Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Çocuktum, ufacıktım, ama yüreğimde koca bir dert, koca bir acı, koca bir ateş vardı. Hüzün müydü, melal miydi, istek miydi, hasret miydi, neydi ki? Ben büyüdüm, o büyüdü. Yel esti eyyam geçti... Günler günleri, geceler geceleri, aylar ayları, yıllar yılları kovaladı durdu. Artık onu içime sığdıramaz oldum. Bu, ne hüzündü, ne kederdi, ne sevinçti, ne istekti, ne de melal... Meğer bu, senden bir haberci, bir sözcü, bir müjdeciymiş, ne bilirdim ben? ” Sâmiha AYVERDİ/HANCI/ Syf:40
"Üniversiteli delikanli kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç Tribünsüz,minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa göruyordu takımda.. Hoşlandıgını, fena halde hoşlandıgını hissetti. Az sonra
Reklam
aylar yıllar geçti ne mi öğrendim her mevsim bana sonbahar bir şey daha öğrendim bir kez daha büyüdüğümü ... (ilke)
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ah bu kitap! 5 saatimi aldı ve son sayfalara geldiğimde artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Hala alıntıları okurken bile gözlerim doluyor. İçimde bir sızı,içimde bir yara. Aylar geçti okuyalı ama arada hatırlarım yüreğim sızlar,acaba derim. Sonunu hiç sevmedi yüreğim ama bir yandan mantığım da en doğrusu belki de öyledir dedim. Düşünürüm arada aynı durumda biz olsaydık,en sevdiğimiz olsaydı diye. Ah Clark! Ah Will! Sevgili Jojo Moyes nasıl bir hikaye anlattın ki bize şu satırları yazarken bile içim sızlıyor. Çok güzel bir hikaye. Duygusal modunuza göre ağlayıp ağlamamanız değişebilir ama hayattaki bazı kararları farklı yönden düşünmenizi sağlıyor.
Senden Önce Ben
Senden Önce BenJojo Moyes · Pegasus Yayınları · 201329,1bin okunma
Upuzun günler geçti gidişinin üstünden, uçuşunun üstünden haftalar geçti, kayboluşunun üstünden aylar… Nedenini hala anlayabilmiş değilim. Bir nedene bağlanması da gerekmiyor zaten, kimi şeylerin nedeni yalnızca kendileri olmalı ve öyle kalmalı. Üstelik, insana kendi yaşamı bile büyük geliyor kimi zaman; ne yapsa, kimi sevse, kimlerce sevilse, hangi işlerle uğraşsa ve nerelerde gezip dolaşsa, bir türlü dolduramıyor. Her şeye karşın derin boşluklar kalıyor önümüzde arkamızda…
Sayfa 18
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
Reklam
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Ama sahiden beyaz bir gemi İstanbul limanına girmeye tövbe etmiş gibiydi. Haftalar, aylar geçti, yata benzer bir şeyin Marmara’nın, yahut Boğaz’ın mavi suları üzerinden süzülüp geldiği görülmedi. İkinci Dünya Harbi’nden az önceki sıralarda olduğu için, belki lordlarda pek gezip dolaşma hevesi yoktu. Ama buna rağmen, bazı tuttuğunu koparır, sebatlı ressamlar ümitlerini kesmiyorlar, günün birinde herhalde beyaz bir yatın Sarayburnu’nu dönerek Kızkulesi’nin önüne demirleyeceğine inanıyorlardı. Beklemekten bıkıp yorulan, o gün bu fırsatı kaçıracak, fakat sabredip ümit kesmeyen kazanacaktı.
Sayfa 23
·
Puan vermedi
ben kitabı sevdim , size de tavsiye ederim : Ve nedense hiç sevmezdim ben şiirleri. Hep derdim kendime; okunacak o kadar raf dolusu roman varken bir kaç satırlık şiirler ne ifade eder ki? Günler, haftalar, aylar geçti böyle; büyüdüm. Ufacık yüreğe, koskocaman duyguları sığdırdığım zaman anladım; şiirlerin ne denli önemli olduğunu. Siz gerçekten hiç sevdiniz mi? Yine günler, haftalar, aylar geçti; olgunlaştım. Raf dolusu şiirler girdi hayatıma, onlarda insanlar gibiydi sanki. Kimilerini okuduğumda yalan üzerine kurulduğunu gördüm, kimilerini okuduğumda gitmek üzere gelmiş olanlarıyla karşılaştım. Birkaç satır diye küçümsediğim şiirler beni yansıtıyormuş meğer. Ve anladım ki, şiir gibi bir hayat üzerine kuruluymuş hayatımız; yalanlar ve bırakıp gidenler... İnsanların sizi yarı yolda bırakıp gitmesi nedir bilir misiniz?
Çilekten Hayaller
Çilekten HayallerSalih Tunç · Uğur Tuna Yayınları · 201637 okunma
Kesik His
Bu yılın başlarıydı. O zamanki hislerimle şu satırlar dökülmüştü kalemimden: O kesik his, yine kaplıyor içimi. Hatırlamak istemediğim her hatıra geçiyor aklımdan. Biliyorum, ilk sessizlikte dağılacak elimde kalan son mutluluğum. Durmadan şarkılar söylüyorum içimden. Herkes beni susuyor sanıyor. Aradan birçok aylar geçti. O hatıraların yenilerini yaşadım. Sonra bir sessizlikte kayıp gitti elimden mutluluklarım. İçimdeki şarkı yavaş yavaş bitti. O kesik his hiç geçmedi. Kış geçmeden bahar gelmez derler. O baharı bir başıma beklemekten başka çarem kalmadı. Belki bilmek istersiniz.
Reklam
Castles Made of Sand/Kumdan Kaleler
a little indian brave who before he was ten, played war games in the woods with his indian friends, and he built a dream that when he grew up, he would be a fearless warrior indian chief. many moons passed and more the dream grew strong, until tomorrow he would sing his first war song, and fight his first battle, but something went
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.