Kızıl Ölümün Maskesi’nin Kızıl Panda Yayınları’ndan çıkan sürümü 6 kısa öyküden oluşuyor. Bunlar: Amontillado Fıçısı, Kızıl Ölümün Maskesi, Sıçrayan Kurbağa, Gammaz Yürek, Usher Hanesinin Çöküşü ve Kara Kedi olarak sıralanmış.
Kitaba ismini de veren Kızıl Ölümün Maskesi, veba salgını zamanında geçiyor. Bu öyküde Prens Prospero, sarayında zengin arkadaşlarıyla yaşamakta. Salgın kapısını kapattığı şatosunun dışında kalmıştır, içeride kalanlar da sağlık ve bolluk içindedir.
Bu gecelerden birinde bir maskeli balo düzenlenir. Katılımcılardan biri ise Kızıl Ölümün Maskesi ile bu baloya katılır. Herkesi korkutan bu kişi, şatoların odalarının arasında dolaşmaya başlar. Bu hastalıklı şakadan hoşlanmayan Prens, öldürülmesini talep ederek bu kişiyi takip eder. Ölüm emrini verdiği bu kişi, bu şatoya çökecek olan ölümdür. Gece bittiğinde, şatoda ayakta kalan tek kişi, Kızıl Ölümün Maskesi’ni giyen kişidir.
Fyodor Dostoyevski
Evet, yanlış okumadınız. Yukarıdaki cümle edebiyatın en büyük isimlerinden Dostoyevski’ye ait. 
Edgar Allan Poe’nun öyküleri Rusya’da yayımlanır ve ardından Dostoyevski bu öyküleri okuyarak Poe’ya olan hayranlığını bir yazısında dile getirir.
Hatta birçok kişinin bilmediği bir gerçek bize şunu söyler:
