Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ve yine HÜSRAN
Uzun zamandır her hangi bir cemaate tarikate vs islamın temsilcisi olan yollara girmek için bir arayış ve araştırma içerisindeydim tabi bu araştırmalar sonucu birçok bilgi sahibi kişileri kendime not aldım belli aşamalar sonucu kendime örnek edindiğim kişiler oluştu bunlar; Başüstad Seyyid Kutub , Hasan el Benna, Ali şeriati ,Şamil Basayev , Said Nursi ve daha nice hocalar; ha birde günümüzdeki kişilerden İhsan şenocak ve hatta bu sonlarda tarafsızlığı ile bilinen İhsan Şenocak baya bir dikkatimi çekti ve araştırmalarımın ekseriyetinde onun görüşlerini dikkate aldım ve bunun üzerine birçok eserini aldım ve okumaya başladım ve daha az bir yol katetmişken okuduğum eserlerinden 5. si beni şaşkınlık içerisinde derin bir hüsrana uğrattı. Ve bu eser
Kudema Meclisi
Kudema Meclisi
adlı eseriydi. Hatta eserleri alırken bu böyle bir eseri olduğu için o kadar mutlu oldum ki birçok Kudemanın bir arada ele alınması ve bu kişinin İhsan Şenocak olması beni fazlasıyla mesrur etti. Ta ki okuyup ortalara gelince 😞 genel kudemaları birkaç sayfada yer verirken MAHMUT EFENDİ'YE 100 küsür sayfa yer vermiş ve her şeyiyle detaylı bir şekilde anlatmış Mahmut efendiyi okuyunca kendimi RÜYAYA EVRİLMİŞ BİR DİN olarak benimsemeye başladım ve hatta sonda iki büyük üstadı da sadece bir başlık altında ele alması hayli üzdü beni velhasıl keşke bütün kudemalar için tarafsızlık yolunda devam etseydi... Not : Bu iletimde amacım iletide bulunan kudemaları ve ihsan şenocak'ı kötülemek ve karalamak değil ki bu haddime de değil ; ayrıca okudukları ilme saygım sonsuz ekseriyetiyle bu konuya da değinmek istedim. Vesselâm
218 syf.
·
Puan vermedi
" Geçtin bir şeyi bir an'a sığdırmak gibi.."
Selaaam, hadi bugün başka türlü bir inceleme yapalım. :) (Beyaz Geceler ile ilgili yeterince inceleme mevcut aslında ben bu yüzden kitaba dair çok fazla bir şeye değinmek istemiyorum belki de hiç değinmem.) "Aşk nedir?" Soru çok basit ve klişe aslında. Ya cevabı? Cevabı da sorusu kadar basit midir? Bence değil. Neden aşık
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074,8bin okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
"Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur..."
Şiirsever biri sayılır mıyım bilemiyorum. Genelde bi şiiri seversem o şairin diğer şiirlerini de okumaya karar verir, kitabını hep o şiirle kıyaslayarak okurum ve sonuç hüsran olur; benim için kayda değer tek şiiri ilk etkilendiğim olarak kalır (hadsizlik olarak algılanmasın pls). Yağmur şiiri de her okuduğumda aynı etkiyi hissedebildiğim nadir
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,438 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Söylenmeyi bekleyen sözler biriktiğinde imdada bazı öyküler yetişir. Sakil bir yaşamda debelenirken etrafa ölgün gözlerle baktığımızda bazı anlatılar bir anlığına da olsa bizi geri çevirir. Ya da aynı anlatılar biz dibe vururken seyirci kalamaz, gelir aynı dibi bizimle boylar. Kuyunun dibinde, körün herkesle aynı manzarayı gördüğü yere o içimizden
Sonra Konuşuruz
Sonra Konuşuruzİbrahim Varelci · İzdiham · 202127 okunma
Enenin Diyarı'ndan
Bir hicran ki ahvalîm matemli Bir hüsran ki vücûdum Mevta Bir hasaret ki kalbim dünyaya meftun Bir haykırış ki fıtratım ebede Müptela Bir serzeniş ki dünya bu emelime acîz Bir arayış ki Ebede, fâniyat bunda fakîr O Ebed ki yalnız herşeyi yaratanın yanında sadece bir emir O emir ki En Güzel'in esbabını ilk muhattap kılmış Kadîr Bir sitem ki nefis bundan bîhaber değil Ki o nefis hala Hodfuruş , O ki fani mahnuplarda boğulmuş, ve o Emmare ki fani emellerden kıvranmış, bilKarar olmuş....! Fi Tarihi
