Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Pencerenin dışındaki saat kulesi onu gösteriyor. Üniversite öğ­ rencileri geç yaz derslerine doğru aceleyle gidiyorlar, ayakları susuz kalmış çimler üstünde ezilmiş patikalar oluşturuyor. Hayat ve iş hakkında yakın bir arkadaşımla hararetli bir tarhşma içindeyim. Biraz fazla canlı bir halde, çocuğum olursa, bir tane mi iki tane mi olur emin değilim, diyorum. Bu biraz endişe verici bir alan. İkimiz de biliyoruz ki -ya da en azından bildiğimizi sanıyorum- araştırmalara göre, onun gibi part­ neri ve çocukları olan erkekler bizim işyerimizde gayet iyi ilerliyor­ lar. Çocuklu kadınlarsa pek öyle değil. Başarı oranları yavaşlama kaydediyor, çocuk sahibi olmayan kadınların ve erkeklerin başarıla­ rının gerisinde kalıyor.
Sayfa 29 - Mundi yayınları subat 2023Kitabı okudu
Elektriğin icadından önce yazılan eserleri mum ışığında okumanın esprisini yapardık. Gereksiz bir antikalık gibi gelebilir kulağa, fakat bir yağlıboya resme mum ışığında baktığınızda, ne kadar iyi aydınlatılırsa aydınlatılsın, resmin normalde olduğundan çok daha farklı bir hal aldığını görürsünüz. Pigmentlerden yansıyan ışıkla, yağla ve resmin bulunduğu odayla bir ilgisi olmasa da baktığınız tablonun yeni bir tabloya dönüştüğünü, gölgelerin hayat bulduğunu söyleyebilirim. Boşluklar genişler ve kişi ortaya çıkan bu yeni boyutun içine girer. Kimi kitaplarda da benzer bir durum oluşur çünkü bir sayfa da aslında çetin bir çizimdir. Kendi ritim ve kompozisyon kuralları dâhilinde ünlü harflerden ünsüzlere doğru akarak, seçilen fonta, kenar boşluğuna, kullanılan kâğıdın kalınlığına, sayfa numaraları sağda veya ortada oluşuna göre ve bunlar gibi sonsuz ayrıntı sonucu ortaya çıkan küçük figürlerin ve satırların oyunuyla harika bir nesne meydana gelir. Baskı ne kadar yeni ve kâğıt ne kadar beyaz olursa olsun, mum ışığında, ona muazzam bir albeniyle değer ve nüans katan bir bakır küfüne boyanır sayfa. Ve patikalar nasıl da bir hazza dönüşür ama...” “Ne patikası?” diye sordum, huzursuzca; doğru duyup duymadığımdan emin değildim. “Bakın, bu eski bir tartışma konusudur. Kimse asıl olay yazarın yeteneğinde mi yoksa baskının güzelliğinde mi, tam emin olamaz. Farklı görüşler vardır fakat pek çok okurun kitabın iyi ve okunmaya değer olup olmadığını anlaması için patikalara bakması yeterlidir.”
Sayfa 55 - Jaguar Kitap
Reklam
"Neye inanacağını,nereye gideceğini bilemiyordu;bir ormanda kaybolmuş gibiydi ve önündeki patikalar sanki sürekli yer değiştiriyor,gözünün önünde sayıları artıyordu."
Patikalar
Genellemelerin, vasatlığın, aynılığın, Heideggerce söylersek hergünkülüğün cehenneminde yaşıyoruz! Sabahlar belli! Akşamlar belli! … Daralan, sıkışan, tekrarın cehennemindeki ve fakat bu tekrardan bir ritüel çıkaramayan modern ( modernist mi demeliyiz) insan!
Sayfa 12
Bir ayağı incinmiş karıncalar gibiyim Yürüyorum kan sızan patikalar üstünde
Ancak bir yol açılmışsa , açılabiliyorsa yürümemiz değer kazanır çünkü . Ve her yola çıkışımız , daha önce açılmış bir yoldan başlar . Sonra gizli , sırlı , belki de sıradan patikalar keşfedip yolu genişletir, derinleştiririz. Hiçbir yere varmayan yolları keşfetmek bile bir hikâyedir . Başkalarıyla paylaşabiliriz , onlara “hikâyenin sonu acı ama böyle bir hikâyeyi yaşamış olmak muhteşemdi, “ diyebiliriz
Reklam
Patikalar
XXI. yüzyılda İsrail'in Filistin'de Gazze'de yapmış olduğu vahşet ötesi soykırımı nasıl anlamalı, nasıl anlamlandırmalı? Yahudilerin daha 80 sene önce yaşadığı vahşet yine Yahudi eliyle Gazzellilere yaşatılıyor. Buradan çıkarılacak en önemli ders, insanın hiç ders almadığı, ilerlemediği ve olgunlaşmadığıdır.
"Pencere pervazında ki Şahmeran."
Diyarbakır on gözlü han Sur'da geçer uysal bir kervan Elinde telkariden bir tas su Nemli gözlerinde bahar uykusu Sırtında paltosu, ayağında nasırlar Süzülür ince bedenli ırgatlar Tümsekler patikalar kıvrılan yollar Alnında ter, Elinde orak Uyanır erkenden Uyanır otuz üç medeniyetin, En güzeli
Sayfa 37 - Ateş yayıneviKitabı okudu
Sanatçı
Oysa sanatçının tek, biricik görevi budur .Kimsenin ayak basmadığı yerlere doğru yürümeli, gelecek yaşamların sarp yamaçlarında patikalar açmalı, ardında kendi etinden kopmuş kanlı parçalar bırakarak bunları düzleyip herkesin geçebileceği hale getirmelidir; gerçek sanatçı güneş kadar eli açık ve kayıtsızdır.
Sayfa 111Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.