Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Doğudan gelen insan seli...
Prof. Fuat Köprülü de Doğudan gelen bitmez tükenmez insan seli gibi" demektedir. Gerçekten de, bütün tarihçilerin ve yerli kaynakların söz birliği etmişcesine saydıkları gibi, değişik adlar altında Oğuz Boyları Kınıklar, Kayılar, Bayındırlar, Baraklar, Yıvalar, Salurlar, Avşarlar, Beydililer, Büğdüzler, Bayatlar, Yazırlar, Kara Bölükler, Alka Bölükler, Yüreğirler, Dodurgalar, Alyundlar, Döğerler, İğidirler, Peçenekler, Çavuldurlar, Çepniler, Çarıklılar, Kargınlar, Kızıklar, Yaparlılar, Eymirler, Kıpçaklar, Karluklar, Harizimler, ve daha niceleri.... XI. yüzyılın ortalarından itibaren Anadolu'ya akın akın doluşmaya başlamışlardır.
Sayfa 24 - E YayınlarıKitabı okudu
Avşarlar, Türk karakterini sonuna kadar muhafaza etmiş bu uğurda karşılaşılan en ciddi olayda verilen mücadeleyi kendi şairi Dadaloğlu marifetiyle gelecek nesillere aktarmak istemiştir. Zira, onun şairi Dadaloğlu nefsi için kavgada değildir. Ben dememiş “biz” demiştir. Türk’ün karakterinin hürriyet olduğunu haykırmıştır. O günün şartlarında verilebilecek mücadele elbette protesto yürüyüşü olmayacak kava kuvvet, kavga olacaktı. Tepkinin şeklinden çok o şartlarda gösterilen tavır önemlidir. Vezir Tonyukuktan alınan bir öğüt asırlarca bir boyun yaşama felsefesi oluyor ve bunun uğruna kavga veriliyorsa bu asil davranışı selamlayalım. Dadaloğlu’nun dilindeki bir milletin benliği ise o şaire milli unvanı verelim ve kavganın esasını “milli kültürün korunması” olarak yorumlayalım. ~Hilmi Dulkadir
Reklam
Türklüğün, İslamlığın bütün gelenek ve göreneklerini Anadolu’da devam ettiren Avşarlar çetin günler, çetin yıllar, çetin yüzyıllar geçirmişlerdir. Kayı Türklerinden Osman Bey’in kurduğu Osmanlı İmparatorluğu Avşar Boylarından önemli bölümüne “Uç beyliklerini vermiş, sınırların korunması görevini Avşar oymakları başarı ile yapmışlardır.” Ne Avşarlar uğradıkları haksızlıkları Cumhuriyetten önceki hükümetlere anlatabilmişler, ne de hükümetler onların meselelerini anlayabilmişlerdir. Bu yüzden Avşarlar’ın mağdur durumları bu güne kadar sürüp gelmiştir. 🇹🇷🇹🇷🇹🇷 ~Hilmi Dulkadir
XII. yüzyılda, Türkmenler umumiyetle ya uçlarda ya da bu gibi yerlerde görülmektedir. 1135 yıllarında Fars ülkesinde Salgurlar, Huzistan’da da Avşarlar yaşamakta idiler.
Özellikle Osmanlı - Safevî ilişkileri okunurken görülüyor ki Türk tarihçiliği asırlar boyunca Türklerin hakimiyetinde olduğu hâlde hanedan farklarına değinmeden İran devletini tek devlet sayıyor ve başta Safevîler de olsa Avşarlar da olsa İran'a İran diyor fakat Türk devletini tek saymayıp her hanedanı ayrı devlet olarak ele alıyor. Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklusu ve Osmanlı farklı devletler değildir. Devlet aynı devlettir yalnızca hanedanlar değişmiştir ve Türkiye o devletin ta kendisidir.
"NTV'nin canlı yayınına katılan Darüşşafakalı bir öğrencinin 'Akademik olarak hayalin nedir?' sorusuna verdiği 'Almanya Köln Üniversitesi’nde tıp okumak istiyorum, ondan sonra da belki Alman vatandaşı olurum' cevabı sosyal medyada gündem oldu." 23.04.2019 Dört sene geçmiş az değil. Fakat yine de o öksüz kız
Reklam
Afganistan MS. I yüzyılda yaşamış olan en eski türk boyu Yueh-Çi`lerden 1747`de ölen Nadir Afşar`a kadar hep Türklerin yönetimi altında olmuştur. Birer türk boyu olan Akhunlar, Gazneliler, Göktürkler, Selçuklular, Timurlular, Şeybani Özbekleri, Harezmşahlılar ve Avşarlar Afganistan`da derin izler bırakmıştır.
Sayfa 43
Soyunun falanca Avşar aşiretine dayandığını kitaptan öğrenen adam, etnik olarak Avşar değildir. Avşarlar arasında kalıp Avşarlaşan bir Kürdün soyundan gelenler ise, bugün bal gibi, tastamam Avşardır.
