Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Böyle düşünen yok!..
"Tanrı her birimizin içinde yaşamaktadır, yeryüzündeki her karış toprak bizim yurdumuz, vatanımız, her insan bizim yakınımız, bizim kardeşimizdir, insanların değişik ırklara, uluslara, zengin ve yoksullara, değişik dinlere ve partilere ayrılması bir hayal ürünü, bir aldatmacadır.."
DİN VE PARA BELASI İNSANLIĞIN SON İBRETİNİ YAŞATTI Sömürgecilerin iki temel araçları var; Biri din, diğeri para! Din ile beyin yıkar, uyuşturur görünmeyeni satar, para ile görünen madde gücü kimin elinde ise satın alır.
Reklam
Parasal başarıya ulaşmış zengin insanlar kendilerini sorundan daha büyük görürler.
Sayfa 109Kitabı okudu
Yaşa KıvKıv (:
...Hem sadece görüntüsüne aşık olduğun kadının kalbi senin dengin olamaz...
Mesleğiniz, statünüz, gelir durumunuz ne olursa olsun AVM'ler sizi "zengin" mağazaların potansiyel müşterisi, gösteri toplumunun doğal bir üyesi haline getirir. Yoksulluğunuz, eşitsizlik içerisinde tutunmaya çalıştığınız hayat bir süre de olsa askıya alınır; mağazalar, sinemalar, kafeler sizi bekler ve yaptığınız tüketim oranında şirketler sizi onore eder ve nihayet piyasa bir anda herkesi müşteri olarak "eşitler".
Sayfa 194 - Doğu Kitabevi, 2. Baskı, Mayıs 2021Kitabı okudu
Ruhsal açlığı, anlam arayışı olan insanı bulmak; çaresiz biçimde kabuğuna çekilen, dünyaya küsen insanı başka bir dünya vaadiyle evine misafir etmek ve sonrasında onu evin bir sakini olarak görmek, göstermek... Zengin ve görkemli tapınağın "manevi" vaadi budur. Tapınakları siyasi ve kişisel hesapları için kullanan siyasetçiler, dini ve inancı ticarileştiren din tacirleri tapınakların bu yönünü gayet iyi bildikleri için sözü edilen binalara olabildiğince önem verir; buraları bir yerde işletme ve şirket olarak görür ve zaten kendileri de kurum ya da şirket başkanı olarak hareket eder. Dolayısıyla tapınaklar yalnızca kutsallığı ölçütünce yükselmez; eş zamanlı olarak bir kurum, şirket niyetiyle yükselir o binalar...
Sayfa 193 - Doğu Kitabevi, 2. Baskı, Mayıs 2021Kitabı okudu
Reklam
Ah keşke ona sevgi dolu, iyi bir yüreğin en ala zenginlik olduğunu, gönlün zengin değilse aklın beş para etmediğini anlatabilsem.
"Fakir aydın, zengin aydından çok daha kuvvetli görür."
Varlık YayınlarıKitabı okudu
"Mâtüridî duyular, haber ve akıl yoluyla ulaşılan bilgileri aklın bir işlevi ola- rak gördüğü istidlali kullanarak değerlendirmektedir. O, eserle- rinde bilgiye götüren akıl etmeye ayrıcalıklı bir konum atfetmiştir. Maturidi "hem Yaratıcı'nın, tabiatın ve insanın bilinmesinde hem de vahyin anlaşılmasında akla temel bir işlev
Sayfa 19 - Dib Yayınları
“Durun tahmin edeyim.” Pherl koltuğunda sabırsızca kıpırdandı. “Geminizde taşıdığınız o şeytan işi küçük aygıtlar sayesinde bana servet ve güç sunmayı öneriyorsunuz, değil mi?” “Farzedelim ki öyle. Bunu neye dayanarak reddederdiniz? Sadece iyi ve kötü ölçütlerinize mi?” Pherl olumsuz yönde başını salladı. “Hiç de değil. Bakın, benim yabancı dostum, dinsizliğinizden ileri gelen cehaletten dolayı hakkımızda istediğiniz gibi düşünebilirsiniz... ama her ne kadar öyle görünsem de, ben halkımızın mitolojisini sorgusuz sualsiz kabullenmiş değilim. Ben iyi eğitim almış biriyim, bayım ve aydın bir kişi olduğuma da inanıyorum. Dini geleneklerimizin derinine inildiğinde, bunların halk kitleleri için ahlaki bakımdan çok törensel olduğu görülür.” “O halde teklifime itirazınız nedir?” diye kibarca bastırdı Ponyets. “Söyledim ya işte. Kitleler. Sizinle anlaşmaya varmak isteyebilirim, ama küçük aygıtlarınızın işe yaraması için kullanılmaları gerek. Sözgelimi bir şeyi... adı neydi... bir usturayı ele alalım; onu elim titreyerek gizli kapaklı kullanmam gerekecekse ben bundan nasıl yarar sağlayabilirim ki? Belki çenem daha temiz ve güzel traş edilmiş olur, fakat bu beni zengin etmez. Hem bunu kullanırken yakalanırsam gaz odasına atılma veya kitleler tarafından linç edilme korkusuyla nasıl yaşarım?”
Sayfa 226 - 227Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.