"Şehirli taklidi yapmakta rakipsiz bu insanlar, tartışmasız estetik uzmanıdırlar. Her ayrıntıya dikkat eder ve devleti yönetenlerin bıyık boyları dahil olmak üzere her konuda ahkam keserler. Böyle ayrıntılarla uğraştıkları için olsa gerek, bugüne kadar Paris'in sembolü koca Eyfel Kulesinin sanayi devriminin kalıntısı olduğunu fark edememişlerdir. Bugüne kadar bir kez olsun Eyfel Kulesi'ni sorguladıkları, estetik bilgilerini bu küle için de kullandıkları görülmemiştir."
Müslümanlar XI. asırda Hindistan'ı fethetmeden evvel Buda'nın öğretileri Doğu İran ve Maveraünnehir'de önemli ölçüde etkiliydi. Eski Baktriya krallığının başkenti olan ve çok sayıda tasavvuf ehline ev sahipliği yapmasıyla bilinen Belh şehrinde Budist manastırlarının yaygın olduğunu biliyoruz. Profesör Goldziher, şu önemli hususa dikkat çekmiştir; Sufi zâhid İbrahim bin Edhem, İslâm menkıbelerinde tahtını terk ederek yollara düşen bir derviş olan Belh emiri olarak nakledilmektedir: Bu menkıbeler, Buda'nın hayat hikayesinin tekrarıdır. Sufiler tespih kullanmayı Budist keşişlerden öğrenmiştir ve ayrıntıya girmeden rahatça iddia edebiliriz ki tasavvuf usûlü; nefis tezkiyesi, çile tefekkürü ve fikri inziva bağlamında Budizm'e çok şey borçludur. Fakat bu iki sistemin ortak yanları, yalnızca aralarındaki temel farkı açıkça ortaya koymaktadır. Özde, ikisi arasında dağlar kadar fark vardır. Budistler kendi nefislerini kendileri ıslah ederken, Sufiler bunu sadece Allah'ı bilme ve sevme yoluyla yapar.
Sayfa 18 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Annem, bir keresinde bana ebeveyn olmanın en zor kısmının, çocuğun için bir şeyi en son ne zaman yapacağını asla bilmemen olduğunu söylemişti. Saçlarını en son ne zaman yıkayacağını. Okul için öğle yemeklerini hazırlayacağını. Ayakkabılarını bağlamaya yardım edeceğini. Bu, çocuk için de geçerli ama. Ebeveynini ölürken izleyeceğini kimse söylemiyor. Birlikte sinemaya ya da alışverişe son gidişiniz olabileceği için her ayrıntıya dikkat etmen gerektiği konusunda seni uyarmıyor. Birlikte son Noel'imizi hatırlıyorum ama ona aldığım hediyeleri açtığında ne söylediğini hatırlamıyorum. Neden bunları hatırlayamıyorum. Hatırlamayı o kadar çok istiyorum ki."
Sayfa 156 - Nemesis Yayınları, AlexisKitabı okudu
Akış halinde olmak, işinizi zevk verici kılmada önemlidir fakat aynı zamanda yapılan işin kalitesinin iyileşmesi için ayrıntıya dikkat etmek zorunludur. Şimdi ve burada yaşamaya kendini derinlemesine vermek, bundan haz almak, bu sırada en küçük ayrıntıya kadar ilgilenmek çay seremonisinde ustalığın özüdür.
4)kafanizi dinlemek,hayat hakkinda planlar yapma,durup bir geriye bakmak için... Peşteye gidin. Buda da hoştur ama benim icin esas güzeli peşte dir. Lakin buda yada budinde halen cok iyi kitapçılar vardir.orta avrupadaki sehirler arasinda elbette prag da hostur,bir muzik sehridir,şıktır. Avusturyada guzeldir ama çekyaya benzemez,doğal guzellikleri fazladir,halada guzeldir. Ülkeyi dolasirken sadece viyanayi degil,tum sehirlerine ozel onem vermek gerekir. Sazburg manidardir mesela buralari degerlendirmek gerekir. Hatta guneyde graz bile gorulucek yerdir. Macaristani görün.baskent budapeste nin sakinlerinin sehirle nasil iliski kurduguna dikkat edin,macaristanin baskenti,refah sehri viyana ya gore cok daha sahsiyetlidir Ama isde buralarinda ruhu kayboluyor. Insanlar ulkelerinin ruhunu korumayi beceremiyorlar. Viyana artik o kadar kişilikli değil. Macarlar tarihci ve ayrıntıya duskun bir sallanirken bile bu sahsiyetlerini muhafaza edebiliyorlar. Mesela hala eski kitaplar topluyorlar ama hakikaten zor durumdalar.Böyle kişilikli işleri Rusya'da görürsün Rusya'nın Çok fakir ama şık şeyleri vardır Örneğin Volga boyundaki şehirler gidersin karşına birdenbire nefis bir kütüphane çıkar işte O kütüphane olmadan şehrin karakteri oluşmaz
Arif Dirlik (1940-2017): Marksist Bir Düşün İnsanı İçin Bir Portre Denemesi
Arif Dirlik’le (1940-2017) düşünsel tanışmam 2001’de, ünlü ‘İmparatorluk’ kitabıyla oldu. Hardt ve Negri, kitapta Arif Dirlik’e gönderme yapıyordu. İlk kez duyuyordum adını. Şaşırmıştım. O zamanlar, internet çok yaygın değildi, yaygın olsa bile pek de fark etmezdi; çünkü birçok kaynak internette erişilebilir değildi. 2005 yılında üniversite
99 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.