Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir insanın yumruğu kadardır kalbi, derler. Demek ki kalbin kadar insansın. Avucunun içine düşen kalp kadar merhametin...
Sayfa 1
AYDIN MISIN ? Kilim gibi dokumada mutsuzluğu Gidip gelen kara kuşlar havada Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden Tabanında depremi kara güllelerin Duymuyor musun
Karakılçık adlı şiir kitabından 1969
Reklam
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
"Ey üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve susarak Nur'un sözünü dinleyen ve gayba nüfuz eden gizli bir bakışları ile bizi hayranlıkla seyreden Said'ler, Hamza'lar, Ömer'ler, Osman'lar, Tahir'ler, Yusuf'lar, Ahmed'ler, vesaireler!...Sizlere hitap ediyorum.Başlarınızı kaldırınız, 'Sadakte'(doğru söylediniz) deyiniz.Ve böyle demek sizlere borç olsun! Şu çağdaşlarım, varsın beni dinlemesinler.Tarih denilen mazi derelerinde sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum.Ne yapayım; acele ettim, kışta geldim. Sizler Cennet gibi bir baharda geleceksiniz.Şimdi ekilen Nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır. Biz, hizmetimizin ücreti olarak sizden şunu bekliyoruz ki;Mazi kıt'asınına geçmek için geldiğiniz vakit, mezarımıza uğrayınız.O bahar hediyelerinden bir kaç tanesini medresemin mezar taşın denilen ve kemiklerimizi misafir eden ve Horhor toprağının kapıcısı olan kal'anın başına takınız. Kapıcıya tembih edeceğiz.Bizi çağırınız. Mezarımızdan, 'Henien leküm'(Ne mutlu size gözünüz aydın!) sadasını işiteceksiniz" Ümitvar olunuz Şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek gür seda İslam'ın sadası olacaktır.
202 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Beyaz Mantolu Adam- Bir öykü içinde belki 45-50 kişiyle karşılaşıyoruz, kahramanımız karşılaşıyor. Onların içinde sadece bir iki kişi bu garip, tuhaf, konuşmayan adama hoşgörü gösteriyor. İnsanlar hırpalıyorlar bu beyaz mantoyla dolaşan adamı. Alaycılıkla, küçümseyerek, yok sayarak, döverek, söverek öfke kusma hali. Sanki intikam alır gibi.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,5bin okunma
"Aydın olmak demek, modaya uygun elbise, şapka giymek ve kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim halkın beyni konumundadır. Halkımız sizi iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek bir gelir elde edesiniz, geceleri eğlenesiniz diye sizi o konuma getirmemiştir. Böyle olanlar gerçek aydın olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır."
Sayfa 42
Reklam
1980’li yıllardan sonra düşünce hayatımızın genel özellikleri köklü olarak değiştirilmiştir. Bu ülkede yaşayan insanlar bir bütün olarak düşünceden, sistematik fikirden, ideolojilerden, estetikten, etikten, bilimden uzaklaştırılmıştır. Bu yıllarda insanların temel referans kaynakları önemli oranda yerle bir olmuş, bunun yanı sıra okuma edimi köklü
208 syf.
