Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aynişah

Aynişah
@aynisahusta
﷽ Ara sıra uğrar buralara...
Öğrenci
Yüksek Lisans
Dünyada Bir Yer
57 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
"Bir güzel ahengi olmalıydı hayatın, her yaşta bir makama denk düşen, bazen coşkulu bazen de hüzünlü bir ahenk. Demek ki o ahengi yakalayanlar mutlu oluyordu."
Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"İnsan ne tuhaftı, bir saniye içinde ya karamsarlık içinde yok oluyor ya da bütün dünyanın kendisinin gibi sevincin uçlarında geziniyordu. Hayat buydu, sürekli değişen, yeni yepyeni değişimler gösteren gökyüzü gibiydi."
Ketebe YayınlarıKitabı okudu
"İnsan kırıldığı yerden fışkırır, dal budak salar dünyaya; kül olduğu yerden ateş kapar, dünyâyı ışıtır, yakar diye okumuştu. Kırıldığı yeri terk ederse kül olduğu yerden kaçarsa kırılmaya, kül olmaya devam ediyor, içindeki boşluk devam ediyordu."
Ketebe YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Gerçekler eskir, değişir, bizi yarı yolda bırakır. Ama düşler yaşar. Onlar bizim oluşturduğumuz hâlde değişmeksizin sonsuza kadar öyle kalır."
"Yolculuğun sonu yok, arayışın sonu yok ama herkes sonunda bir yerde durmalı. Durup geriye bakmalı, yürüdüğü yolları düşünmeli, ölçmeli, biçmeli, gözlerini yollara dikip yaşanmışlıklar içinde kaybolmalı. O yollarda yaşadıklarını yeniden değerlendirmeli, ruhunu doya doya içine çekmeli, yürünmüş yolların tadını çıkarmalı. Unutulmuş, gömülmüş, izi kalmamış yolları yeniden açmalı..."
Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ayağı kırıldı ve hayât vurdu onu. Böyledir dünyânın devranı: Kırık ayaklı atları vururlar."
Ketebe YayınlarıKitabı okudu
"Yaptığımız her şey sessiz bir çığ gibi yuvarlana yuvarlana peşimizden gelir, sonra bizi de içine alarak menzile ulaşır. Şimdi o çığın içindesin rahat ol, en emin yere ulaştıracak seni, biriktirdiklerin neyse ya üşütecek ya yakacak ya da nurlar içinde sarıp sarmalayacak, seni emin ellere teslim edecek. Düştüm, kalkamam deme, çığ sandığın bir çare, seni göklere uçuracak tatlı bir huzura kavuşacaksın. Aslında düğüm düğüm olmuş insan, sonunda yol yol açılarak bütün yolları tüketip çözülüyor."
Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Herkes ölümü anlatıyordu ama anlamını değil. Aslında bu kadar gerçek ve ayan olan bir şeyi konuşarak üstünü örtmeye, görünmez kılmaya, sözlerle maskelemeye çalışıyorlardı.
Ketebe YayınlarıKitabı okudu
"Günden güne ölüyordu. Ne sesine kulak kabartan ne gözünün içine bakan vardı. Ama o da bunu kabullenmişti. Sessiz, telaşsız çığlığını içine gömmüştü. Hep sustu. Perdelenmiş iki gözü kimseyi görmüyormuş gibi bakıyordu. Sessizliği ürkütücüydü. Sanki biri içine itmiş, kaybolmuş, gözükmüyordu. Kendisini dikkatle izlediğimi fark etmiş, "Her şey boş." demişti. Oradaki cemiyetin ortasına en derin soru işaretini bırakırken kimse bir şey anlamamıştı. Eli sessizlikte, boşlukta kaybolmuştu: "Her şey boş." Sesinin içine, en derine yerleştirdiği anlam ürkütücüydü. Yorgun bir ömrün ucundaydı. Kimsenin fark etmediği erken bir ölüm fotoğrafını gezdiriyordu. Ne beklenti ne telaş... Treni gelmemiş, pınarı kurumuş, yolcusuz bir istasyon gibiydi."
Ketebe YayınlarıKitabı okudu
"Dünya öyle bir gölgedir ki, kişi ona arkasını dönünce peşinden gelir de kişi onun peşine düşünce hep önünden kaçar."
Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Evet, aşk için söylediğin hayat için de geçerli: "Hayât da aşk gibi bir yanlış anlamanın sonucudur." Hep yanlış anlamı ararız. Büyütür, yüceltiriz. Çünkü o dönemlerde gerçeği bilmek istemeyiz. Onu gerçekten anladığımızda, illüzyon bittiğinde aşk gibi hayât da biter, gözümüzde küçülür, sıfırlanır. Şimdi gerçeklerle yüz yüzesin: "Dünya dedikleri bir gölgeliktir."
Sayfa 15 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Batılı aydın kendi toplumunun iflasını itiraf ediyor, bizim mallar çâreyi hâlâ Avrupa'da arıyor. İnsanlık tarihi gelmiş bir yerde tıkanmış bir grup gerzeğimiz işi gücü bırakmış başörtüsü avına çıkıyor.
Ketebe Yayınları
"Öztürkçecilik, arı Türkçecilik gibi sloganlardna bir kızıl perde hesabına istifâde ediliyordu. Bu perdenin arkasında milletimizin önce dilini, sonra dinini yıkmak isteyen menfûr emel gizleniyordu."
Sayfa 186 - Kubbealtı NeşriyatıKitabı okudu
"Ama çocuklar ciddidirler ve imkânsızlık nedir bilmezler, suya atma işinde on kez de başarısız olsalar, bir dahaki sefere başaramayacaklarını düşünmezler, hatta önceki on denemede başarısız olduklarının farkında değildirler. Sözleri ve istekleri yetişkinlerin bilgisiyle doldurulsa çocuklar korkunç olurlardı.
Timaş Yayınları
Bu sebeple, kelimeleri hor görmek, hakîr görmek, hele şu veya bu politik veyâ ideolojik sebeple dilden atılabilir görmek, onların oluş ve yontuluş târîhini bilmemekten veyâ umursamamaktan doğan, büyük bir gaflettir.
Kubbealtı NeşriyatıKitabı okudu
141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.