Sayfa 32
Oğuzlar özellikle Müslüman dünyasına girip Türkmen adını ala­rak bu yolda ilerlerken, diğer taraftan şu gelişmeler yaşandı. Aynı şekilde bu bölgelerde mesela Kuzey Kazakistan'da da başka boy hareketlenmeleri oldu. Peçenekler bu bölgelerde bulunuyorlardı. Yüksek ihtimalle yirmi dört Oğuz boyundan ayrılan büyük bir grup olarak ortaya çıktılar. Sonraki devirlerde nasıl ki Avşarlar büyük bir Oğuz Türk boyu olarak karşımıza çıkıyorsa yani Tür­kiye'de, İran'da, Afganistan'da, Türkmenistan'da, Azerbaycan'da etkili bir boy haline dönüşüyorsa Peçenekler de muhtemelen bu şekilde görünmeye başladılar. Oğuzlardan kopan ana bir grup olarak tarih sahnesinde kendilerine yer edindiler. Yine ortaya çı­kan başka bir gruba örnek Sabarların çok daha önce 460'lardan sonra kurduğu yüz yıllık bir devleti vardır. O halde buradan da­ha geriye gidelim ve Ogurların yani Bulgar Türklerinin de bu bölgeden çıktığını söyleyelim.
Sayfa 255 - Kronik KitapKitabı okudu
İran’da kronolojik Türk hakimiyeti:
İran’da Türk hakimiyeti ilk olarak Gazneliler’le başladı. 1040’taki Dandanakan Muharebesi’nden sonra Büyük Selçuklular kısa sürede İran’ın büyük bir bölümünü ele geçirdiler. Büyük Selçuklular’dan sonra İran’da Türk kökenli atabeylikler ve Harezmşahlar hüküm sürdüler. Daha sonra XIII. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Moğol hakimiyeti başladı ve İlhanlı Devleti XIV. yüzyılın ortalarında sona erdi. İlhanlılar’ın ardından 100 yıl kadar devam eden Celayirli Devleti’nin yerini Muş bölgesinde yaşarlarken İran’a hakim olan Karakoyunlular aldı. Büyük bir imparatorluk kuran Timur, XIV. yüzyılın sonlarında İran’ı da ele geçirdi. Timurlu hakimiyeti XV. yüzyılın ortalarında Karakoyunlular tarafından sona erdirildi. Karakoyunluların İran’daki hakimiyetlerine de 1467’de Diyarbakır bölgesinde yaşayan Akkoyunlu Türkmenleri son verdi. Akkoyunlu Devleti de yine Anadolu’dan giden Türkmen aşiretleri tarafından sona erdirildi. 1501’de İran’da Safevi Devleti kuruldu. Safevi Devleti, 1736’da sona erdi ve İran’da başka bir Türk boyunun, Avşarlar’ın hakimiyeti başladı. Nadir Şah’ın ölümünden sonra Avşarların yerini, Lur asıllı Zend Hanedanı aldı. XVIII. yüzyılın sonlarında İran’a yine bir Türk boyu olan Kaçarlar hakim oldu. 1921’de İran’da bir darbe ile yönetimi ele geçiren Rıza Şah Pehlevi’nin kendisini 1925’te şah ilân etmesiyle İran’da Türk hakimiyeti sona erdi.
Reklam
590 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
Eser Safeviler yıkıldıktan sonra İran coğrafyasındaki gelişmeleri anlatır. Önce Gılzaylar sonra Avşarlar ve en son olarak Kaçarların hakimiyetinden bahsedilir. Bu kavimler Türk kökenlidir. Yani Pehlevi İran’ın başına gelene kadar İran coğrafyasında Türk hakimiyeti vardır. Eser İran’da Türk tarihi çalışanlara tavsiyemdir.
İran Tarihi (1700-1925)
İran Tarihi (1700-1925)Yılmaz Karadeniz · Selenge Yayınları · 20207 okunma
Ferman padişahın, dağlar bizimdir
Osmanlı'nın haksızlığına boyun eğmeyen asil Avşar soyu başlarından Dadaloğlu ruhun şad olsun. Avşarlar fakir kaldı çünkü onlara kötü yerler verildiği içindi ama en savaşçı ve vahşi olan kavim Avşarlardır.
Avşarlar güler yüzlü, iyimser, ve hayatiyet dolu ve İran’daki soydaşları gibi sakin ve terbiyeli adamlardır. Sorulduğunda, gülümseyerek “Avşar’ın al-vur devrine” ait kovgunlardan ve vuruşmalardan bahsederler. Kadınlarının da çalışkanlığı karşısında derin bir takdir hissi duymamak mümkün değildir. Ünlü Avşar kilimlerini de bu dinlenme nedir bilmeyen Avşar kadınları dokurlar.
Ah ah, işte oradadır Saçları bir masal kirpikleri söylence Bir kadın, kiraz dallan gibi; elleri Ceviz kokan ve Alnına güneşler vuran ikindileri; Konup göçen Avşarlar içinde.
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.