8/10 puan verdi
Atatürk kitabı okuduğunda Finlandiya'nın bu destan denilecek başarısına hayran olmuştu. Derhal kitabın Cumhuriyet okullarında bir rehber kitap olarak okutulmasını ve özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretmiş. Kesinlikle okunması gereken bir kitap, roman değildir, Finlandiya'nın eğitim başarısını yükseltme yoluyla ancak bulunduğu bölgede özgürlüğüne kavuşacağınız savunan bir tezin uygulamaya geçirilmesini anlatıyor, kısa kısa hikayelerle... Avrupa içinde eğitimde başarısı ile ilk sırada yer alır Finlandiya, bu kitabın etkisi ne olmuştur acaba. Kitaptan size: "(…) Aydın olmak demek, modaya uygun elbise, şapka giymek ve kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim, halkın beyni konumundadır. Halkımız sizi iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek bir gelir elde edesiniz, geceleri eğlenesiniz diye sizi o konuma getirmemiştir. Böyle olanlar gerçek aydın olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır. Eğitim almış olanların tümü milli düşünceyi geliştirmeye, milli ruhu uyandırmaya, milli iradeyi güçlendirmeye mecburdular. Köylülere, işçilere, halkın alt kesimlerine nasıl daha iyi bir konuma yükselebileceklerini öğretiniz!. Halkımıza var olmanın değerini bilmeyi ve korumayı öğretiniz. Çorak topraklarımızda her köylünün, her işçinin daha insanca, daha sağlıklı, daha mutlu, daha akılcı bir hayat yasabileceklerini anlatınız!(…)"
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201799,4bin okunma
Aydın olmak, modaya uygun kıyafetler giymek ya da kolalı yakalık ve modern şapka takmak demek değildir. Halk size, iyi bir ücret almanız ve akşamları sözde okuma salonlarında kâğıt ve domino oynamanız için okutup terbiye vermedi. Siz halkın aklını, halkın iradesini ve enerjisini uyandırmak zorundasınız. Halkın fikrini uyandırmalısınız, köylüyü, işçiyi, toplumun alt tabakalarını nasıl iyi yaşanır, nasıl iyi yaşam koşulları yaratılır diye eğitmek zorundasınız.
Arkadaşlar Sizlere;bizden birisi olduğunu bilen,bizi seven ve bizi her daim yücelten büyük bir insanın,tabi ki de Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün az bilinen anılarıyla 'günaydın' demek istedim. Bugün özgürce,korkmadan,dışlanmadan,cezalandırılmadan yazabiliyorsam o büyük İNSAN sayesinde.Onu sadece özel günlerde değil her an da hatırlamak beni rahatlatıyor. Ey!Hür doğmuş ve hür kalacak olan,her günün aydın olsun...
Reklam
Kendi iç dünyanızda uçuş yüksekliğinin sınırı yok elbet. Ama zamanı geldiğinde yapılacak o yumuşak inişte ustalaşmak için kaç kez yere çakılıyor insan düşünsenize... Uçuşa başladığımız noktadan ne kadar uzaklaştığımızı nasıl hızla unutuyoruz... Burnum yere her yapıştığında tekrar havalanmak zorunda olmaktan bıksam da bundan başka bir seçeneğimin olmadığını öğrendim artık. Tecrübe denilen şey böyle böyle ediliyor demek ki ... Ne kadar yüksek, o kadar soğuk... Ne kadar yüksek, basınç o kadar fazla... Ne kadar yüksek, düşmesi o kadar sert... Hepinizi rüyalarınızdaki cennetten, dizlerinizdeki yara izinden, dilinizdeki zehirden ve gülüşünüzdeki masumiyetten tanıyorum... Siz mışıl mışıl uyurken bunları yazan bir uykusuzdum ben !
Yükseliş Önderi Bir Aydın: Snelman Daha Çar I. Alexandr’in sağlığında Fin kültürünü yükseltmek isteyenlerin başına Snelman adında biri geçmişti. Bu nedenle bu kişinin hayatı ve çalışmaları hakkında biraz bilgi vermekte yarar var: Johan Wilhelm Snelman, 12 Mayıs 1806’da, Stockholm’da dünyaya gelmiş ve 4 Temmuz 1881’de Danskarby’de vefat
Haydut Karokep Jarvinen konuşmasında Haydut Karokep’in hayatını hatırlattı: -Efendiler! Bundan yirmi beş yıl önce bütün Finlandiya’yı heyecan ve dehşet içinde bırakan Johan Karokep ismini hatırlıyor musunuz? Karokep, bir hırsız ve hayduttu. Büyük şehirlerdeki bankaları, işyerlerini ve kiliseleri soyardı. Hırsızlık yaparken âdeta polise
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.