İşbu söze hak tanıktır
Bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide
Kafesten kuş uçmuş gibi
Miskin adem oğulları
Ekinlere benzer gider
Kimi biter kimi yiter
Yere tohum saçmış gibi
Aşksız âdem dünyâda belli bilin ki yoktur
Her birisi bir nesneye sevgisi var âşıktır
Çalab'ın dünyâsında yüz bin türlü sevgi var
Kabûl et kend' özüne gör hangisi lâyıktır
Biri Rahmân-ı rahîm biri Şeytân-ı racîm
Onun yazığı müzdü sevgisne taalluktur
Dünyâda Peygamber'in başına geldi bu aşk
Tercemânı Cebrâil ma'şûkası Hâlık'tır
Ömer ü Osman Ali Mustafâ yârenleri
Bu dördünün ulusu Ebû-Bekr-i Sıddıyk'tır
Âlem fahri Mustafâ mi'râca ağıcağız
Çalap'tan dilediği ümmetine azıktır
Yunus sana hakıykat budurur buyurduğu
Gözünle gördüğü ne dönüp bakma yazıktır
Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar,
Dış yüzüne o sızar, içinde ne var ise. Aksakallı pir hoca, bilemez hali nice, Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise.
Sağır işitmez sözü, gece sanar gündüzü,
Kördür münkirin gözü, alem münevver ise.
Gönül Çalab' ın tahtı, Çalap gönüle baktı,
İki Cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise.
Sen sana ne sanırsan, ayruğa da onu san;
Dört kitabın manası, budur eğer var ise.
Yunus Emre