Baş karakterimiz Moscarda'nın karısının, kendisine burnunun yamuk olduğunu söylemesiyle tetiklenen ve sonrasında Moscarda'nın kendini sorgulamasına, bunu yapabilmesi için kendine yabancılaşmasına, kim olduğunu bulmaya çalışmasına, başkalarının gözünden nasıl göründüğümüze, bağımsız bir kimlik arayışına ve sorgulamasına kadar bir çok meseleyi farklı bir dille ele aldığı bu eser "Biri, Hiçbiri, Binlercesi" Pirandello'nun tanınmasında büyük etkisi olan eserlerden biridir.
Eserde toplum ve din konularına da yer veren Pirandello esasen varoluşsal bir huzursuzluğu dile getirmiştir bence.
Bu evrende neden varız? Varlığımızın amacı ne? Kendimizi gördüğümüzde o anın içine mi hapsoluruz? Gerçekten var mıyız? Kime göre nasılız ve nasıl görünüyoruz? Büyük resme bakıldığında hayatın amacı bulunur mu? gibi bir çok soruyu, belki de soru değil de korkularımızı irdeliyor Pirandello.
Üzerine konuşulacak çok şey var aslında, ama buna rağmen kısa kesip, okuyan herkesin kendi soru ve cevaplarını bulmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle okunması gereken eserlerden bir tanesi.
Kendimizi tanıyor muyuz ya da tanımak istiyor muyuz? Kimiz biz? Kaç taneyiz?
Keyifli Okumalar!