Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde ve dışında birçok entelektüel 19. yüzyılın ortaları gibi çok erken bir tarihten itibaren Arap harflerinden Latin harflerine geçişi tartışmaya başlamıştı. Çarlık ve sonradan Sovyet Rusyası’ndaki Türkî halkların tecrübeleri Türkiye için gayet öğretici oldu. Azerbaycan’da onlarca yıl süren tartışmaların ardından 21 Eylül 1921’de Latin harfleriyle ilk gazete basıldı. 1923 Haziranı’nda ülkedeki tüm devlet memurları “Türk Alfabesi”ni öğrenmeye ve yeni harflerle yazılı belgeleri kabul etmeye mecbur kılındılar. Nihayet 27 Haziran 1924’te Latin alfabesi bağlayıcı oldu ve 1928’de Arap harfleri resmen yasaklandı.
Bu politik ve kültürel süreçler Ankara’da da büyük dikkatle izleniyordu. 1926’da Bakü’de düzenlenen Uluslararası Türkoloji Kongresi’ne iki delege gönderildi. Kongredeki davette katılımcılar kadehlerini “Devrimci Önder Mustafa Kemal”in sağlığına kaldırdılar. Hakkındaki büyük övgülerden bihaber olamazdı. Elbette Kafkaslar’da emekçi kitleler arasında başlatılan okuma-yazma seferberliklerini (likbez kursları) de biliyordu. Türkiye Latin alfabesine geçerken, coğrafî açıdan yakın ve dil bakımından akraba Azerbaycan’ın alfabesini başarıyla Latinleştirme deneyiminden etkilenmiş ve faydalanmıştır.
Sayfa 335 - İletişim Yayınları.