Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Lozan'ın Gizli Maddesi: Jelibon rezervleri
Atatürk ve Cumhuriyet'e düşmanlık eden Milli Mücadele'yi küçümseyen zatı muhteremlerin sıkça kullandığı bir soru var. Meşhurdur. Hepiniz mutlaka duymuşsunuzdur. "İngilizler tek kurşun atmadan İstanbul'u neden terk etti?" sorusunu. Bu soruyu ortaya atan kirli beyinler, İngiltere'nin direnç göstermeden İstanbul'u terk etmesinin arkasında başka sebepler arayıp dururlar. Bunların hayal dünyasına göre Lozan Antlaşması güya İngiltere'nin direktiflerine göre imzalanmıştır. Lozan'ın gizli maddeleri vardır. Halifeliğin kaldırılacağına dair İngiltere'ye söz verilmiştir. Lozan'da tüm isteklerini kabul ettiren İngiltere, İstanbul'u tek kurşun atmadan, güle oynaya terk etmiştir.
Sayfa 99 - Kripto Kitaplar / 4.Baskı - Aralık 2021 / ISBN: 978-605-7908-30-8Kitabı okudu
Subaylar arasında Mustafa Kemal'e günden güne artan sevgi ve bağlılığı hiçbir surette hazmedemeyen köhne ve kıskanç zihniyetler, raporunu isyan başlangıcı olarak tanıttılar.
Reklam
Ah Enver Paşa ah !
"Enver Paşa, Bağdat, Suriye, Filistin, Kudüs tehdit altındayken bölgedeki orduların önemli bir bölümünü İran'ın fethiyle görevlendirdi. Filistin'i, Kudüs'ü , Suriye'yi korumak yerine , önce Bağdat'ı geri almaya, sonra Filistin taarruzuna odaklandı. Enver Paşa, Anafartalar kahramanı Atatürk'e değil de Verdun mağlubu Falkenhayn'a güvendi. Sonuç malum! Ne Bağdat geri alınabildi ne Kudüs korunabildi. Emperyalizmin aklına, vicdanına sığınarak vatan kurtarılmaz. Emperyalistten "müttefik" olmaz. Atatürk işte tam da bu nedenle Milli Mücadele'de emperyalizme karşı "ya istiklal ya ölüm" demişti."
Saygıyla anıyoruz..
Onu tarihe sorun, yoktur eminim bir eşi, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneş! Sözü halkın dilidir, gözleri hakkın ateşi, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! ! Yurdu sarmıştı karanlık, onu yırtıp atan O. Soğuyan kanlara bir başka hararet katan O. Kararan gözleri bir lâhzada aydınlatan O. O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! .....Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e....
Arka kapak yazısı
Canım yavrum , Ben hayatım boyunca Mustafa Kemal Atatürk 'e sonsuz bir hayranlık duydum ve daima onun izinden yürüdüm . Ne mutlu bana ki halkın , dâhi liderine duyduğu derin sevgiye tanık oldum . Bu kitap , onu henüz altı yaşındayken Selanik 'te tanıdığım ilk günden , İstanbul 'da öldüğü o acı güne kadar süren eşsiz dostluğumuzun hikâyesidir . Yüreği daima vatan sevgisiyle dolu iki arkadaşın , hayallerini gerçekleştirme hikâyesidir . Bu satırları bir ülkenin kurtuluş destanı olarak da okumanı dilerim . Senden tek isteğim , onun ilkelerini iyi anlaman ve yurduna yaraşır , çalışkan bir insan olup siz gençlere emanet ettiği cumhuriyeti korumandır . Sevgilerimle , Baban Salih Bozok
... Günün birinde Rawlinson, Kazım Karabekir'e gözdağı vermek ister gibi, "İngilizlerin elinde kaç zırhlı var, biliyor musunuz?" diye sordu. Kazım Paşa, "Türk Yılmaz!" diye cevap verdi. Bu, sözlerini ve müziğini kendi yazdığı heyecanlı bir parçanın adıydı ki sonraları Kurtuluş Savaşı'nın marşlarından biri olmuştu. "Türk'ün her biri bir zırhlıdır!" diye sözünü sürdürdü. "Milyonlarca zırhlıyı emri altına almaya kimin gücü yeter?" Rawlinson, "Kahveniz pek nefis olmuş." diye karşılık verdi. "Bir fincan daha lütfeder misiniz?" #Erzurum #KazımKarabekir #tarih
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
General Harbord'dan Mustafa Kemal'e bir soru: Ya başarılı olamazsanız? Atatürk şu cevabı verdi: Bir millet mevcudiyet ve istiklalini temin için tasavvuru kabil olan her teşebbüs ve fedakarlığı yaptıktan sonra muvaffak olur. " Ya muvaffak olamazsa" demek o milletin ölmüş olduğuna hükmetmektir. Şu halde; millet yaşadıkça ve fedakarlığa devam ettikçe muvaffak olmamaya imkan yoktur.
Egemenlik birdir, kayıtsız şartsız ulusundur. Devlet kuruluşlarının en uygunu budur. Yalnız görevler şu yolla gördürülür: c) Meclis yasa yapma yetkisini doğrudan kullanır. d) Meclis, yürütme yetkisini kendisinin seçtiği cumhurbaşkanı ve onun atayacağı bakanlar kurulu aracılığıyla kullanır. Meclis, hükümeti her zaman denetler ve düşürebilir. e) Yargı yetkisi, ulus adına, usulü ve yasası çerçeve­sinde bağımsız mahkemelerce kullanılır.
Sayfa 42 - Yenigün Haber Ajansı | Haziran 1997
İnsan bağımsız olduğuna göre, doğruyu yanlıştan ayırmada bir yöntem kullanmalıdır. Bu hem Atatürk'e hem de Hasan Âli Yücel'e göre bilimdir; hem de doğa bilimleri, zamanın tabiriyle müsbet ilimlerdir. Bu konuda Atatürk ile olan fikir birliğini nasıl ifade etmiştir Hasan-Âli Yücel: Onun gösterdiği akıl yoludur. Müsbet bilim dediği, budur. Hakikî mürşid gördüğü bilim, aklın eseridir. Bizi ona çağırdı. Bu gerçeği Türk milletine en gür sesiyle bağırdı. Hurâfelerden, masallardan, özsüz hayallerden, içi boş vehimlerden kurtulmanın başka çaresi var mıdır?
Sayfa 491
Zamanla bütün yurt köşelerinde Atatürk heykelleri yükselmeye başlar. Bu heykeller, Atatürk'e duyulan sevgi ve saygının toplandığı odak noktaları olma özelliğini de taşırlar: Her gün yurdumu seyrediyorsun Büyük meydanlardan Samsun'dan, Ankara'dan, İzmir'den, İstanbul'dan Sana açmış kanatlarını bir kuş misali Atatürk Bütün ulus, bütün vatan. (İsmail Ali Sarar, Atatürk' İkinci Ağıt)
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.