Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
Gerçekler, sevgilim
Bu sabah erken kalktım. Yüzüme üç kez gerçekler çarptım. Kanadı yüzüm, gözüme gerçek kaçtı. Gözümün sulandığını görenler ağladığımı sandı, oysa gerçek gözümü yakmıştı. Bu yüze gerçek çarpma ve göze gerçek kaçırma beni zinde yaptı. Dışarı çıktım, yolum uzundu. Nicedir yürümeyişlerimle biriken adımlarımı da yanıma aldım. Yorgunluğumu, kendini
Reklam
SİHİR YAPTIM
Ben çıktım yola, Allah ne getirirse. Eyvallah, hadi bir selâmet, Ben diyeceğimi dedim, Bulundum velhasıl bulunacağım yerde. Şimdi gidiyorum gitmek üzere, Yarınların kapısı kilitli şimdilik.
NİSAN MAYIS'A AŞIK
Bilmem bu aşk beni ne ederdi? Kalbimde çok ağır duruyor. Sessizce seni görmeden "seni seviyorum" demek, Hayalimi bu yaşlarda gerçek sanmak. Vallah aşığım sana ama, Ama Mevlam karşılaştırmayınca, Kulağımda bir acı müzikle dert oldu bana. Ağzım dese veya haykırsa, İster kabul et istersen perişan et beni. Aşkımı haykırmalıydım, Taşmalıydım kendi kendime. Belki ikimizde isteriz gönülden, Ağız çok çaresiz kalır bazen. Mevlam ne yapsa ne etse bizi birbirimize etse. AYKUT BARIŞ ÇELİK
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Büyük Bir Aşkın Hikayesi
Osmanlı’nın son dönemlerindeki musikişinaslarından olan Kemani Tatyos Efendiden bahsetmek istiyorum size. Tüm şarkıların, tüm şiirlerin, tüm resimlerin; hasılı bilinsin veya bilinmesin tüm sanat eserlerinin bir hikayesi vardır. Her eser bir hikaye üzerine inşa edilir. Onların bu denli sahiplenilmeleri ve dillere destan olmaları da müessirin
Reklam
Duygusal Durum Raporu 16
31.03.24-03.09 Bugün resmen 1 yıl 1 ay oldu. Konuşmuyoruz. Özlemiyorsun. Şu an hissettiklerim öncekilerden farklı. Bu sabah uyandığımda özlediğimden değil dayanamadığımdan ağladım. İlk kez bu kadar yoğun hissettim tükenmişliği. Bunca zaman sadece seni hissetim içimde, artıksa yorgunluk sökün etti. Tükenmişlik. Kimsin sen? Neden bu kadar acı
Hayatın Anlamı
3.Kısım Anlam Tutulması Anton Çehov'un Tri Sestry oyunundan şu kısa diyaloğu dü- şünelim: MASHA: Bir anlam yok mu? TOOZENBACH: Anlam mı? (...) Şuraya bak; kar yağıyor. Bunun anlamı ne? Kar bir ifade ya da sembol değildir. Anlatabildiğimiz kada- nyla gök kubbenin kederlenmesinin bir alegorisi değildir. Philip Larkin'in baharı
Hayatın Anlamı
1.kısım Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur? Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır. Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
Cân yine bülbül oldu hâr açılıp gül oldu Göz kulak oldu her yer her ne ki vâr ol oldu Uyandı çün nâr‐ı aşk kaynadı ebhâr‐ı aşk Her yanaya çağlayup akdı gözüm sel oldu Gönül ol bahre daldı dilim tutuldu kaldı Girdim anın zikrine a'zâlarım dil oldu Ferhad bugün ben oldum varlık dâğını deldim Şîrin'ime varmaya her cânibim yol oldu Geç âk ile kâradan halkı bırak âradan Niyâzî dön buradan durma sana gel oldu''
Reklam
Fundamentals of Rumi's Thought A Mevlevi Sufi Perspective’in Önsözü
academia.edu/116271428/Funda... Aşağıdaki yazı Fethullah Gülen'in Şefik Can'ın yazdığı "Mevlâna: Hayatı, Şahsiyeti ve Fikirleri" (Fundamentals of Rumi's Thought A Mevlevi Sufi Perspective) kitabının İngilizce çevirisine yazdığı önsözle
Fethullah Gülen ve Şefik Can
academia.edu/116271428/Funda... Aşağıdaki yazı Fethullah Gülen'in Şefik Can'nın kitabına yazdığı önsözle ilgili... Abdullah Aymaz'ın kaleminden okuyalım. 1910 yılında Erzurum'da müderris Tevfik Efendi ile Gülşen Hanım'ın oğlu olarak
806 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.