Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Kahve Kadın
Kahve Kadın
@aysegulaysegulaysegul
An emotional bookworm, a competitive teacher, a pain in the neck sister/friend,a solid confidante, a coffee addict
188 okur puanı
Temmuz 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
İyi ki tanıdım seni ve güçlü kalemini sevgili güçlü kadın ...
Son sayfasını okuyup kapağını kapattığımızda yüzümüzde minik tebessümlere sebep olan kitaplar... Bu kitap da benim için kesinlikle onlardan biriydi. Belki de ben diliyle yazılıp ana karakterle kendini özdeşleştirerek onun başına gelenler sanki kendi başına gelmiş ya da gelecek gibi hissettirmeli bir kitap insana. Tabii , işin içinde ana karakterin mizah anlayışının aşırı gelişmiş olması da var belki de bu yüzden akıcı..
Başucu kitaplarıma birini daha ekledim...
Alıntılamaya doyamadığım bir kitaptı.Elimde olsa içindeki her cümleyi buraya yazmak isterdim. Bir yandan sarıp sarmalayıp hiç kimsenin bilip okumamasıni isterken bir yandan da dünyadaki herkesin okumasını çok istediğim bu kitap bana çok uç duygular yaşattı. Çünkü belki de içinde gerçekten kendimi buldum, kendimi gördüm . İnsanın kendi benliğini yansıtan kitaplarla tanışması çok büyük bir mucize. Sanki ileride çok iyi dost olacağı bir insanla tanışması gibi. Umarım okuyan herkes kendilerinden birer parça bulabilirler.
Kahve Kadın bu kitabı sevdi..
Sayfalarında gezinirken bana kahve içtiğimi hissettiren kitap...
Hep zamanda yolculuk yapabilmek istemişimdir; belki de bu yüzden zamanda yolculuk temalı dizi, film ve kitapları çok ilgi çekici buluyorum. İçerik itibariyle beni etkileyen bir kitap oldu ama edebi anlamda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Dili basit, yavaş ilerliyor ama konusu ilginç ve sonunun nereye varacağını merak ettiriyor. Okurken yer yer sayfalarda tekrarlar ve uzatmalar olduğunu hissettim. Buna rağmen içindeki 4 bölüm de hoştu. Beklentisiz okunabilir..
Okur Takip Önerileri
Kalemine sağlık Sevgili Özdil...
Kitap ve yazar hakkında öne sürülmüş türlü spekülasyonlara rağmen, rengarenk post-itlerimle dolu olan bu kitaba baktığımda kitabın bana kattıklarının çok fazla olduğunu düşünüyorum. Sömürü amaçlı piyasaya sürülüp satıldığı iddialarına cevap olarak şahsi fikrim, görüşü ve tarafı ne olursa olsun sömürülmeye ve kontrol edilmeye müsait her kukla için malzeme olması düşünülebilecek bir kitap. Ama Atatürk'ü seven, gerçekten tanımak isteyen herkesin kalpten etkilenebileceği , okurken gözlerinin dolup geldiğimiz noktayı görebileceği ve kesinlikle bu yüzden okuması gereken bir kitap.
Üzerine prim yapılacak son insan veya prim yapmanın teklif dahil edilemeyeceği tek insan hakkındaki bu kitap benim için çok değerli. Kalbime dokunan her kitap gibi bu eseri de tavsiye edebilirim...
Shakespeare kendi zamanını aşmış müthiş bir yazar gerçekten..
Öğrenciyken edebiyat derslerinde eserlerini (açıkçası )görev bilinci içinde yani yapmak zorunda olduğumuz için incelediğimiz bu büyük yazarın kitabını şimdi farklı bir ruhla okumaya çalıştım. Sonelerdeki her bir cümle, bu sefer zevkle ve hissederek okuduğum için beni derinden etkiledi.Tabii ki çevirmeni de ayrı bir takdir etmek lazım. Orijinal dilden dilimize çevirirken hiçbir duyguyu atlamamış, eğreti duran hiçbir cümle yok.
Yazara bu cümleleri ve bu etkileyici cümleleri yazdıran, yazmasına sebep olan kadını kıskanmadan edemedim.. Şu cümlelerin yazıldığı kadını kim kıskanmaz ki ?
"Aşığım gözlerine, onlar da bana acıdıklarından,
Biliyorlar kalbinin beni hor görüp zulmettiğini bana,
Karalar bağlamış, mateme bürünmüşler benim için,
Şefkatle bakıyorlar çektiğim acıya.
Gerçekten, gökyüzündeki sabah güneşi bile, Yakışmaz söken şafağın solgun yanaklarına, Yakıştığı gibi yaslı gözlerin senin suratına,
Geceleri rehberlik eden o parlak yıldız,
O dingin batıyı aydınlatmaz gözlerinin yarısınca:
Ah! Bırak öyle yapsın yüreğin,
Yüceltsin seni bana tuttuğu yasla,
Her yanın gibi karalar bağlasın acıma duygun da.
Güzelin aslı kara olur derim işte o zaman,
Çirkindir öyleyse rengi rengini tutmayan.
