Gecenin saat 3’ünde içimde doğan güneşi hissedebiliyorum. Öyle muazzam bir sıcaklığa sahip ki bir yudum su içsem sanki sıcaklığını körükleyeceğim gibi. Nedenini bilmeden yanıyor içimde bir parça hislerim. Umuyorum ki bu hisler güzel hisler değildir.
Gecenin saat 3’ünde içimde var olan savaşı hissedebiliyorum. Öyle büyük iki ordunun savaşı ki
Damlayan yaşların şavkı yüzünden
Gerçek biçimleri bilinemeyen
Dipsiz vadiler, sınırsız dalgalar
Kanyonlar, Titan ormanları, mağaralar
Ve kıyısız denizlerin içine
Düşecekmiş gibi yan yatmış dağlar..
Cinler ve Sigara
Cinlerle ilgili pek çok eserde yazılı olduğu gibi cinlerin gıdası kokudur!..
Cinlerin en çok sevdikleri koku da SİGARA kokusudur...
Sigara içen bir kişiyi buldukları zaman, artık kolay kolay onun yanından ayrılmazlar ve onun peşini de bırakmazlar. Kişinin sigara bağımlılığının artmasında en büyük faktör cinlerdir.
Cinler,
Hiç yemedim ama özlüyorum
Açtığın börekleri,
Hiç içmedim ama özlüyorum
Demlediğin çayları,
Soğuttuğumuz kahveleri
Kül tablasında
Kendi kendine sönen sigaraları
Hiç yaşamadım ama özlüyorum
Siz hiç bulutları sevdiniz mi? Bir var olan, bir yok olan bulutlar… Masal gibi… Var olduğunda onu gören gözyaşları dökülür… Dışarıda yağmur yağmıyordur ama içinden dışarıya sağanak yağış başlar… Sadece sen ıslanırsın. Uzaklaşırsın acını yok edebileceğin, onu gömebileceğin bir yer ararsın. Yok olursun koca şehirde, kimse ulaşamaz sana. Gözyaşlarını da alır, onları turneye çıkartırsın. Çünkü klişe yerlerde dökülmekten, onlarda sıkılmıştır… Denize karşı uygun bir bank bulur oturursun… Pöfür pöfür eser yalnızlık kıyıya… Kıyıya vuran dalgalar her zaman hüzünleri severler… Açarsın şarabını, yakarsın sigaranı. İç şaraptan, çek sigaradan, iç ve çek, iç, çek… Sonra mı? Derin bir iç çekersin yokluğa inat… Şarabın bu defa şahlanır, yok olmuşlar adına… Martılar yine taşak gibi gülerler haline… Sözde sen balık bulacaksın da, anlatacaksın halini onlara. Kimse de olmaz inadına etrafında, olsa da kimse yanaşmaz sana… Buram buram yalnızlık kokarsın, yalnızlık bulaşıcı gelir insana. Yarı ölümdür yalnızlık yani ölmüştür o kişi ama gömülmemiştir. Silinmemiştir yeryüzünden, işte bu koyar adama… Daralır dünya… Git gide ufalır, ufalır, küçücük kalırsın bankta. Sağlı solu sıkar seni sıkıntı. Kalkarsın, neden kalktın? Sağ gidersin, neden sola gitmedin? Sola gidersin, neden durmuyorsun? Ne yapacağını bilemezsin. Çünkü koymuşsundur bir kere onu, hayatının merkezine…