88 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
HAYAT BİR ARAYIŞTIR
Hayat bir arayıştır. Çocuk (Edgar) bir arkadaş, annesi heyecan verici bir kaçamak, Baron ise sadece bir zevk arayışında. Ama hepsinin arayışı hayattaki birçok arayış gibi hüsran ve hayal kırıklığı. Eee her yetişkinin kendisine göre bir planı vardır ama yetişkinlerin planlarını bozmak için çocukların da kendilerine göre beklenmedik planları vardır. S. Zweig'in kitaplarının her birine birer psikolojik analiz gerek. Ama ben kitap hakkında ancak bir kaç söz söyleyebileceğim. Kitapta, baskıcı bir baba ile ilgisiz bir annenin elinde yetişen bir çocuğun dramını, kocasından ilgi görmeyen bir kadının ilgi, sevgi noksanlığını ve eline fırsat geçmişken kendi testesteron baskısını azaltmaya çalışan bir karaktersizi tanıyoruz. Üç karakter, üç farklı dünya: Birinci dünya masumluk, ikinci dünya sevgisizlik ve üçüncü dünya testesteron. Birinci dünya; çocuk diye önemsenmeyen, göz ardı edilip ihmal edilen bir çocuk görüyoruz. Baskıcı bir babanın sebep olduğu eksiklikleri yaşça büyük biriyle arkadaşlık ederek gidermeye çalışıyor. İkinci dünya; kocasından ilgi görmeyen, mutsuz evli bir kadının sıkıcı ve mutsuz dünyasına bir heyecan arayışı. Üçüncü dünya; ülkemizde bir çok tecavüz ve kadın cinayetlerine sebep olan testesteron beyinli bir . . . . . . . . Sonuç: İlgilenmeyeceğin, ihmal edeceğin bir çocuğu dünyaya getirmeyeceksin. Sevmeyeceğin, sevemeyeceğin, ilgi göstermeyeceğin bir kadın ile evlenmeyeceksin. Çünkü ihmal edilen bir kadının ne kadar tehlikeli olabileceğini önceden kestiremezsin.
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202042,2bin okunma
Reklam
Herkes bir arayış içerisinde,herkes gerçek mutluluğu,kalıcı huzuru arıyor,belkide hepsinin ve her şeyin ardındaki mutlak hakikati. Nerede arıyor? Kırlara,pikniklere gidiyor,dağlara taşlara vuruyor kendini,öte gidiyor,beri geliyor. Uzak doğuya gidiyor,bir takım felsefelere,tuhaf tuhaf mefkurelere sığınıyor. Yani herkes arıyor. Fakat kimse neyi aradığını bilmediği için aradığını bulsada bulduğunu anlamıyor. Çoğu insan böyle ölüp gidiyor. Aradığını bulamadan,kendi anlamını,varlığın hakikatini bulamadan ölüp gitmek kadar acı bir şey,büyük bir hüsran ve hüzün yok.
Sayfa 138Kitabı okudu
Sınır aşıldığı için tersine dönüşmüş istek. Bu kez, yeni bir aşırılıkla dışta model aranmış. Siyaset ve devlet adamları, model arama ve bulma işini fikir ve bilim adamlarına bırakmamışlar. Onları böyle bir arayış içinde görmediklerinden kendileri aramış ve aşırı pratiklikle büyük bir yanlışlığa, Batıdan iktibas yanlışlığına düşmüşler. Oysa bilim ve düşünce adamlarını bu yönde uyarmalı, örgütlemeli ve işi onlara bırakmalıydılar. Fakat, ne yazık ki, bu yola gitmemişler, alelacele formüllerle, reformlar yapmaya girişmişler. Netice, büyük bir hüsran oldu. Büyük İslâm Devleti yıkıldı. İslâm ülkesi paramparça oldu. Esarete düştü bir çok ülkemiz. Ekonomik yıkılış ve sefalet, müslüman dünyasını çökertti. İkinci Dünya Savaşıyla bir fırsatı yakalayan bazı islâm ülkeleri siyasî bağımsızlıklarını şekil olarak elde ettiler. Ama ekonomik ve kültürel bağımsızlık elde edilemedi. Çünkü; bunu elde edebilmek için gerekli modeli geliştiremediler.
Sayfa 111Kitabı okudu
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.