir, tehlike söz konusu olduğunda beldeki bir tabanca, polisin müdahalesinden daha iyi bir güvenlik garantisi sayılmaktadır. Geleneklerimizde kahramanlık imgeleri önemli yer tutar. Fetih ve savaş geleneği kahramanlık kültürünün tarihsel kökenini oluştururken, eğitim sistemimiz çocukları Türk tarihinin ulusal kahramanlarıyla özdeşleştirmeye çalışan tuhaf bir yapı arz etmektedir.
Pdf
Ders notları
"Türk siyasi düşünce alanının tarihi serencamını berrak bir biçimde görmek isteyenler için daha ilk adımda, anlamaya çalışacağı dünyanın sembolik düzeninin aşırı derecede bulanık, entelektüel konumların niteliğinin siyasi mi bilim mi ikircikliğini dayatacak kadar cari zaruretlerin dayatmasını hissetmeden soru sormaya vakit kalmayacak kadar sıkışık bir alanda kendini bulması ve çoğu zaman yarı yolda pes etmesi, yukarıda zikredilen anlamadan uzak bakışın istikrar kazanarak ortalama bir dengeyi sıradanlaştırmış olması ile birlikte ele alındığında, bu durumun niçin böyle olduğu da anlaşılabilir." Türk Sosyoloji Tarihi Şerif Mardin: Eserleri ve Düşünceleri Üzerine kısa bir değerlendirme
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.