Duygusal olayları nesnel bir yorum getirerek tepki verme sorumluluğundan kaçınma, daha çok aydın kişiler arasında görülür. Çünkü, düşünce ve mantık, çağdaş insanın duygusal yaşantılarının olumsuz etkilerine karşı geliştirdiği etkili bir korunma aracı durumuna gelmiştir.
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
#birsansdaha Naif bir hikaye ile karsinizdayim... Jessica-Karel-Till arasında yaşanan bir gel-git hikayesi bizimkisi.. ◾Londra 'da bir yayinevinde editörlük yapan Jessica nin,en yakin arkadaşı Monica ile guzel bir dostluğu vardır. Kitap bastırmak için hayatına giren Karen ile Jessica aşkın engin denizlerine daliyorlar. Her şeyin güzel gittiğini düşünürken bir gün Karelden aldığı bir notla terkedildigini öğrenen Jessica icin her şey tepetaklak olur. Dağılan arkadaşını toplamak tabiki Monica ya düşüyor. Geçirdiği kaza sonucunda hayatına yeni bir kişi giriyor . Till.(yakışıklı düşünceli Till imiz) Karen'le yaşadığı hüsranı, Till in kollarında unutan Jessica yeniden hayata döndüğünü hisseder. Tam simdi iste, her şey yoluna girdi derken,kara kedisiz olur mu Tekinsiz Karel yine ortaya çıkıp yıktığı hayatına daha da batırmaya niyetli bir şekilde Jessicayi geri istediğini dağa taşa haykırmaya başlar... ◾Eski defterler yeniden açılmalımidir?  Yoksa dağıldığında seni toplayan adamla hayatına devam mı etmeli. Herkes bir şans i daha hak eder mi? Sizce Jessica yola kiminle devam etmeyi seçmiştir. ?
Merve Karadavut
Merve Karadavut
nin kaleminden güzel bir romantik reality kitabi okudum. Akıcı ve sıkmayan anlatımı kitabi bir çırpıda okumanizi kolaylaştırıyor. Bundan sonraki kitaplarında başarılar diliyorum kendisine....
Bir Şans Daha?
Bir Şans Daha?Merve Aydın · Müptela Yayınları · 2021102 okunma
Reklam
Engin Geçtan
"Kadercilik ve uyuşukluk çevre ile baş edememenin doğal sonuçlarıdır."
Oturaklı sözcükleri süslüce sergilemenin yaldız etkisiyle geçinilen zamanlar. Aydın sayılan kendine hayranların, yaşadıkları dünyaya kapılarını kapatıp kendilerine kilitlendiği, yalnız kalpler kulübü meyhanelerdeki yavşak, kısır döngü sohbetlerin kültür alışverişi sayıldığı gecelerde geçirilen yıllar
- Hayır, ilk kez 1966'da Ankara Gökdelen'de Modacı Na­il'in defilesini sunmuştum, Nail Yurdakul'un. Onun defilesiy­di ilk sunuculuğum. Yani ilk defile sunuculuğum. Defilenin sonunda, son olarak bir genç kız gelinlikle çıkacak. Çıktı da. Ankara Radyosu'na yeni girmiş çok güzel bir kız... - Şarkıcı mı yani? - Evet. Bana verdikleri notta öyle yazıyordu. Siyah saçlı, gü-zel, çok güzel bir kızdı. Adı Emel Sayın'dı. - Hani şimdi şu meşhur... - Evet, evet. Tam da o... .
Sayfa 233Kitabı okudu
“Pele ile konuşan ilk gazeteci Türk”
Biz bir 1970 - Dünya Kupası takip ettik. Ben, Nec­mi Tanyolaç, Mehmet Biber ve Metin Oktay. Çok büyük olaylar yarattık. Bir Pele ile Brezilya kampında röportaj yap­tık. Daha önce İsveç'teki 1958 - Dünya Kupası'nı Milliyet adı­na izlemiştim. Orada henüz 17 yaşında olan, takımda yedek sayılan, o yüzden başka gazetecilerin pek de röportaj yapmak filan istemedikleri genç Pele ile konuşmuştum ve Pele o kupa­nın yıldızı, takımı Brezilya da şampiyonu olmuştu. Pele röpor­tajı bizim gazetede çıkmıştı. "Pele ile röportaj yapan ilk gaze­teci" bu hesapça ben oluyordum. Çünkü başkaları onu tanı­mıyor ve değer vermiyordu henüz. Neyse işte 1970 - Dünya Kupası sırasında, daha önce Milliyet'te çıkan röportajı Brezil­ya kampından içeri yolladım. Bütün kapılar açıldı bize. Bir gir­dik; televizyon stüdyosu kurulmuş, Brezilya Televizyonu'nun kameraları ve "bizim Pele ile konuşan ilk gazeteci Türk"di­ye onlar benimle röportaj yapıyor. Harika bir dünya kupası verdik Türkiye'ye.
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
398 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.