Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Reha Oğuz'un Kemâlistliği.
"Sonra, Kemalizmin Tarih ve Dil inkılaplarında mündemiç olan .. Türk ırkının eşsiz üstünlüğü.. felsefesi kalbi mi fethetmişti. Bunu, biyolojiye, prehistuara ve daha birçok ilimiere dayanır bir Tarih felsefesi halinde işlernek en büyük ihtirasımdı." (Sahife: 411) (Kemalizmi Turancı ve Irkçı gibi gösteriyor) Bunlar, yıllarca, Atatürk
Descartes’in eseri Methode’usu Atatürk’ün isteğiyle Türkçeye çevrilerek, Milli Eğitim Bakanlığınca bastırılmış, akılcı düşüncenin bir diğer temsilcisi Kant hakkında, Bakanlıkça Kant ve Felsefesi adlı bir inceleme yayımlanmıştır.
Reklam
Türk kamuoyunu ilmî ve fikrî bakımdan besleyecek Türkoloji ağırlıklı bir dergi çıkarabilirdi. Çok geçmeden teşebbüse geçer, arkadaşlarıyla toplanır; aralarında para toplarlar ve 15 Mayıs 1931'de Atsız Mecmua'nın ilk sayısını çıkarırlar. Kapakta aylı bir bozkurt resmi, "Atsız Mecmua" adının altında "Aylık Fikir
(...)Atatürk'ün Nutuk adlı önemli eserinin incelenmesi göstermektedir, O, karşısında bulduğu büyüklü küçüklü problemlere bir doğa bilimcisinin yaklaşma tarzıyla yaklaşmış, önce problemi tanımaya ve tanımlamaya çalışmış, sonra onu çözmek için o ana kadar yapılan teklifleri eleştirel bir gözle elden geçirmiş, bu bilgi üzerine kendisi bir çözüm önermiş, bu öneriyi tatbik sahasına koymuş, dolayısıyla sınamış, bu tatbikattan elde edilen veriler çözüm önerisiyle çelişiyorsa, o çözümü hızla ve kesinlikle terk ederek yeni bir çözüm önerisi geliştirmiş ve bu sefer onu denemeye başlamıştır. Bu, bilimden de, günlük hayattan da, bildiğimiz deneme-yanılma yöntemidir ve 20. yüzyılda modern bilim felsefesi ve bilim tarihi, bilimin bundan başka herhangi bir metodunun bugüne kadar olmadığını ve bundan sonra olabilmesi için de şimdilik görünürde hiçbir işaret bulunmadığını göstermiştir.
Hasan Ali Yücel, hayatı pahasına devleti korumak ve hayatı pahasına milletini yüceltmek isteyen bir aydındır. O, Türkiye'de Batı Felsefesi açısından Atatürk'e bakan tek adam olarak kalmıştır. TÜRKİYE'NİN KURTULUŞU DA BU YOLDUR.
Mobbing Bank Diyor ki;
Savaşın kazananı yoktur. Savaşı, savaştıran kazanır. Savaş yurdun ve ulusun hayati tehlikesini önlemeye yönelik mecburiyet gerektirir ise kaçınılmaz olur. Aksi takdirde Türk ulusu Mustafa Kemal Atatürk'ün mucize iç ve dış siyaseti yurtta barış dünyada barış felsefesi gereği caydırıcı güç olmayı öncelikli tercih ederiz. Türk olmak caydırıcı olmaya fazlasıyla yeter. Bizim sorunumuz Türklüğünü kaybetmiş başka kimlikler ile kendini tanımlayan, ulus olmayı bilinçli reddeden dinci, ırkçı ve kinci kötü maksatlı birlik, beraberlik ve bütünlüğü bozmayı hedefleyen ideolojilere kendilerini kullananlara hizmet eden melezleşmiş insanlardır. Bunu tersine çevirmek devrim sonrası bir kaç kuşağı Cumhuriyet devriminin başlangıcında olduğu gibi insan yetiştirmeye başladığınızda aşabileceğiz. Önder Karaçay
Reklam
102 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Her güne yeni bir şiir
Mutlu Kılıç
Mutlu Kılıç
sevgili yazarın *her gune yeni bir şiir * isimli kitabını okudum .kalemi sade ,anlaşılir ve yalın bir dille kaleme aldığı mısraları okurken minik anekdotlarla bilinç altına yerleştirilen sihirli sözcükleri ile keyiflı bir okuma saati yapmış oldum. Olay imgelerinin yani sıra nükteleri harikaydı. Kısa vurgulu satırlarında sizi doğu batı sentezinde miniminnacik bir yolculuğa çıkartıyor. örnek 1 :kimler ile aynı ise kulvarım. Sen saptırma,bizler aciz kulların. Örnek 2 :felsefesi tüm cihanda barıştı. En ileri devletlerle yarıştı. Ne silindi gönüllerden sevgisi. Ne bu millet ölümüne alisti.G.M.K.Ataturk.
