Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yahudiler çoğu neredeyse bütün Dünyayı yönetiyor
Şu anda tüm Rothschild ailesi üyelerinin mal varlıklarını tespit etmek imkansızdır. Çünkü bu kişilerin bir tekinin bile mal varlığı açıklanmaz. Ailedeki bu gizlilik sadece büyükba­ balarının vasiyeti uyarınca değil Yahudi Protokollerinde be­lirtilen amaçlarına ulaşmak için de uygulanmaktadır. Yapılan tahminlere göre Yahudiler Almanya, Avusturya, Polonya ve Çekoslavakya'nın tüm varlıklarının beşte dördüne sahiptirler. İngiltere, Fransa ve İtalya'da ise bu oran yüzde elliden fazla­dır. Yahudiler bu ülkelerde belli başlı bankalar, demiryolları, medya, silah ve çelik fabrikalarının sahibidirler. Amerikan mal varlığının yarısı da Yahudilere aittir. Bir iki istisna dışında Ya­hudiler New York'taki tüm büyük bankalara sahiptirler; New York Federal Bank'i kontrol etmektedirler, sigorta şirketleri ve demiryollarının nerdeyse tümü Yahudilere aittir. Demir çelik endüstrisi ve silah sanayinin % 70'i , medya kuruluşları, haber ve reklam ajansları, radyolar ile sinema endüstrisinin % 80'i Yahudilere aittir. Amerika'daki tüm tekeller Yahudilerindir.
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
Reklam
Masonluk, Nostradamus, Kanlı Kontes...
(Kara Büyücü, İblis’in Peygamber'i Crowley'in ilhamları)_ _Abrahadabra; Ra-Horus’un Peygamberi. _Ölüm, köpekler içindir. _Düşkünleri ve mutsuzları ezin. Bu aptal insanların dertlerine azıcık bile endişelenme sakın. _Bir dilenci sefaletini asla gizleyemez. _Lütuf yok. Suçluluk yok. Tek kanun: İstediğini Yap. _Hayvan gibi olma,
CHARLIE CHAPLIN
• Erken sinema devrinden hiçbir aktör, Charlie Chaplin (asıl adı Charles Spencer) gibi ününü bugüne kadar koruyamadı. Komik dehası ve pandomim konusundaki yeteneği, onun yapımlarını en popüler eğlencelerden biri haline getirdi. Ailesi tiyatrocuydu ve kendisi de 17 yaşındayken bir vodvil12 grubuna katılmıştı. 1913’te çıktığı ABD turnesinde sessiz filmin öncüsü Mack Sennett tarafından keşfedilerek onun sahip olduğu Keystone Co. stüdyolarında çalışıp bir yılda 35 şakşak (slapstick) komedide rol aldı. Yavaş yavaş kendi rolünü mükemmelleştirdi: Eşyaların azizliği veya etrafındaki insanların kötülüğü nedeniyle, masum olmasına rağmen tehlikeye düşen, ancak maceracı ve grotesk bir tarzla kendini kurtarabilen, melon şapkalı ve bol pantolonlu serseri Şarlo tiplemesini yarattı. 1919’da Mary Pickford, Douglas Fairbanks ve yönetmen D. W. Griffith’le birlikte United Artists film şirketini kurdu. İlk uzun metrajlı Yumurcak (1921) filmini Altına Hücum (1925), Şehir Işıkları (1931, ilk sesli filmi), Modern Zamanlar (1936) ve Büyük Diktatör (1940) gibi dünya çapında başarıları takip etti. 1952’de Avrupa’da yaşarken, ABD vatandaşlığına geçmeyen Chaplin’in, “Amerika’ya karşı faaliyetleri” nedeniyle ABD’ye dönmesine karşı çıkıldı. Dördüncü eşiyle İsviçre’ye yerleşti ve film çekmeye devam etti. Sahne Işıkları (1952), büyük gişe hasılatı yaptığı son film oldu… •
Hollywood'da, ismi muhtemelen her sinema ya da televizyon severin bildiği bir aktörle tanıştım. Bana Orta Batı'da ufak bir çiftlikte büyüdüğünü söyledi. Ailesi zar zor geçiniyordu. Tek eğlencesi de ancak iki kanalı çeken, eski siyah beyaz bir televizyondu. Buna rağmen, bir aktör olmayı hayal etmeye başlamıştı. Bu hayal onu giderek daha da meşgul ediyordu. "Tarlada çalışırken ya da inekleri ahıra geri götürürken, ismimin büyük bir sinemanın girişindeki kayan yazılarda büyük harflerle yazılı olduğunu hayal ediyordum. Bütün ayrıntıları görüyordum -hayran kalabalığını, benimle röportaj yapmak isteyen kişileri... Buna yıllarca devam ettim. "En sonunda, evden ayrıldım. Los Angeles'a geldim, filmlerde ve televizyon programlarında figüran olarak iş buldum. Çok geçmeden, ilk başrolümü kaptım. Galada sinemaya gittiğimde, az kalsın bayılacaktım. Tıpkı çocukluğumda hayal ettiğim gibi, ismim ışıklı harflerle yazılmıştı, büyük bir kalabalık ve muhabirler vardı. Sürekli olarak kurulan hayallerin gücünün nasıl başarı getirdiğini artık herkesten daha iyi anlıyorum."
Sayfa 152Kitabı okudu
NAZIM HİKMET'İN TİYATROSU Nâzım Hikmet, toplam 21 oyun yazmıştır. Nâzım Hikmet, Moskova yakınındaki 'yontulmamış odundan yapılma orman evinde, birgün, güzel bir sürprizle karşılaşır: Muhsin Ertuğrul, tiyatro ve sinema üzerine araştırmalar yapmak üzere Moskova'ya gönderilmiştir. Nazım Hikmetin tiyatro yazarlığında Muhsin
Reklam
Vera ile ilgili bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim. 1961'de Bakü'ye gitmek için Moskova'da Nâzım'ın evine geldim. Yol param olmadığı için Nâzım'dan 50 ruble para istedim. Nâzım'ın bütün parası Vera'da olduğundan, para almak üzere evin diğer odasında bizi sürekli dinleyen Vera'nın yanına gitti. Ve uzun süre
«Ölümden kurtulmanın en garanti yolu ölümsüz olmaktır. Bu yüzden de ölümden kaçışın mümkün olamayacağını anlayan insanoğlu, ölümsüzlüğü aramaya başlamıştır. Günümüz modern çağda bu arayışa medya, sosyal medya ve sinema eşlik etmektedir. Ölüme çare bulunması gerektiği yönündeki talepler karşısında modern insan ölümün eninde sonunda engellenip, ölümsüzlüğe kavuşulacağı beklentisi içerisindedir. Mantık olarak öleceğini bilen ve kabul eden bir insanın yine de hayat sigortası yaptırması veya ailesi için az ya da çok miktarda para biriktirmesi bir tür ölümsüz olma çabasıdır. Bu sayede bilinç dışı olarak kişi ölümsüz olduğunu düşünür ve bunu kendine ispat etmeye çalışır. Belki de ölümsüzlük bir çok kişi için, yaşamdaki ana varoluş motivasyonudur.»
Sayfa 214
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.