Savaş! Yine savaşı düşünmeye başladım. Fazla kalmadı, orası kesin. Pekii kim savaştan korkuyor? Bir başka deyişle, kim bombalardan ve makineli tüfeklerden korkuyor ? “Sen” diyorsunuz. Doğru, ben korkuyorum; onları görmüş olan herkes korkar. Fakat asıl önemli olan savaş değil, savaştan sonrası. İçine batacağımız dünya; nefret dünyası, slogan dünyası. Paramiliter üniformalar, dikenli teller, kauçuk coplar. Ampüllerin gece gündüz yandığı gizli hücreler, sizi uykunuzda izleyen dedektifler. Geçit törenleri, üstünde devasa yüzlerin olduğu posterler ve sağır olana, ona sahiden taptıklarına inanana kadar liderlere tezahürat yapan milyonlarca kişilik kalabalık- ama bu arada, içten içe ondan kusacak kadar nefret ediyorlar.