Oyunda kötülük, fitne, fesat, sinsilik gibi fena huylar ete kemiğe bürünür, İago diye görünür. Edebi eserlerde gördüğüm en başarılı kötü tiplerden birisidir. Çıkarları için insanlara sinsice komplolar kurar, adam öldürmeye kalkar, karı koca arasına fitne sokar, iftira atar, hırsızlık yapar, yalan söyler... En kötüsü de bir Allah'ın kulu da kendisinden şüphelenmez.
Romanın asıl temasını oluşturan kıskançlık, İago'nun Othello'yu zehirlemesiyle başlar. Bunu da ustaca yapar, öyle pat diye söylemez. Aynen olmasa da Othello'ya şöyle söyler: "İçime bir sıkıntı oturdu, bir yandan inanasım gelmiyor, bir yandan da yengeyle Cassio'yu birbirlerine çok yakın görüyorum. Sonuçta kadın senin için babasını aldatmış, elbette seni de başkasıyla aldatabilir. Yine de sen bilirsin."
Othello da "Gidip bir de hanımı dinleyeyim, bu işe ne der acaba?" demez! İçine düşen kurt İago'nun desteğiyle günden güne büyür ve trajik sonuçlara yol açar.
İlk okuduğum Shakespeare eseriydi ve şimdilik okuduklarım arasında en sevdiğim Othello oldu.