Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünya aslında, değişim, yeme içme, boşalma esasına dayanır. Peki bu kayalar ne yer ne içer diye de düşünülebilir. Geniş düşünülürse, kainatı yaratan Allah, değişimin gerçekleşeceği güne kadar öylece kalmalarını da sağlar. Denir ki; bir mermer kesilirken tam ortasından bir yaşayan böcek çıkmış, bu böcek uzun bir süre mermerin ortasında ne yedi ne içti? size cevabı olmayan bir soru… Ali Ural
Hayat, birbirinden ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyordu. Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi.
Reklam
Kendini uzun uzun anlatmak istiyorum ona
Sayfa 118 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
93 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle ilk kitap incelememin bu beyefendinin kitabı üzerinden olacağını hiç tahmin edemezdim. İnanılmaz doygunluk verici bir konuşmasının yazıya dökülmüş hali aslında. Bahsettiği dört zindana gelmeden önce insan tanımı ve insanın üç özelliği üzerinde duruyor yazar. Beşer ve insanın farklılığını anlatırken bir yandan da imek (sein) ve olmak
İnsanın Dört Zindanı
İnsanın Dört ZindanıAli Şeriati · Fecr Yayınları · 20174,984 okunma
AYŞE lsa'nın ölümünden alt asır sonra Muhammed öldü. Allah'ın izniyle on iki kadınla nikâhlanan İslamiyet'in kuru- cusu, neredeyse eşzamanlı olarak arkasında dokuz dul braktı. Allah'ın yasaklaması sebebiyle bu kadınların hiçbirisi yeniden evlenmedi. En gençleri olan Ayşe onun gözdesiydi. Bir süre sonra Halife Ali yönetimine karşı bir silahlı ayaklanmaya önderlik edecekti. Günümüzde kadınların içeriye adım atmasının yasak olduğu birçok cami var, ama o dönemde Ayse, halkın öfke ateşini tutuşturan nutuklarını camilerde atyordu. Daha sonra devesinin sırtında Basra'ya saldırdı. Uzun süren savaşta on beş bin kişi can verdi. Dökülen bu kan Sünnilerle Şiiler arasında bugün hâlâ kurban almaya devam eden nefretin başlangıcını oluşturdu. Bazı teologlar ise bunun mutfaktan çıkan kadınların ne tür felaketlere yol açabileceğini göstermek açısından çok güzel bir örnek teşkil ettiği yönünde hükümler verdiler.
Sayfa 50 - Eduardo GaleanoKitabı okudu
Bir yere ait olma hissi hiç bir zaman oluşmadı bende. Kentin ortasında kalabalığın içinde ıssız bir ovadaki yalnızlığı yaşayabiliyorum. Kimseye boyun eğmiyor Ali diye seslenenler dışında kimseye efendim demiyorum (biri hariç). Sempatizanlık duygusu hiç olmadı bende tuttuğum takım kazandığında kaybedenleri unutmadıgım için sevincimi içimde yaşamasını bildim. Ben yeni tanıdığım birine annen baban nasıl diye sormadım mesela çünkü öğrendiğimde bana fayda sağlamayacak bir bilgi için birinin üzülmesini istemedim. Öğretilmiş aşklara kanmadım o büyük sevdalara düşmedim bir gün birini sevdim karnım ağrıdı. Anladım ki aşk karın ağrısından başka birşey değildi. Uzaklara hiç kızmadım çünkü sevgisine güvenmeyen insanlar sevdikleri uzaklara gideceği için üzülür unutmaktan korkar.. Bir taraf seç diyor ya hani Gülşen ablamiz ben hep kendi tarafımda kaldım güvenli alan olduğu için değil insan en çok kendine merhametlidir ya sırf bu yüzden ben ben olmayı seçtim siz de siz olun bitsin bu replika aşklar, yaşamlar, sevinç ve kederler bazen duvara asılan çerçeve gibi olmalı insan orda ama orda olmayan... O kadar yazı yazdım bunun sonu afilli bir cümleyi hak eder diyenler olur belki ama burdaki kimse bu kadar uzun yazı okumadığını bildiğim için gerek duymuyorum...
Reklam
"Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar.Hayat sana karanlık, manasız gelir. İnsan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. Hiçbir insanın, hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. Hava sıkıcı ve manasızdır. Ya fazla
Sayfa 16 - YAPI KREDİ YAYINLARI
Zaten sıkmadan uzun uzun anlatmasını bilen yegâne geveze ,denizdir.
TRT Dinle -Sesli KitapKitabı okuyor
uzun bir kış başladı oturduk yeni eşkalimize çalıştık.
Mü'min, neşesi yüzünde ve üzüntüsü kalbinde, göğsü en geniş, nefsi en hakir olandır. Büyüklenmeyi hoş karşılamaz; şöhretten nefret eder. Üzüntüsü uzun, endişesi uzak, suskunluğu çok, vakti doludur. Çok şükreden, çok sabredendir. Hz. Ali (radıyallahu anh)
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.