Her Güne Yeni Bir Şiir
Her Güne Yeni Bir Şiir
tüm.kitap ve şiir severlere tavsiye ederim.
Her Güne Yeni Bir Şiir
Her Güne Yeni Bir ŞiirMutlu Kılıç · Armoni Yayıncılık · 202321 okunma
“ ... Değil mi ki Türkiye’nin kuruluş felsefesi, böyle antiemperyalist bir felsefedir; emperyalizm, elbette zamanla bu felsefenin yaratıcısı ve eyleme çeviricisi olan Mustafa Kemal Paşa’yı aşındırmak, kendi ulusunun gözünde küçük düşürmek isteyecektir. İstemiştir de. Daha Kurtuluş Savaşı sırasında başlayan, uzun süre yakamızı bırakmayan şeriat isyanları, dinselliğe ve bölücülüğe dayanılarak antiemperyalist ve demokratik yeni iktidarın yıpratılması için kullanılmamış mıdır? Dün olduğu gibi bugün de kullanılmamakta mıdır? Kemal Paşa’nın antiemperyalist düşünce platformuna ve eylemine sahip çıkmalıyız.”
Sayfa 38 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
CELAL ŞENGÖR'ÜN TAVSİYE ETTİĞİ YERLİ KİTAPLAR •Ahmet Arslan - İlk Çağ Felsefesi •Ekrem Akurgal - Anadolu Medeniyetleri •Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk •Ömer Hayyam - Rubailer •Mehmet Akif Ersoy - Safahat •Tevfik Fikret - Rübâb-ı Şikeste •Yahya Kemal Beyatlı - Kendi Gök Kubbemiz •Abdülhak Hamid Tarhan - Makber •Faruk Nafiz Çamlıbel - Han Duvarları •Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Yaban •Adnan Adıvar - Tarih Boyunca İlim ve Din
Sayfa 192Kitabı okudu
Eleştirel Akılcılık
Mustafa Kemal'in kafasında yalnız askerlik bilimi değil, tüm yaşam problem teşhisi ve problem çözümü halkalarından oluşan sürekli bir zincirdi. Bu zinciri herhangi bir yerde kesmeyi öngören her türlü doktrin O'nun düşüncesine tamamen yabancıydı. Cumhuriyet Halk Partisini kastederek: "Paşam, bu partinin doktrini yok" diyen Yakup Kadri Karaosmanoğlu'na "Elbette yok çocuğum, eğer doktrine gidersek hareketi dondururuz" diye karşılık vermemiş miydi. Mustafa Kemal, modern fen bilimlerinin genel bilim anlayışına ve felsefesine büyük ölçüde yirminci yüzyılda açık olarak soktuğu varsayım üretme—varsayımı gözlemle sınama—sınav ışığında eski varsayımı yanlışlayarak terketme ve yeni varsayım üretme—yeni varsayımı gözlemle sınama yöntemini hem kuramsal düşünceleriyle, hem de bizzat icraatıyla sosyal bilimlere taşımıştı. Bu yüzden, modern fen bilimi öncesi "son gerçeğin" bulunabileceğini ve bulunduğunun farkına varılabileceğini zanneden tüm dogmatik görüşlere -ki bunlara her türlü dinsel inançla beraber marksizm ve nasyonal sosyalizm gibi yirminci yüzyılda çok etkili olmuş, hatta denebilir ki bu yüzyıla damgasını vurmuş, doktrinler de dahildir- sırtını çevirmişti. O'nun görüşünün adını burada artık koymak istiyorum. Atatürk'ün bilim —hattâ yaşam— felsefesi, Albert Einstein'den (1879-1955) Jacques Monod'ya (1910- 1976) kadar uzanan yüzyılımızın bir sıra büyük fen bilimcisinin kendilerine yakıştırdıkları ve bütün zamanların en büyük bilim felsefecisi diye bilinen Sir Karl R. Popper'in (1902-1994) tanımladığı şekliyle eleştirel akılcılıktı.
Sayfa 13 - GirişKitabı okudu
536 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.