Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Burjuva bir hükümette, polis grevcilere ateş açabilir, ama aydınları topyekûn tutuklayamaz. Tutuklarsa da hemen salıvermek zorunda kalır. Salıvermezse burjuvazi o müthiş çocuklarının yaptıklarını beğensin beğenmesin, onlarla birleşir.
Sayfa 43
Kitapla hayat, nazarî bilgi ile günlük rutin arasındaki uçurum doldurulmadıkça, tefekkür iki kutuptan birine yönelecektir: Ütopya veya beyin yıkama.
Sayfa 39
Reklam
Cemil Meriç'in çok vurucu bir cümlesi var: "İyilik yapar mükafat bekliyorsa tefecidir." Merhamet eden, merhamet etti­ğinden minnet bekliyorsa o kendiliğinden mükafat olmuyor. Bir şeyin erdem olabilmesi için kendi içinde kapalı kalması ve dı­şarıdan alkış, aferin beklememesi lazım.
Eşyâlaşmanın hâkim olduğu dünyâ, katı, insan dışı, değerleri yok eden bir dünyâ.
Sayfa 21 - Ötüken YayınlarıKitabı okuyor
..kasırgalar, toprağın derinliklerine kök salan ağaçları daha da güçlendirir. Ama tutkunluklarımız yapraklara benzer: en hafif bir rüzgâr alt-üst edebilir onları.
Sayfa 16 - Ötüken YayınlarıKitabı okuyor
«Bir kavim ki, fertleri de, devletleri de çapulculukla palazlanmış. Hor görmüş alın terini. Haklıyla haksızı, iyiyle kötüyü ne yönetenler umursamış, ne yönetilenler. Yalnız kaba kuvvet saygı görmüş o ülkede. Medeniyetinin en parlak devrinde ahâlisinin kırkı köle biri hür. Genç sefihlerle, kart fâhişeler baçtâcı. Her yıl, tanrılara insanlar kurban edilmiş; binlerce çocuğun kanına girilmiş hergün. Bir kavim ki, bütün meziyetlere düşman: kaabiliyete, asâlete, servete… Kâh paralı asker, kâh haydut… Amacı tek: yağma. Her hayâsızlığı tanrılaştıran bu kavim üç şeyde birinci: kibirde, yalanda, fuhuşta. Ama bu meziyetleri (!) öyle ustaca kullanmış, öyle pazarlamış ki, iki bin yıl târihinin baş köşesine oturtulmuş… İnsanlık, en rezil çocuğuna düşkün çılgın bir anne. Roma, bu delice sevginin ilk sorumlusu. Kıyıcılıktan başka hüneri olmayan câhil ve kaba Romalılar, Yunan’ın ahlâksızlıklarını kemâlin son mertebesi sanmışlar.»
Sayfa 15 - Ötüken YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Hakim ideoloji hakim sınıfın ideolojisidir," diyor kitap. Osmanlı ülkesinde hakim sınıf , Fransız veya İngiliz burjuvazisi. Sarayın direnişi azaldıkça kapitalizm taarruzunu yoğunlaştırır: Keşişler, mektepler, mürebbiyeler, mason locaları... Osmanlı Bankası, nişanlar, sefaret baloları ve Beyoğlu'nu zevk panayırı­na çeviren şuh aktrisler. Cemil Meriç bir başka yerde de şun­ları yazıyor: "Avrupa silahları ve teknolojisiyle birlikte Avrupa fikirleri de ithal edildi. Bunlar da sosyal ve siyasi düzenin en az ötekiler kadar tahripçisiydiler."
Değişen, çok defa olayların kendisi değil yapılan açıklamalardır.
Köprüden Önce On Çıkış!
Bu çökmeye hazır medeniyet üç sütun üzerinde duruyor: Süngü, açlık, fuhuş. (Cemil Meriç)
Acılar hatıralaşınca güzelleşir. -Cemil Meriç
Reklam
“Biz birbirini anlayan iki tezaddık.”
"Memleket bir zelzele arefesinde. Gitmek, kaderin hatalarını düzeltmektir. Cangıldan şehire, kasırgadan limana, kaostan tarihe kaçış."
Asırlar geçti, birer birer söndü meşaleler. İrfan asâletini kaybetti. Hafızaya çakıl taşı gibi saplanan bilgi kırıntılarına yeni bir ad bulduk: Kültür.
Biz apayrı bir medeniyetin çocuklarıyız; düşman bir medeniyetin, bambaşka ölçüleri olan, çok daha eski, çok daha asil, çok daha insanca bir medeniyetin.
“Çağ-dışılık” ithamı, iftiraların en alçakçası, en abesi. Aynı çağda muhtelif çağlar vardır. Çağdaşlaşmak neden Hıristiyan Batı'nın putlarına perestiş olsun?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.