Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~ Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!.. 1 Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir... Kitab-ı Aşk, İskender Pala
Lâ tahzen! (Üzülme!) İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman: (c.c), “Ben kırık kalplerdeyim” buyurmadı mı? O halde ne diye üzülürsün ey can? Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan; Gece gibi kapkaranlık nefsini yak !.. Derdim var” diyorsun; Dert insanı Hak’ka götüren Burak’tır; sen bunu bilmiyorsun. Sanma ki dert sadece sende var. Şunu bil
Reklam
BOŞVER BE YAŞI BAŞI
Boş ver be yaşı! Gönlün ne kadar genç ondan haber ver? Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver? Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını, Gelene geçene yol verme girsin içeri diye, Ama gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna. Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir
Şimdi söyle sen dert misin?
— Ben nur diyorum, sen çamur anlıyorsun, ben seni aşka davet ediyorum sen beni ateşe salıyorsun. Gerçi hoş ateşinde yanmak da var yazgımda; ama yaktığın ateşlerden büyük ateşlerde yanmaya yan çizeceksen ben niye yanayım. Ben aşk diyorum sen “aşk olsun” diyorsun. Ben gönül diyorum sen gölgelerin peşinde yol alıyorsun. Uslan artık yüreğim, bir derdim olmalı ki bin dermana değişmeyeyim. Şimdi söyle sen dert misin?
Kapı YayınlarıKitabı okudu
Burçlar
Bu hafta burçlarla başlayalım 😂😂 KOÇ: Bazı hayvanlar senin hislerinin değerini bilmiyor aşkım. Dediğim gibi onların hayvanlığından kaynaklı bir sorun dert etme sen. Ama senin hayvanlarla ne işin var onu çözemedim ? Burcundan kaynaklanıo olsa gerek. İnsan olmaz zaten senden. Sana vakit ayırıp bunları yazanda kabahat. BOĞA: İleriye dönük güzel
Lâ tahzen! (Üzülme!) İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman: (c.c), “Ben kırık kalplerdeyim” buyurmadı mı? O halde ne diye üzülürsün ey can? Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan; Gece gibi kapkaranlık nefsini yak !..
Reklam
O Kutlu Nebiye (S.A.V)
Sen Gidince Efendim Sevgili! Sen gitmiştin... Koyup bir başımıza, bırakıp pak ellerimizi, gurbetlerine salmıştın bizi. Yetim kaldık, öksüz kaldık ve ellerimiz kirlendi yokluğunda... Sen gitmiştin... Ayrılıkların dilini hece hece ağlıyoruz şimdi. Akşamlar iniyor dağlara ve hasretimiz yankılanıyor yamaçlarda. Sevgili! Nasıl iltica edelim sana
Selam Olsun
Yolumuz aşk, yükümüz muhabbet... Dert alır, muhabbet satarız!
zaman bir yılı daha süpürdü baktın mı geçmişin temiz mi temiz mi yürünen sokaklar . kimsenin gördüğünde mutlu olduğu biri olmasan dert etme , kendi gördüklerin ile mutlu ol bakarsın gelecek yıl daha az üzülürsün ama bu yıl ki acını yine de unutma olur mu attığın adımların seni göğe çıkarmaz ama uçurumdan atabilir kahve içeceğin insanları
Boş ver be yaşı! Gönlün ne kadar genç ondan haber ver? Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver? Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını, Gelene geçene yol verme girsin içeri diye, Ama gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna. Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir
Reklam
"Aşk, aklın hesaplarına takılmaz." diyerek devam etmişti babası. "Pervasızdır, geniş ufukludur, sınırsızdır... Aşığın da öyle olması icap eder... Aşık adam yılmaz, canını sakınmaz, üzülme, utanma nedir bilmez. Değirmen taşının altına girmiş gibi ezilip unufak olur da 'bunaldım' demez. Aşık, aklını çöpe atıp 'Aşk bana yeter' diyen adamdır. Tahammül kelimesi yoktur onun lügatinde; tepeden tırnağa rızadır, kabuldür... Aşık budur kızım... Sen de bu musun? Başına bir sürü dert, illet gelecek bu saatten sonra ve sen tahammül etmeyecek, 'ne olacaksa o olur' deyip her geleni aşkın meyvesi gibi derecek, toplayacak, kucaklayacaksın... Son defa soruyorum; aşık mısın kızım?" "Aşığım baba... Aşığım."
Sayfa 69
BOŞVER BE YAŞI BAŞI
Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver! Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan, sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver! Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını, gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna. Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda, ama aklını
Eskiler "Kader gayrete aşıktır diyorlar. Ne güzel cümle! Olmuyor diye bırakamaz vazgeçemezsin. Geçmemelisin zira Vazgeçmek kaybetmek olur. Hatta bazen kaybolmak.. Anlatırlar ki arifin birinin yanına genç bir talebesi gelmiş bir gün, sakkın ve bıkkın... -"Efendim" demiş sıkıla sıkıla "Ben bu yolda yürümekten yoruldum. Bu aşk ilmi dedikleri ne zorlu yol ne çileli bir menzilmiş ki bunca dert çektirir. Yeter efendim. Müsaade buyurun ben yoluma gideyim. Dayanamıyorum. Vazgeçeceğim." -"Gel hele evlat demiş arif. Bir ağacın gölgesine diz kırp oturmuşlar. -"Kays' bilir misin evlat?" demiş arif ansızın. "Hani Leyla'dan geçip, çileler çekip Mecnun olan ve Allah'a ulaşan Kays. -"Bilirim elbet. Kim bilmez onu demiş genç talebe -"Eyvallah. Peki Bayezid-ı Bestami Hazretleri'ni tanır mısın çileyi, derdi nimet bilip bu menzilde yol alan?" - "Kim bilmez bilirim muhakkak. Böyle devam etmiş arif. Peş peşe birkaç isim daha sormuş ve aynı cevabı almış yine. En son -"Peki" demiş "Bağdatlı bir Hasan vardı. Onu bilir misin?" Bir aralık durmuş, susmus, beklemiş genç talebe. -"Bağdatlı Hasan... Yok efendim" demiş bilmem onu. -"Doğru evlat bilmezsin. Zira o, vazgeçmişti... Fatih Duman
Uslan artık yüreğim, bir derdim olmalı ki bin dermana değişmeyeyim. Şimdi söyle sen dert misin?
Sayfa 183 - Karatay Akademi YayınlarıKitabı okudu
Ben gönül diyorum, sen gölgelerin peşinde yol alıyorsun. Uslan artık yüreğim, bir derdim olmalı ki bin dermana değişmeyeyim. Şimdi söyle, sen dert misin?"
Sayfa 176 - Kapı Yayınları
527 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.