Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar isteyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.
Her şarkının götürdüğü yer başka,
Hepsi başka başka sinmiş içime.
Biri, Büyükdereye götürüyor,
Biri on altı yaşamın Kadıköyüne.
Kimse sevgimi bilmez şarkısı
Eskiden ağlatırdı beni;
Şimdi düşündürüyor.
İçimiz dışımıza kolay yansır,
Saklasak saklamasak.
Ön yargılardan uzak
Eğilip içimize baksak..
Dışımız içimize yansımıyorsa
Bir şey var ya da yoktur
İkimizden birinde.
Biri öbürünü ısıtmıyorsa
Bir de içimize baksak.
Belki derinde, taa derinde.
Sen benim yerimde
Ben senin yerinde
Unutulmuş olabiliriz;
Birbirimizi uyandırsak..
Desek birbirimize
Haydi kalk
Gidelim yerlerimize;
Belki birbirimizi bulabiliriz.
"Domino teorisini hatırlıyorum," dedi. Televizyonda tartışan adamları birkaç saniye daha seyrettikten sonra, "Bu teori, olabilecek kötü bir şeyin önüne geçmezsek düzeltemeyeceğimiz kadar yayılacağını söyler," diye ekledi.
... belli belirsiz gülümsedim. Evet, işlerin yolunda gideceğine inandığında insan hayatını planlamaktan keyif alıyordu. Ancak hayatı üzerinde ne kadar az kontrolü olduğu insana defalarca gösterildiğinde durum hiç de öyle olmuyordu. Geleceğimi düzeltmek için ne yaparsam yapayım başaramıyordum.
Bilsin ki bugün, bir sen eziyette değilsin:
Gurbet yayının okları geçmiş de içinden,
Günlerce uzakta,
Yorgun biri uzlet gibi yalnız yaşamakta.
Yorgun biri uzlet denilen kabre gömüldü:
Ölmeden Öldü.
...Bir türbe ki rûhum, gelen ağlar, giden ağlar!
Her şey bana bigâne bu yerde,
Herkes gibi her şey:
Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller...
Hattâ bana insanlara nispetle yakındır
Bahçemde ölen kuş,
Bahçemde kefensiz gömülen kuş,
Herkes bana bigâne bu yerde...
Bir yer ki, sevenler, sevilenlerden eser yok;
Bezminde kadeh kırdığımız sevgililer yok;
Yok... yok!
Kişinin en iyi sahip olduğu şey, karşılığını ödediği şeydir. Biz çok pahalı ödedik, daha da ödeyeceğiz. Ama kesin inançlarımız var, nedenlerimiz var, adaletimiz var: sizin bozguna uğramanız kaçınılmaz bir şey.