Geometri: 3
Kimya: 1
Fizik: 2
Hüznün Fiziği: 4
1k İzmir Okuma Grubu 13. Buluşması Kitabı
Hüznün Fiziği, "Bulgaristan'da da edebiyat mı varmış?" sorusuna karşı fırlatılabilecek bir taş. Kitabın yazarı Gospodinov'dan başka ismini şu an hatırlayamadığım bir şair dışında Bulgar edebiyatçı ismi gelmiyor aklıma. Ya zayıf bir edebiyatları var
Yıl 1999’u gösterdiğinde Osman Sınav yönetmeliğinde bir fragman yayınlandı, dönemin özel televizyon kanalında… Tamda istediğimiz gibiydi “Askerler nizamı biçimde giyinmiş, bir cadde üzerinde pusuya düşüyor ve şehit ediliyordu, bir otobüsten ise Haydarinna Rinanay sountrack efektiyle beraber, dönemin delikanlısı giyim tarzlı olan beyaz gömlek ve
〰️
Çok bilinmeyen bu kitabı ben de ufak bir araştırma yaparken rastgele buldum diyebilirim.. Ancak içeriğine bakarken bir an önce okumalıyım dedim, okurken keşke hiç bitmese dedim, biterken keşke bu tatta başka kitaplar da olsa dedim.. O kadar sevdimm.. Dilime Gerili Pankart; direniş ve mücadele kitapları okuyanlara fazla edebi gelebilir ama edebî bir üslupla direniş cümleleri okumak da çok farklı ve tatlı..
”Zulme, düşkünlüğe, gönüllü köleliğe itiraz eden ve aynı zamanda onurlu, özgür ve erdemli yaşama azmine omuz veren yazılardan oluşuyor.. ..yazar, bir hüzün atlasına dönüşen geniş bir coğrafyada, direniş ve tanıklık içinde sınanan bu yazılarıyla umudu yeşertmenin yanı sıra, sesimizi ateşe vererek "güzel söz"ün burçlarını birlikte onarma ve ışıklandırma çağrısında bulunuyor.”
Kitabın içerisinde altını çizdiğim bir paragraf alıntısı olmakla beraber arka kapak paragrafını paylaşmak istiyorum:
"Şimdi gel o kandili yeniden yakalım ey evin son bekçisi olan çocuk! Cefakâr anaların, dertli babaların, içi örsle çekiç arasında ezilen yiğitlerin, yaşlı gözlerle dağların omzundan yıldızlara bakan kızların içinden geçelim. Sen o fidanı yeniden dik ve içimize tüneyen kötülük, karamsarlık dağlarını kov. İkiliği bitir, ellerimizi birleştir, sırtımızı yeniden sıvazla. Safımızı vahyin ışıklarıyla dirilt, soframızı şükür ve infakla arındır. Devasa tabutluklara dönen şehirlerimizi onar. Tankların üzerine çıkıp içli bir ezan oku, dünyanın kulağına!"
#DilimeGeriliPankart
#okudumbitti
#SibelKöse
#Kaderimsürgün
#158sayfa
Kitap Urfanın balıklı göl kasabasın da yaşayan iki komşu ailenin birbirleri ile geçimini anlatırken gerçek anlamda komşuluğu, dostluğu, yardımlaşmayı anlatıyor.
Gerçek ve yaşanmış bir hayat hikayesinin anlatıdığı kitap Türk filmi tadında sade bir şekilde olup bir günde okuyup bitiriyorsunuz.
Sevgiyle kalın
"Çanakkale Mahşeri; "cihanın yedi ikliminden" Türk'ün aziz topraklarına "kaynayan bir kum gibi" söküp gelmiş, Türk'ü tarihten ve hatta beşeriyet hafızasından söküp atmaya ahdetmiş düşman karşısında, Türk'ün "göğsündeki kat kat imanla" ve kanının her damlısının destandır." kısa bir arka kapak alıntısı yaparak
Edebiyat derslerinde sürekli adını duyduğumuz Yunus Emre'yi okumak gerçekten çok güzeldi. Yunus Emre'nin karısına olan aşkı, evladına olan hasreti ve Allah aşkı beni benden aldı. Bu kitabı daha önce okumadığım için üzülsem de, iyi ki okumuşum diyorum mutlaka herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum :)
Arka kapak alıntısı bırakıyorum :)
Biliyorum,
“Biz bu ilden gider olduk, kalanlara selam olsun,” demişti...
Yine biliyorum,
“Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun.” demişti...
Ve Sevgiliye gittiği o geceden sonra adının dilden dile, aşkının gönülden
gönüle dolaştığını da biliyorum... Şimdilerde ona kimisi Âşık Yunus, kimisi
Biçare Yunus diyor ya, desinler.
Yahut Yunus Dedem, Tapduk Yunus, Miskin Yunus...
Derviş Yunus... Varsın onu da desinler.
Ve Türk yurtlarında, onu en çok “Bizim Yunus” diye çağırırlar. Biliyorum...
Ten fânidir, can ölmez
Çün, gitti geri gelmez
Ölür ise ten ölür
Canlar ölesi değil