1000kitap'ta 3 yılım geçti, dile kolay. Çeşit çeşit insan tanıdım, tanıyabileceğim bazı en garip insanları da bu sitede tanıdım ama her şeye rağmen burada bulunması o kadar keyifli ki.
Bu 3 yıl bana pek çok konuda fayda sağladı. Pek çok değerli insan edinip, çok değerli kitap buluşmalarına katıldım. Şimdi ise amaçladığım şey aslında
"Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında."
Gururla söyleyebilirim: "Bu dünyadan bir
Ahmet Hamdi Tanpınar geçti ve ben onu okuma şerefine nail oldum." Bazı yazarlar vardır, geç tanırsın. Bazıları da vardır ki, geç tanımanın daha kötüsü: yanlış tanımak...
Geçtiğimiz yıllarda çok sevdiğim,
Son zamanlarda 'tarihçi' adı altında ortaya çıkıp Atatürk'e, onun aile fertlerine, Türkiye'nin kurucu kadrosuna ve daha pek çok manevi değerimize olmadık iftira ve hakaretler savuran bir grup şarlatanın, çeşitli basın ve medya kanallarında bir tarım böceği gibi, bir kımıl gibi her geçen gün çoğalması karşısında, İlber Ortaylı gibi değerli bir
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CaC2x0xtJpA
Evet, maalesef 10 üzerinden 4 puan. Kitabın dilinden dolayı da değil üstelik. Peki, ben kimim de Cemil Meriç'i eleştiriyorum?
Ben sadece bir okurum. Bir kitabı ya da yazarı eleştirebilmek için illa
1k'da normalde beş beğeni bile alamayacak kişilerden biri çıkar dini değerlere laf eder, bir başkası çıkar Atatürk'e hakaret eder, birisi çıkıp kadını metalaştıran bir ileti paylaşır ve istediğine ulaşır. Herkes o kişiyi ciddiye alır ve yorum yapar. Onunla gerçekten tartışabileceğine inanır. O yorumlardan dolayı binlerce kişinin duvarına düşer o ileti. 1k'nın okumayan okuyucuları da iletiyi her zamanki gibi okumadan beğenir. Bu şahıs ilk defa öne çıkanlarda ismini görür ve reklamın iyisi/kötüsü olmaz der ve bir sonraki iletide çok daha fazla abartır bu durumu.
Yapmayın arkadaşlar... Şikayet edip engelleyin sadece. Bu kişilerin burada gündem olmasını sağlamanız bir sonraki iletisinde daha fazla iğrençleşmesinden başka bir şeye yaramayacak ne yazık ki...
Bir kitaba kapağından başlanır, derdi ortaokulda Türkçe öğretmenim.
Okunmuş saymazdı ön sözü okunmamış kitabı. Birçok şeyin dönüm noktası o oldu aslında. Okuma serüvenimin, meslek seçimimin.
Attila İlhan ölmüş, ortaokuldayım o sıralar. Derste "Mikail, sen severdin, Attila İlhan öldü." demişti. Çok severdim. Hele ki Üçüncü Şahsın
Beyaz Zambaklar Ülkesinde’yi incelemek, daha doğrusu ele almak istiyorum. Biliyorum, belki birçoğunuzun aklından, burada da herkes hep aynı yazarların eserlerini okuyor düşüncesi geçiyor
Kısa bir vaktinizi alacağım ama uygulamadaki bazı arkadaşların Kadir Mısır(lı)oğlu hayranlığı ve paylaşımlarına istinaden bunu paylaşmak istedim.
Öncelikle bas bas bağıran bazı Kadir Mısıroğlu fanlarının "sözü eksik söylüyorsunuz devamını da getirin!" dediği söz tam olarak neymiş, tamamlayınca ne oluyormuş hep birlikte
Gazi Mustafa Kemal Atatürk;
1919 yılı Mayıs'ın 19. günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve görünüm:
(...)Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca
Merhaba Sayın 1k okurları;
Sitede çoğalmaya başlayan bir hususu kangren olmaktan kurtaralım ve Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret içeren bütün iletileri;
"5816 ATATÜRK ALEYHiNE iŞLENEN SUÇLAR
HAKKINDA KANUN" Maddesi uyarınca şikayet edelim.
Şikayet metniniz örnek olarak sadece şu olsun:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin 5816 Numaralı