( Eleştirel bir Bakış )
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Reklam
AFFETMEK BIRAKMAKTIR Kartopu attığım kadın öfke ile üzerime yürürken kendimi kötü hissetmiştim... O an bilinçaltıma hangi duygular yerleşiyordu farkında değildim... Bildiğim tek şey vardı; kadın kızgındı, beni aşağılıyor, suçluyordu... Yaşadığım suçluluk duygusu o gün beni çok etkilemişti... Yıllar sonra keyifli bir aile ortamında, nereden geldi
Şövalye...
Babam, yıllar önce ben daha çocukken, "Şövalye kandır, oğlum," derdi. İmparatorun bir numaralı savaşçılarından olan bu adam kim bilir hangi savaştan geri dönmüş hangi kuşatmadan sağ kurtuşmuştu.
Sayfa 46 - Epsilon Yayınları
Çocukken devasa kayalıklara hayrandım Ben de yere bir taş ektim, haftalarca onu suladım büyüsün ve büyük bir kaya olsun diye, ağaçlar büyüyorsa o da büyümeliydi Annem, taşlar büyümez oğlum dedi. O günden sonra taş kalpli ve taş kafalı insanlara yatırım yapmadım
Kayanın fısıltısı
Çocukken, küçücük bir fidanın dev bir ağaca dönüşmesini izler gibi, bir taşın da heybetli bir kayaya evrilebileceğini hayal ettim. Masum bir inançla, toprağa ektiğim taşın her gün suyunu verdim, büyüyüp yeşermesini bekledim. Aradan haftalar geçmesine rağmen, taşın küçücük bedeni değişmedi. Annem, "Taşlar büyümez oğlum," dedi. O gün, taşların sadece sert ve soğuk olmadığını, aynı zamanda değişime de kapalı olduğunu anladım. Yıllar sonra, bu anı tekrar düşündüğümde, taş kalpli ve taş kafalı insanlarla kurduğum ilişkileri de hatırladım. Onlar da tıpkı o taş gibi, değişime ve gelişime karşı dirençliydiler. Kalplerini sevgiye ve merhamete açmak yerine, inatçılık ve katılık zırhına bürünmüşlerdi. Onlardan farklı olmak için, tıpkı doğa gibi yıkıcı ve kudretli olmayı seçtim. Kalbim volkanik patlamaların alevleriyle aydınlandı, ellerim yeryüzünün derinliklerinden fışkıran lavlarla kirlendi. Bu yıkıcı gücü, değişimin ve dönüşümün aracı olarak kullandım. Tıpkı doğanın fırtınaların ardından yeniden yeşermesi gibi, ben de yıkımdan sonra yeniden inşa etmeyi öğrendim. Taş kalpli ve taş kafalı insanlara inat, sevgi ve merhamet tohumları ekmeye devam ettim. Belki de bir gün, o tohumlar filizlenir ve buz gibi kalpleri eritir.
Reklam
121 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.