Özdemir Asaf , hayata babasız başladı denilebilecek bir şekilde ilk adımını atar.Babası o daha çok küçükken rahmetli olur.Annesi, ikiz kız kardeşi Özgönül ve Özdemir artık babasızdırlar.Sadece 7 yaşındadır babasız kaldığında küçük Özdemir.Arun onun anne soyadıdır.Arun soyadını kullanamama nedeni ise biraz komiktir.Çünkü o r leri söyleyemeyen bir
Hiç bitmesin istediğiniz kitaplar vardır ya işte serinin bu kitabı için tam olarak bunu hissettim. Hem dili, anlatımı ve konusu hem de zamanlaması harika oldu benim için.
Asya'nın ikizi Siena ile aynı camiadan ama bu kez Sırp mafyasının donu olan Drago Popov'un muhteşem aşkını büyük bir keyifle okudum. Tüm kırılganlığını ve hassasiyetini ilginç kıyafetleri ve muhteşem gülümsemesi ile maskeleyen Siena, Ajello'nun talimatı ile Drago'ya cosa nostra geleneklerine de uyarak casus olarak geliyor. Anlaşmalı evlilikten doğan harika bir aşk ile de devam ediyor.Drago ise küçükken anne ve babasının öldürülmesi ile çıkan yangında yaralanmış ve yine kusursuz kusurları ile muhtesem Drago'ya dönüşmüş. Evliliklerinin gidişatı, aşklarının ilerlemesi, birbirlerine olan uyumları ve gülümseten esprileriyle çok keyif alarak okudum. Karakterleri öyle güzel işlemiş ki bir kez daha hayran kaldım. Okuduğum her kitabında favori çiftim sürekli değişiyor ama Siena ve Drago'nun uyumu muhteşemdi. Mutlaka okumanızı öneririm.
Bir ırmağın kenarında güzeller güzeli Daphne(Defne)'yi gören Zeus'un oğlu, Işık Tanrısı Apollon, Defne'yi görür görmez aşık olur ve onunla konuşmak için Defne'ye yaklaşmak ister fakat Defne, Işık Tanrısı'ndan korkar ve kaçmaya başlar. Defne kaçtıkça Apollon aşk cümleleri söyleyerek Defne'ye ulaşmaya çalışır. Bir süre
- Kadınların büyük acılar çekmesinin baş müsebbibi erkeklerdir. Allah’a ve Rasûlü’ne düşman olanların uydurduğu “çağdaş hayat” yalanı içinde kadının, kadınlığını istismar etmek için kaç milyon cümle kuruldu. Bu uğurda kaç senaryo yazıldı, kaç tiyatro sahneye taşındı. Namus yobazları ekranda, billboardlarda, podyumda teşhir edilen kadınlar
Henüz yirmisinde olan genç bir çoban… Bir kıza gönlünü kaptırmış, o derece aşık olmuş ki, sevdiğinden başka bir şey düşünemez, derdini kimseye anlatamaz olmuştu.
–Ne haldesin, sana ne oldu? diyenlere mahzun bir tebessümle bakar, hiçbir şey söylemezdi. Onun bu hali çevresinde bulunan herkesi merak içinde bırakmıştı. Onun derdini birlikte çobanlık
"Yüzüklerin Efendisi dışında bu kitapla kıyaslanacak başka bir kitap yok." Arthur C. Clarke
Sonunda! Haftalardır kütüphanemde diğer üç kitabıyla birlikte duran, kalınlığıyla bana meydan okuyan, muazzam kapak tasarımı ile sürekli elime alarak sağına soluna bakmamı sağlayan bu kitabı sonunda okumuş bulunmaktayım. Kapak tasarımını
Bir dönemin KEŞŞAF'ları olarak bilinen ancak Harbiye Nazırı Enver Paşa 'nın talimatı ile IZCI olarak değiştirilen bir grup
....
Özü aynı ancak ismi değişen küçük topluluğun yeni yetme delikanlılarından bazıları onlar ;
Yusuf , Süreyya, Hüsrev ve Fevzi...
Vatan için yemin etmişlerdi bir kere .Her ne şart olursa olsun önce VATAN..
Aileden , sevdadan bile önde geliyor onlar için vatan aşkı.
Dönemin zor şartlarında okuyan gençlerin yüreğine sevda ateşi yeni yeni düşüyor. Her gün sevdiklerini biraz görebilmek umudu ile kırıyorlar okulu.
Süreyya ilk gördüğü günden beri sevdalı Güzide 'ye. Bir türlü açılamıyor. En büyük destekçisi ise dostu Yusuf. Onun sayesinde başlıyor Güzide ile sohbeti. Güzide 'nin en yakın arkadaşı Mehpare de Yusuf 'a gönlünü kaptırıyor. Tertemiz sevda onların ki. Ancak savaş kapıda. Asker yolu beklemek , sevdiğine kavuşmak için günler saymak her gecen gün daha zor geliyor.
Savaşın acımasız yüzü, vatan uğruna canını siper eden gencecik yürekler, yol gözleyen anneler, babalar ve sevdalar.
Yine Sinan Akyuz bir dönemin gerçeğini ortaya koymuş. Okurken büyük usta YASAR KEMAL' in şu sözleri aklıma geldi.
""Aaah savaş, seni icat eden görmesin cennet. Aaaah, savaş. Şu yeryüzünde canlı koymadı kırdı geçirdi. Gökteki kuşu, yerdeki börtü böceği, sudaki balığı"'
Zülfü Livaneli’nin hemen hemen bütün kitaplarını okumuş biri olarak anlatım bakımından farklı toplumları ve kültürleri kuvvetli kalemiyle harmanlandığı ve beni yine yeniden hiç şaşırtmayan bir roman oldu Serenad!...Üstada saygı ve selamla incelememe başlıyorum...
Öncelikle kitabın bir
Merhaba Kitapseveler! Yazarın kalemi ile tanıştığımda liseye gidiyordum ve üzerinden on sene geçmiş. Umutsuz kitabı ile tanıştığımda sadece bu kitabı basılmıştı ve uzun bir süre okumamıştım. Yıllar sonra birçok kitabının basıldığını gördüğümde set halinde beş kitabını aldım ve ilk başladığım Çirkin Aşk oldu. Kötü bir tercih yaptığımı ise yüz sayfa