Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gerçekte ise, bugün, Türkiye’de fikir akımları arasında yerli ve mili olan tek fikir Türkçülüktür. Faydalı veya zararlı olsun, ötekilerin hepsi dışardan gelmiştir: Komünizm, bize, Rusya’dan aktarılmış ve bir vatan ihaneti halini almıştır. Milletlerarası Yahudi aleti olan Masonluk, Balkanlar yolu ile Türkiye’ye girmiştir. Bugün itibarda olan demokrasinin vatanı İngiltere, sonra Fransa’dır. Epey taraftarı bulunan iktisadi liberalizm ve devletçilik de yabancı köklüdür. Bir zamanlar gazetelerde ve Meclis içinde taraftarları görülen Faşizm, İtalya ve Almanya’da doğmuştur. Hatta bugün Türklerce benimsenip milli bir hale gelmiş bulunan müslümanlık bile aslında Türk köklü değildir. Türk köklü tek fikir, tek ülkü yalnız Türkçülüktür. Bu bakımdan da milli şuurumuzun gelişmesi nisbetinde büyüyecek, güçlenecek ve atılışlar yapacaktır.
Dışarıdan Gelmemiş Olan Tek DüşünceKitabı okudu
Baltalimanı ant-1838
İngiliz başbakanı Lord Palmerston, büyük elçi Lord Ponsonby ve Türkiye’de durmadan liberalizm propagandası yapan David Urquhart (Ahmet Vefik Paşanın «en tehlikeli Türk dostu» dediği adam) bir yandan bu kadar avantalı bir antlaşmayı yaptıklarından ötürü birbirlerini tebrikler ederken bir yandan da Osmanlı devlet adamlarının ahmaklığının bu derecesine şaşıyorlar, Palmerston onlara bayağı acıyordu.
Reklam
Türkçülüğün Dışardan Gelme Bir Fikir midir?
Türkiye’de fikir akımları arasında yerli ve mili olan tek fikir Türkçülüktür. Faydalı veya zararlı olsun, ötekilerin hepsi dışardan gelmiştir: Komünizm, bize, Rusya’dan aktarılmış ve bir vatan ihaneti halini almıştır. Milletlerarası Yahudi aleti olan Masonluk, Balkanlar yolu ile Türkiye’ye girmiştir. Bugün itibarda olan demokrasinin vatanı İngiltere, sonra Fransa’dır. Epey taraftarı bulunan iktisadi liberalizm ve devletçilik de yabancı köklüdür. Bir zamanlar gazetelerde ve Meclis içinde taraftarları görülen Faşizm, İtalya ve Almanya’da doğmuştur. Türk köklü tek fikir, tek ülkü yalnız Türkçülüktür. Bu bakımdan da milli şuurumuzun gelişmesi nisbetinde büyüyecek, güçlenecek ve atılışlar yapacaktır.
_(Cia ajanı Fuller’in “Yeni Türkiye” planı- 2008)_ _Atatürkçülük öldü. Nurcular ileri. Paul Henze(Cia) _Kemalizme son verip Osmanlıyla övünün. Fuller(Cia) _Türkiye, Atatürk'ün mirasını reddedip Osmanlı şeriatına geri dönmelidir. Samuel Huntington. (Cia) _Yapılması gereken Atatürk'ün İslam ve kürt düşmanlı olduğu fikrini yaymaktır. Kurt
Ferdiyetçi liberalizm, “ben” ve “biz” arasındaki dâvada, birincinin müdafaasını yaptıkça, bugünkü sosyal huzursuzluğun temelindeki bencilliğin çatlağını genişletti. Ben kuduzunu azdırdı. Milliyetçilik, sosyalizm, komünizm, Hıristiyan ve İslâm tasavvufu, ona karşı çok başka yollardan cephe almışlardır. Fakat müşterek düşmanları ben’dir. Ben’in hürriyeti, ben’in mülkiyeti, ben’in şehveti, kazanç hırsı ve nahveti. Yalnız, ideolojiler, antroposantrik mahiyetlerinden dolayı, insanı aşan, yüksek bir manevî prensipten mahrum oldukları için, müminlerine dinlerin verdikleri büyük vecdi ve ideal coşkunluğunu verememişlerdir. Hattâ komünizm gibi dine yalnız bigâne kalmayıp düşman kesilen ideolojilerin kütleye verdiği hassasiyet parti ve sendika coşkunluğundan fazla olmamıştır. Yalnız Türkiye’de buna bir de gizliliğin saklambaç heyecanı katılıyor.
1930’da Serbest Fırka denemesinin başarısızlığı ve 1929-1930 yıllarında baş gösteren dünya ekonomik buhranı siyasi ve ekonomik liberalizm düşüncesini Türkiye’de itibardan düşürdü. 1930’dan sonra yeni bir yol tutuldu;bunun başlıca özelliği,tek parti idaresinin güçlendirilmesi ve laik- milliyetçi reformların derinleştirilerek genişletilmesi yolunda gösterilen topyekün gayretlerdi.
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
bitirirken;
Özetle, 2009 yılının başında, AKP bir yol ayrımında görünmektedir. Ya nihai AB üyeliği hedefini sebatla izleme konusundaki eski reform politikasına geri dönebilir, ya da devlet seçkinleriyle uzlaşıp, belki küçük iyileştirmelerle yetinerek, statükoyu kabul edebilir. Her iki strateji de ciddi tuzaklar içermektedir. Birinci yol, ordu ve yargı gibi kurulu devlet düzeni unsurlarıyla yeniden çatışmaya götürebilir; hatta belki yeni bir kapatma davası bile açılabilir. İkincisi, partinin nispeten daha güvenli sularda seyretmesini sağlayabilir; ancak bu yolda da, başlangıçtaki canlılığını kaybederek DP, AP ve ANAP geleneğinde alışılagelmiş bir merkez sağ partiye dönüşme ve sonunda seçmen desteğinin büyük bir bölümünü kaybetme riski vardır. Kedinin hangi yöne atlayacağı henüz belli değildir. Açıkçası, geleceği pek belli olmasa bile, AKP hikâyesi sona ermiş olmaktan uzaktır.
Sayfa 252Kitabı okudu
Tayyip Erdoğan halkın uyanışının bir sembolü, mütevazı bir kökenden gelen, inançlarından ötürü hapis yatmış olan ve sonra da kurulu devlet düzenine karşı başarılı bir mücadele başlatan, “bir halk adamı” imajı yaratabilmiştir.
Sayfa 246Kitabı okudu
yabancı yatırım fonları, Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalardan yüz çevirdiği için, 2008 yılında lira, dolar karşısında yaklaşık yüzde 30, Avro karşısında yaklaşık yüzde 20 değer kaybetti.
Sayfa 189Kitabı okudu
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.