Kanatıyor kapanmış yaramı bunca sitem
Anlamadım sevgilim bana mı bunca sitem
Evvelce eli gurbet, seni sılam bilirdim
Karıştırdı gurbeti, sılamı bunca sitem
Gerçi halin sevdalı bir aşığın halleri
Vallahi anlamadım, sevdamı bunca sitem
Madem ilaç olmadın, bari bir hançer indir
Şu aşk denen illete devamı bunca sitem
Gönlümü verir iken ödül istemedimde
Sana tutuldum diye cezamı bunca sitem
Yeşim Anar
Not1: Bu bir inceleme değildir. Tür olarak ne olduğunu henüz ben de bilmiyorum. Bir denizkızının ruh birikintilerinden fazlası da olmayabilir.
Not2: (Hâlâ eserin konusu ya da işleyişi hakkında hiçbir fikri olmayanlar varsa) bol miktarda ipucu içerir.
Not3: Eserde geçen ve denizkızı tarafından bozuma uğratılmış cümleler ' ' ile, doğrudan alıntı
gecenin kıyısında ağladım
ve yıldızlar gözyaşlarımla söndü
evi kara perdeler ezalı eder
ve iğdiş rüzgâr susuz iklimlerden su alır ağaçlar
sanki terk edilmiş dar ağaçlarıdır
şu unutulmuş rüya
ve kadınlar karanlığın tılsımında
Evet insan, nihayetsiz şeylere muhtaç olduğu halde; sermayesi hiç hükmünde...
Hem nihayetsiz musibetlere maruz olduğu halde; iktidarı, hiç hükmünde bir şey...
Âdeta sermaye ve iktidarının dairesi, eli nereye yetişirse o kadardır.
Fakat emelleri, arzuları ve elemleri ve belaları ise; dairesi, gözü, hayali nereye yetişirse ve gidinceye kadar geniştir.
Bu derece âciz ve zaîf, fakir ve muhtaç olan ruh-u beşere ibadet, tevekkül, tevhid, teslim; ne kadar azîm bir kâr, bir saadet, bir nimet olduğunu, bütün bütün kör olmayan görür, derk eder.
Savurgan güzel,nedir bu kendini harcaman
Senin mirasın olan güzellikleri böyle?
Doğa temelli vermez ,ödünç verir her zaman
Eli açık olana borç verir içtenlikle
Böyle yanlış kullanmak olur mu güzel pinti
Miras bırakman için sana bırakılanı?
Kar etmeyen tefeci bu koskoca serveti
Niye tüketiyorsun yaşatmak varken canı
Meraklısın kendinle içli dışlı olmaya
Bu tatlı benliğin sırf aldatmağa yarar
Vaktin geldi diyerek seni çağırsa doğa
Vereceğin hesapta elle tutulur ne var?
kullanmazsan gömülür güzelliğin seninle
Kullanırsan varisin olur da sürer gider böyle
Paris'te 18 yıl hapis yatan eski doktor, Bay Manette akli dengesini kaybetmiştir. Hapisten çıktıktan sonra Cumhuriyetçi Deferge Ailesi'nin şaraphanesinde çatı katında dar ve küçük izbe bir yerde ayakkabı dikerek yaşamaktadır. Mahkum olurken henüz küçük olan kızı şimdi onu kurtarmak için Tellson Bankası'nın emektar çalışanı Bay Lorry ile Paris',e giderler. Babasını kurtaran Bayan Manette, babası ve Bay Lorry ile dönüş yolunda Charles Darnay adlı bir Aristokrat Fransız'la tanışırlar. Ancak daha sonra bu adam Londra'da bir suçtan yargılanmaktadır. Bay Darnay'ın avukatlığını kendisine ikizi kadar çok benzeyen Bay Sydney Carton yapmaktadır. Ve şahitleri de Bay ve Bayan Manette'dir. Üstün bir zeka mücadelesi ortaya koyan avukat Bay Carton, Sanık Bay Darnay'ı kurtarmıştır. Avukat, Tüm jüriyi, sanığı ve avukatları etkisi altında bırakan Bayan Manette'den hoşlanmıştır ama Müvekkili Bay Darnay da aynı kadına aşık olunca sevgisini unutma yolunu tercih etmiştir. Bayan Manette, ve Bay Darnay evlenir ve bir kızları olur. Yıllar sonra kızları 7 yaşlarındayken Fransa'da ihtilal olur. (1789) tarihin en kanlı bu ihtilâli sırasında Bay Darnay'ın Paris'e gitmesi gerekmektedir. Paris'e gider gitmez tutuklanır ve vatan hainliğinden yargılanır. Bu durum
duyulunca, kayınbabası, eşi, kızı ve
Bay Lorry hemen Paris'e gider ve Bay
Darnay'ı kurtarmak isterler. Dr. Manette
etkin nüfuzunu kullanarak 1 yıldan fazla
süreyle Bay Darnay'ı kurtarır. Ama ayn
gün tekrar tutuklanıir ve bu defa şahitler ve
delil fazlasıyla güçlüdür. Ve eski bir dost
tekrardan devreye girecektir.
Keyifli okumalar.