Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ATATÜRK DİN İSTİSMARCILIĞINA KARŞIYDI
''Müslümanlıkta rahiplik yoktur. Medreseler, eski Türklerin kurdukları modern zihniyette üniversitelerin taassubun elinde ıslah olmayacak kadar bozulmaya uğramış harabeleridir.Bunları ne ıslah ne de idame ettirmek kabil değildir. Yıkmaktan kastımız budur.Müslümanlıkta imam, cemiyetin en üstün adamıdır; zamanının en münevver adamıdır.Dört beş yüzyıl birbirini tutmayan uygulamalar, esen rüzgara göre verilmiş fetvalarla inançlarıyla oynanan Türk milletinin din duygularını bir süre daha skolastik ( bağnaz) cahilin eline bırakamayız.'' M.Kemal ATATÜRK
Sayfa 55 - YILMAZ KİTABEVİKitabı okudu
''...Her sarıklıyı hoca sanmayın. Hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.''
Sayfa 58 - YILMAZ KİTABEVİKitabı okudu
Reklam
'' Başlarında kralları,imparatorları bulunan halkın bana ulaştırdığınız dilek ve tekliflerini ben nasıl kabul edebilirim.Kabul ettim desem, buna o halkların başında bulunanlar razı olur mu? Halifenin emir ve yasakları yerine getirilir. Beni halife yapmak isteyenler emirlerimi yerine getirebilecekler midir? Durum böyle olunca, anlamı ve fonksiyonu olmayan asılsız bir sıfatı takınmak gülünç olmaz mı? '' M,Kemal ATATÜRK
Sayfa 76 - YILMAZ KİTABEVİKitabı okudu
Türkiye Cumhuriyeti şeyhler,dervişler,müritler,mensuplar devleti olamaz. M.Kemal Atatürk
Halk kitabeviKitabı okudu
Her sarıklıyı Hoca sanmayın. Hoca olmak sarıkla değil beyinledir.
Sayfa 103 - Halk kitabeviKitabı okudu
.."Atatürk için bir kere bağımsızlık olmadan ne din olur, ne iman olur, hiç birşey olmaz. Onun için Atatürk düşüncesinde ve Cumhuriyet'in kuruluş felsefesinde temel esas bağımsızlıktır. Çünkü bir insanın ibadetini yapabilmesi için özgür olması lazım. Dolayısıyla bağımsız olmayan bir devlette, eğer toplum bağımsız değilse laiklik de olmaz. O zaman laiklik sadece orta da görünen bir süs olur"..
Reklam
"Laiklik yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir... Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapisını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir. Türkiye Cumhuriyetinde her yetişkin dinini seçmekte hür olduğu gibi, belirli bir dinin merasimi de serbesttir."
"Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır."
Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, beyinledir.
"Egemenlik anlayışı, devlet felsefesi ve hukuk alanında İslam uygarlığının mirasçısı durumunda olan Osmanlı Devleti'nin ilk zamanlarından Tanzimat'a kadar, Türklüğün tarihi ile ilgilenilmemesinin başlıca sebebi, o dönemde, din ağırlıklı bir tarih anlayışının egemen olmasıdır. Bu dönemde, Türk milletinin İslam uygarlığına yaptığı hizmetler göz ardı edilmiş, yalnızca geleneksel İslam tarihinin nakledilmesinden ibaret bir yaklaşım söz konusu olmuştur. Türklerin, Islamiyet'ten önceki devirlerde kurdukları devletler ve dünya medeniyetine yaptıkları katkılar, İslam ağırlıklı tarih anlayışının ilgi alanına girmemektedir. Bu yaklaşım, "millet"in tarihiyle değil, "ümmet"in tarihiyle ilgilenmiştir. Osmanlı Devleti'nden önceki Türk kavimlerinin ve devletlerinin tarihi, Müslüman olmadıkları için kaleme alınmamıştır."
Sayfa 145
Reklam
Atatürk'ün milliyetçilik anlayısı ''kültür milliyetçiliği'' olarak nitelendirileblir. Baslıca özellikleri, ''mistik'' değil ''realist'', ''doğmatik'' değil ''rasyonalist'' olusu ve ''irredentisme''e yer vermeyisidir. Öte yandan, Atatürk öğretisinin temel tası olan laiklikle bütünlesme halinde bulunduğu için de, yaygın milliyetçilik anlayısına aykırı olarak ''din'' faktörü Atatürk milliyetçiliğinin dısında bırakılmıstır. Ayrıca, ''ırk'' faktörü de bu milliyetçilik anlayısının dısında kalmıstır. ''Hiçbir delil-i mantıkiye istinat etmeyen birtakım ananelerin, akidelerin muhafazasında ısrar eden milletlerin terakkisi çok güç olur; belki de hiç olmaz.'' (Ekim 1922) diyen Atatürk'ün milliyetçilik anlayısı, ''geçmis''e değil ''çağdas'' olana ve ''gelecek''e dönük bir milliyetçilik anlayısıdır. '
Konuya açıklık getirmek için tutulması gereken en doğru kestirme yol, şahsi görüş ve yorumları bir tarafa bırakıp bizzat Atatürk'ün bu konudaki sözlerine müracaat etmektir;
Türk tarihinin belki de en önemli tefsir çalışması, Atatürk'ün emriyle hazırlanmaya başlanan "Hak Dini Kuran Dili" adlı eser oldu. Elmalılı Hamdi Yazır tarafından 1924 yılında alınan Meclis kararından sonra hazırlanmaya başlanan eser 1936 yılında basıldı. Diyanet işleri Başkanlığı tarafından Türkiye'nin her yanına ücretsiz olarak dağıtıldı.
Mustafa Kemal Atatürk
Türkler, dinlerinin ne olduğunu bilmiyorlar. Bunun için Kur 'an, Türkçe olmalıdır.
278 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.