Merhabalar,
Malum koronalı moronalı karantinalı kısa çalışma ödenekli işsiz güçsüz günlerimde açtığım ve sizlerin değerli destekleriyle her geçen gün büyüyen Youtube kanalımın bugün 17. günü.
1 Nisan tarihinden başlayarak iki ay boyunca neredeyse her gün bir kitap incelemesi bir de edebiyat sohbeti olarak devam ettiğim kanalıma Haziran ayı
Sana çok kızgınım.
Sana olan kızgınlığım hiç geçmesin
istiyorum. Çünkü gülersem, yumuşarsam beni ciddiye almayacağını düşünüyorum.
Öyle mi olur?
Yoksa öyle mi öğrendim?
Duymayı nasıl öğrendiysem, kendimi
duyurmayı da öyle öğreniyorum.
Bu da onlardan biri işte.
Haydi gel bir de bu açıdan bakalım biraz, atış serbest !
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Yazarın okuduğum 2.kitabıydı. Daha önce Kadın – Erkek Beyni kitabını okumuştum. Dili akıcı ve sürükleyiciydi. Yazarın derdinin salt bir roman yazmak olmadığını hepimiz biliyoruz. Nörobilim uzmanı olan yazarımız bu bilim dalıyla ilgili teknik terimleri harmanlayarak bize bir roman yazmış. Sürükleyici bir romanın yanında bu terimleri bize öğretme,
Kişisel alanı ihlal edilen kişinin sinirlenmesi normaldir. Belki de sizin öfke kontrolü probleminizden ziyade etrafınızdakilerin sınırlarını bilmeme (özel hayatınızla ilgili ya da maddi manevi sorgulama) sorunu vardır. Sizin çevrenize yeterince sınır koyamamaktan kaynaklı olabilir. Tüm suçu ve kırılganlığı kendinizde aramayın.
Atış serbest ! 🫠
Okumakta veyahut yazmakta olduğunuz romandaki bir seri katilin bir sabah (bayram sabahı dahil) ansızın kapınızı çaldığını ve öldürmesi gereken son kişinin de siz olduğunuzu söylediğini hayal edin. 😁 O an ona ne söylemek isterdiniz?
Absürt yorum dahil, her türlü yoruma açığım. Atış serbest 🤭
Cevabını merak ettiklerim:)