Seyahat. Varmaktan ziyade, geride bırakmak adına adım atmak, yola çıkış. Yolun bir anlamı da arafta olmak. Yolun ve yolda olmanın kendine ait bir zaman kipi olmalı. Yoldaki geçmiş zaman, yol zamanı ve yoldaki gelecek zaman gibi. Yolun sonu görünmemeli türküde olduğu gibi. Yollar bize memleket olmalı sıla ile gurbet arasında.
Ölüm yorgunu
Bırak deli Haydar-bırak be gardaş
Kafayı bozmaya değmez bu dünya
İster hızlı dönsün isterse yavaş
Sen seni üzmeye değmez bu dünya
Fani diyen varsın desin sana ne
Gönül veren gitsin versin sana ne
Haydut vursun hırsız yesin sana ne
Çile yorgunu sevdiğim benim
Senden ayrıldıktan sonra
Gör ki neler değişti yaşamda
Ben’i bizde
Biz’i bende yaşıyoruz şimdi
Ekmekse bir çıkında
Yemekse bir tavada
Eller aynı ellerimiz
Mahzuni Şerif'in 1960'lı yılların başında tanışıp, birkaç ay evinde misafir olduğu sonrasında da çevrede isminin duyulmasında çok büyük bir yeri olan ve Manevi Babam dediği rahmetli Fikret Otyam için yazdığı eserlerden birisi.. her ikisinin de mekanı cennet olsun, ışıklar içinde uysunlar.. -
Şöyle bir akşamüzeri,
Aldım sazı ele Otyam.
Yaş geldi kırka dayandı,
Coştum gittim sele Otyam.
Yıkılsın dünya alemi,
Bu sözü unutma emi.
Benim için çal kalemi,
İşte haller bele Otyam.
Sıla bana bir Arafat,
İster isen cenneten at.
Sekiz çocuk birde avrat,
On nüfusta dile Otyam
(Kolay gelir dile Otyam bu asırda dile Otyam)
Mahzuni ŞERİF’im arı,
Yaptığı balı haşarı.
Çıkamam evden dışarı
(İşim yok evden dışarı)
Gurbet oldu sıla Otyam.
Hayır hayır hayır hayır
Gökyüzünde bir çapak gibi duruyorken güneş
Evlerde oturmak bana göre değil
Elimde pergeller, gönyeler, iletkiler
Bir gülün hacmini ölçmeye kalktım
Yanıldığım kesin
Yenildiğim belli değil
Hayır hayır hayır hayır
Bütün şiirlerimi odanın duvarına astım
Ağzım kurudu tükürmekten
Ömrümü santimlere böldüm de bir türlü anılarımı