Peyami Safa 'nın da ''Bodrum Katından Notları'' var . . .
Gaz lambasını yakıp merdivenlerden yavaş yavaş ''Bodrum Katı''na doğru inelim . . .
Bu roman, sadece 15 yaşındaki hasta bir gencin hastane
Romanın kahramanı 1. Dünya Savaşı'nda görev yapmış bir yedek subay, bir kolunu kaybetmiş ve emirerinin köyüne göç etmiştir. Köyde kendini Yabancı hisseder ve köylüler de onu pek anlamaz ve hatta ülkenin duurmunu köylülere anlatmak istese de ağaya inanan köylüler kendisini dışlarlar. Roman kahramanı köyde bir kıza aşık olur fakat sevdiği başkasıyla evlenir. Yunanlılar tarafından işgal edilen köyde infazlar başlar ve roman kahramı sevdiği kız ile kaçarlar... Kurtuluş Savaşı'nın önemini ve "Aydın" ile "Halk" arasındaki uçurumu anlatıyor gerçi bu uçurum anlatmakla kitaplata sığmaz..!
Her dudakta aynı rezil şikâyet: Yaşanmaz bu memlekette! Neden? Efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu, bu lağım kokusu, bu insan ve makine uğultusu mu? Hayır, onlar Türkiye'nin insanından şikâyetçi. İnsanından, yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok. Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını "yaşanmaz"laştıranlardır.
Türk aydını, Kitâb-ı Mukaddes'in Serseri Yahudisi... Hangi Türk aydını? Kaçanlar ne Türk, ne aydın. Bu firar bir Kabil kompleksi.
Bir musluman icin tam bir basucu eseri rabbim vesile olanlardan razı olsun .O kadar guzel ki kendini okutan bir kitap .Insan ne zaman dalsa gaflete hadi bismillah demeli almali bu kitabi eline.Defalarca kez okunsa yetmez.Inancinizi yasaminizi, bakis acinizi sorgulatiyor ,her cumlede tokat gibi sozlerle kendine getiriyor ,tesiri harikulade .Herkesin kitapliginda kanaatimce olmazsa olmazlardan mutlaka edinin okuyun okutun.Baktiniz gidisatinizi begenmiyorsunuz dalmissiniz dunyaya aldaniyorsunuz hemen sil bastan başlayın bu kitaba .Zaten bu kitabi okuyup kendini düzeltmeyene Allah yardim etsin o derece etkili bir kitap.Kisa ama doyurucu, Cok severek okudum diger eserlerinide okuyacağım nasipse.Dili sade akıcı anlaşılır .Imanimizi guclendirecek boyle eserleri sık sık okumak lazim.Insan hatali kusurlu varlik o nedenle caba hep olmali kendimizi tazelemek icin haramlardan sakindiracak helali sevdirecek eserler muslumanin ilaci.Muslumanca yasamak icin Kuran-i kerimin Tefsirin yani sira bu tür kitaplar cok önemli, ilim ogrenmek ogrendigini uygulamak nasibin en guzeli gerisi bos .
Gelin TacıAtaullah İskenderi · Sufi Kitap · 20192,980 okunma
3. Kitabı uzun zamandir bekliyordum ve kötü sonla bitmediği için o kadar mutluyum kii. Vittoria'nın ne kadar kötü görünse de o kadar çok kötü olmadığını hep umuyordum ve de tahmin ettiğim gibiydi.. Gazap tanrıçasınin kalbini söküp yeniden gücünü kazanmasi ve Öfke için gücünden vazgeçmesi.. kesinlikle inanılmaz bi sondu...Sevdiği adam için doğduğu gücünden feragat etmesi, gücü olmadan yaşamaya çalışması kesinlikle inanılmazdı... Öfke'nin en sevdiği şeyi kanatlariydi bu yüzden ilk cadı onu lanetleyip kanatlarını almisti.. onunda sevdiği insan için yıllar sonra kavuştuğu kanatlarıni feda etmesi.. Öfke,nefret ve intikam onlari ayırmıştı ama onları ask birleştirdi.etkileyici ve harika bir sonla bitti..Herkese şiddetle okumasını tavsiye ederim. :)
“Her dudakta aynı rezil şikâyet: yaşanmaz bu memlekette!
Neden? Efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu, bu lâğım kokusu, bu insan ve makine uğultusu mu?
Hayır, onlar Türkiye’nin insanından şikâyetçi. İnsanından, yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok.Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını “yaşanmaz”laştıranlardır.
Türk aydını, Kitâb-ı Mukaddes’in Serseri Yahudisi… Hangi Türk aydını? Kaçanlar ne Türk,ne aydın.Bu firar bir Kabil kompleksi.”
Cemil Meriç - Bu Ülke
Cemil Meriç, düşüncelerini anlatabilmek için oldukça önemlidir bu kitabı.
İlk kısımda biyografisi yer alıyor.Her bölümde farklı konular üzerinde durmuş.Sağ-sol kutuplaşması, Doğu-Batı sorunu, sosyoloji, okuma eylemi eylemi, kitaplar ve yazarlar gibi konular üzerinde düşüncelerini yazmıştır. Eser defalarca okunacak, araştırılacak yapıda.Neredeyse
[[
"Bunun nedeni, Türk aydını, gene sensin. Bu viran ülke ve
bu yoksul insan kitlesi için ne yaptın? Yıllarca, yüzyıllarca onun kanını emdikten ve onu posa halinde katı toprak üstüne attıktan sonra, şimdi de gelip ondan tiksinmek hakkını kendinde buluyorsun." Aydın, hayal kırıklığının da sorumlusu oluyor. Buna da şaşmamak gerek. Bir sorumlu gerek. Sınıfsız bir toplum ideolojisi ve sınıflar üstü devlet görüşü yayılırken, Türkiye köyünün perişan halinin ve köylünün geriliğinin sorumlusu mülkiyet sahipleri olacak değil ya. Tabii mazoşist aydınlar olacak. Aydın, mülk sahibi sınıfların hatrı için, kendisini sorumlu gösterecek.
]]