Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başlarken
Atatürk’ü, yaptığı işlerle tanımak güçtür; onu, yaşadığı hayat ve düşündüğü şeylerin maddi ölçülere sığmayan yüksek felsefesi ile tanımalıyız.
Başyazı
Atatürk’ü, yaptığı işlerle tanımak güçtür; onu, yaşadığı hayat ve düşündüğü şeylerin maddi ölçülere sığmayan yüksek felsefesi ile tanımalıyız. O, gittikçe farkına varılan derin bir psikolog, fikirleri istediği kalıba döken bir mantıkçı, dünyaya yol gösteren bir terbiyeci ve nihayet filozofların düşündüğü Büyük İnsan Modeli’dir!
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
Türkiye Cumhuriyeti 26.Gebel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ kaleme aldıgı bu kitabında; .-6-7 Eylül olayları Türkiye'ye nasıl zarar verdi? -ABD, Türk Ordusuna bir ders verilmesine hangi olaydan sonra karar verdi?-Çuval Olayı Türk Ordusunda neden bir travmadır?-Türkiye ile ABD hangi olayda çatışma noktasına geldi?-Balyoz Davası sürecinde Hükümet ve
Nasıl Bir Türkiye
Nasıl Bir Türkiyeİlker Başbuğ · Kaynak Yayınları · 2015235 okunma
424 syf.
·
Puan vermedi
Peri 2000 li yıllarda Oxford’da okumuş lakin eğitim hayatını tamamlayamadan İstanbul’a dönmüş kafası çok karışık, bir karar alacağı zaman hep ortada kalan şaşkın bir genç kadın. Şirin ve Mona Oxford’dan arkadaşları lakin bu 3 arkadaş birbirinden gece ile gündüz kadar farklı. Profesör Azur'un Tanrı Felsefesi dersini almaya başlayan Peri git gide içinden çıkamayacağı bir labirente dalıyor. Olaylar Peri üzerinden anlatılıyor, farklı fikirler çarpıştırılıyor ve mükemmel bir son sizi bekliyor. Tavsiye listeme ekledim ;) “ Peri annesinin değil, babasının kızıydı. Duvardaki işlemeli çerçevenin içinden, çelik mavisi gözlerindeki altın rengi harelerle onlara bakardı Atatürk. Ulu Önder portreleri evin her yerindeydi. Mutfakta asker üniformalı Atatürk, oturma odasında redingotlu Atatürk, ebeveyn yatak odasında paltolu ve kalpaklı Atatürk, koridorda ipek eldivenli ve pelerinli Atatürk. “Atamız olmasaydı İran gibi olurduk, sakın unutma” derdi Mensur kızına...” “ Cehaletin eline kudret geçmeyegörsün, bak işte o zaman korkacaksın.” “ Her zahmete kızar kinlenirsen, cilalanmadan nasıl parlayacak aynan?” Mevlana
Havva'nın Üç Kızı
Havva'nın Üç KızıElif Şafak · Doğan Kitap · 201616,3bin okunma
"Atatürk, kimseye sezdirmemekle beraber, öleceğini anlamışa benziyordu. Atatürk'ün ölüm felsefesi sade idi: ''Ölümü istemek bir cesaret değildir ama, ölümden korkmak ahmaklıktır'' derdi. Yine de vazifesi üstüne titriyordu. Savarona'da reislik ettiği bir kabine toplantısı altı saatten fazla sürmüştü. Gündem, Hatay meselesi idi. Atatürk denizi pek sevdiği ve eski devirden kalma çürük yatla bir iki tehlike atlattığı için hükûmet ona Savarona'yı almıştı. O yaz yatla gezintiler yapmağa pek hevesli idi. Yatağa düşünce: - Bu yatı bir çocuk oyuncağını bekler gibi beklemiştim. Bana hastahane mi olacaktı? demişti."
Sayfa 488 - PozitifKitabı okudu
...Atatürk'ün doktrinler karşısında tutumu, çağdaş rejim kurucularının, rejim önderlerinin davranışlarından ayrıdır. Çünkü onun çağında, hemen bütün Avrupa'ya doktrin veya doktrinleşme çabaları hakimdi: Rusya'da İhtilalci Sosyalizm (Komünizm), İtalya'da Faşizm, Almanya'da Nazizm, (...) Bunların hepsinin temelinde Doktrincilik örgüleri yatıyordu. Halbuki Türk inkılabında böyle çabalar, bazı özlemlere rağmen etkili değerler halinde güçlenemediler. Hulasa öyle görünüyor ki biz, Türkiye'de bir inkılap gerçeğiyle karşı karşıyayız ama, bir inkılap nazariyesi ve felsefesi ile karşı karşıya değiliz. (...) Bu gerçek, bizzat Mustafa Kemal'in şu sözlerinde de kendi ifadesini bulmuş olsa gerektir: "Biz, bize benzememekle ve benzetmemekle iftihar ederiz. Çünkü biz, bize benzeriz."
Sayfa 434Kitabı okudu
Geri153
539 öğeden 531 ile 539 arasındakiler gösteriliyor.