Benim için üstü kapalı anlatımların ustası olan Bulgakov 1925'te yazmış olduğu, SSCB dışında 1968'de, SSCB'de ise ancak 1987'de yayınlanabilen, EKİM 1917 RUS devriminin hedeflerini, kara mizah tarzında anlatmış olduğu bu kitabını siz nasıl okuyorsanız öyle anlayacağınız kısa ancak iz bırakan türden....
Bulgakov okurları ile bağlantısını fevkalade bir şekilde köpek "Şarik" üzerinden kurmaktadır.
"Şarik" aç, yoksul ve yaralı bir sokak köpeğidir. Önüne atılan kokuşmuş etlerle yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır. Onun için hayatın dönüm noktası aslında profesör Filipoviç'in onu beslemesi ve yanına alması olmuştur.
Profesör filipoviç, sağlam şekilde palazlandırdığı Şarik'i deneysel çalışmalarına alet eder. Hipofiz ve Eril bezlerini değiştirerek onu başka bir yaratığa dönüştürür:
"İnsana"
Bana göre romanın tamamı bu aşamadan sonra hiciv dozunu istemlice artırır ve Rus Devrimi'nin öncesi ve sonrasında halk düzeyinde nasıl karşılandığını Şarik ve çevresi üzerinden görmüş oluruz.
Bilim kurgu gibi görünen bu roman, hicvettiği unsurlar ile insanın acımasızlığını, aynı zamanda kontrolü kaybettiğinde neler yapabileceğini bizlere anlatmaktadır.
Alıntıda da verildiği gibi;
Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Hem de doğada var olanlar arasında en rezilini.
İyi okumalar :)
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,9bin okunma
Ey Türk milleti ! İkinci vazifen Atatürk'ü anlamaktir.
Atatürk hakkında okumalar ve araştırmalar yapıp bunların neticesinde onu daha iyi anladıkça, ona hayran olmamam elde değil. Bu millet için yaptıkları herkesin malumudur. Hayatı boyunca gerek askeri gerek politika alanında tüm dünyanın takdirini ve hayranlığını toplamayı başarmıştır. Yaşadığı
Mustafa Kemal ortaya çıktığı zaman, durum umutsuzun umutsuzuydu, yenildi mi? İnsan, umutlu olsun diye bundan sağlam, bundan güzel örnek mi olur?
Bugünkü, bu gelip geçici duruma bakıp umutsuzluğa düşmenin bir gereği yok...
Luigi Pirandello, Nobel ödüllü İtalyan bir yazardır. Yazıtlarında ele aldığı temalar ve teatral öykünün yenilikçiliği öne çıkmaktadır. 20. yüzyılın en önemli oyun yazarlarından biridir.
Çocukluğundan beri uykusuzluk çekiyordu ve genellikle geceleri yalnızca üç saat uyuyordu. Babasıyla da ilişkileri hiç iç açıcı değildi.
İlk dönemlerinde sağlam bir
*
Cumhuriyetin en başarılı eserlerinden biridir tam bağımsız Köy Enstitüleri. Geçmişte başarıya ulaşmış, başarısı da kapatılmakla ödüllendirilmiştir. Çünkü; ülkemizde her başarının bir ödülü değil, cezası vardır.
*
Köy Enstitüleri açıldığı yıllarda değil de, kapandığı yıllardan sonra daha çok gündemde olmuş, her dönem geçmişe ait bir özlem, bir
Yazarımız Merlin Stone heykel sanatçısı ve sanat tarihi eğitmeni olarak yıllarca çalıştığı süre sonunda mesleği, dinler tarihi ve arkelojiye merak salmasında etkili olmuş ve bu sayede konu üzerinde uzun araştırmalar yaparak, pek çok inanışı yerinde, kendi sözlü ve yazılı kaynakları ile incelemeye karar vermiştir. Stone'un çocukluğundan yetişkinlik
Daha önce yazarın ilk kitabı Kutudaki Son Kibrit Çöpünü yorumlamıştım. İlk kitaptan çok fazla etkilenmiştim. İkinci kitap Emrahın üniversite yıllarını okuyoruz artık. Daha aklı başında daha az isyankar bir görüntü çiziyor ayakları daha sağlam basıyor. Çok daha eğlenceli ve çok daha komik bir şekilde yaşamına devam ediyor ve kendi doğruları üzerine. Annesine duyduğu özlemi iliklerime kadar hissettim. Tabi iki kitapta anneye ithaf.
Kitabın içindeki “... uyandım bugün” benzetmeleri efsaneydi. Çok yerinde tespitleri vardı. Bazı göndermeleri ise ayakta alkışlanırken birazda meydan okuyordu herkese.
Tek başına istanbul gibi bir yerde okuyabilmek için yapmadığı iş kalmadı. Bir çok işe girip çıktı ve bu işlerin zorluklarını iyi aktardı. Sonunda fal bakmaya başladı ki çok yerinde ve çok eğlenceliydi.
Eve kedi alırsın kuş alırsın köpek veya balık alırsın ama yavru maymun almak tamda Emrah’ ın orjinalliğine yakışırdı.
Kitabın ortalarında Emrah’ ın hayatına giren yavru maymun Şeytanla daha çok renklendi Mustafa ile gittiği tatilde kahkahalarıma hakim olamadım. fakat kitabın sonu çok etkileyici bitiyor.
Üçüncü kitabı sabırsızlıkla bekliyorum.
İlk kitaptaki özlü sözlere taş çıkardığı argolar ikinci kitapta maalesef yok. Fakat kitap yine Emrah'ın aşk hayatından kesitler sunuyor.
Kitap cinsel içerikli fakat diğer cinsel içerikli kitaplar gibi abuk subuk şeyleri görmüyorsunuz.
Tavsiyemdir efendim okuyunuz elinizden düşmeyecek , haftalarca konuşacağınız bir kitap olacak.