Neden bu kitaba da bu kadar geç kaldım aydınlanması yaşadığım eser
Öncelikle kitapla ilgili spoiler vermeden nasıl bir inceleme yapacağımı bilmiyorum. Ama kesinlikle alıntılamaya doyamadığım cümlelerin olduğu muhteşem bir kitaptı. En çok da karakterin sen dili ile yazması bana sık sık benimle konuşuyormuş ve bana hitap ediyormuş hissini verdi. Sanki Aaliya ile sohbet ettim kitap boyunca.
İçeriği ise kısaca zor bir çocukluk ,gençlik , kısacası hayat geçirmiş bir kadının çeviri yaparak ve kitap okuyarak kendini bulması. Kitaptaki ana karakter Aaliya'nin başından geçenleri kesit kesit ve mükemmel bir üslupla anlatması beni çok etkiledi. Aaliya'nın okuduğu ve çevirdiği sayısız kitaptan alıntılar yapması ve birkaçını okumuş olmam sebebiyle bu alıntılar beni çoğu zaman gülümsetti.Kesinlikle sadece kadınların değil herkesin , kitaplara sığınıp onlardan umut bekleyen herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum . Çünkü içinde herkesin kendini bulabileceği ve kendiyle özdeşleştirebileceği cümleler var. Yazara da ayrı bir alkış.Ne kadar akıcı ve iyi bir ifade becerisi ..
Okurken zamanın durduğunu hissettiğim kitap
Kitap uzun asırlardır yaşayan ve "Anageria" isimli rahatsızlığa sahip bir adamın maceralarını anlatıyor. Konu her ne kadar tekdüze gibi görünse de kurgulanış şekli ve yazarın dili kitabı bir çırpıda okumamı sağladı. Bir yandan şimdiki hayatını bir yandan da geçmişteki hayatına ayna tutarak ilerlemesi, aralarda kurduğu bağlantılar gerçekten çok etkileyiciydi. Zaten oldum olası Flashback içeren romanları, dizileri , filmleri sevmişimdir.
Kitabı okurken ana karakterin kendini tükenmiş ve kaybolmuş hissettiği anlarda okuyucuya da bu hissi hissettirebilecek değerde güçlü cümlelerle karşılaştım. Bir tanesini paylaşayım:
"... Her şey bir döngüydü. Yavaşça dönerek geçmişe doğru giden bir döngü. Defalarca, tekrar tekrar aynı hataları yapmaya devam eden insanlara duyduğunuz hoşgörü azalmaya başlıyordu. Bir zamanlar nakaratını çok sevdiğiniz ama artık her duyduğunuzda kulaklarınızı parçalamak istediğiniz bir şarkıyı sonsuza kadar dinlemek gibi bir şeydi bu."
Kolay okunan bu kitabı kesinlikle tavsiye ederim .
Trendeki Kız / The girl on the train
Birçok okuyucunun popüler kültür yüzünden viral olduğunu söylemesi ve hakkında kötü yorumlar yapması, kitaba önyargıyla yaklaşmama sebep olmuştu . Ama konu her ne kadar basit olsa da bir kitapta önemli olan şeyin kurgu ve okuyana hissettirdikleri olduğunu düşünüyorum. Olaylar ve kişilerin arasındaki ilişkiler o kadar ince kurgulanmış ki bir sonraki sayfayı hep merakla çevirdim. Tam bir polisiye- gerilim denmese de son sayfaya kadar bende merak duygusu yarattı. Farklı kişilerin ağzından farklı tarihlerle aktarılan hikayeler hep ilgimi çekmiştir. Edebi değeri olan kitap arayışında olanlara tavsiyem Türk Edebiyatı olur hep. Farklı bir tat için bu kitabı naçizane tavsiye ederim.
İnsan ilişkilerinde de geçerli olan ve kitap okuma serüvenimde hep söylediğim şey: " Önemli olan sana ne hissettirdiğidir, başkalarına değil..."
Alıntılamaya doyamadığım bir kitap
Okurken kendimi bana kendimi çok çok değerli hissettiren bir kitaptı. İçerisinde birçok konu başlığı var ve her bir konu, üzerinde çok derin düşünülmesi gereken hassas konular. Okurken verdiği bilgilerle insana hem kendisini sorgulattırıyor hem de etrafındaki insanları. Aslında farkında olmadığım birçok gerçekle beni yüzleştirdi diyebilirim. Normalde kişisel gelişim okumakta zorlanırım, fakat bu sefer öyle olmadı. Okurken zevk veren bir kitap. Dili oldukça sade ve anlaşılır. Günlük hayatta yaptığımız birçok davranış ve çevremizdeki insanların tutumlarını daha iyi anlamamızı sağlayacak çok değerli cümlelerin olduğu bu kitap bana terapiye gidip gelmişim gibi hissettirdi. Çok geç okuduğum için biraz üzgünüm.
Keşke insan olmaya çalışan, insan olmayı gerçekten gönülden isteyen herkes okusa dediğim kitap.
İyi ki okudum diyeceğimiz nice kitaplarla karşılaşmak dileğiyle...
kitap yorumu
Açıkçası bu kitapla ilgili cümlelerimi toparlamakta zorlanıyorum , son sayfasını okuyup kitabı kapattım ve oturduğum yerde kalakaldım. Güya çapraz okuma yapma hayalleriyle bu kitaba ve İnsanın Anlam Arayışı'na başlamıştım fakat kitap beni hep bir sonraki sayfaya geçmeye zorladı ve ikinci kitaba başlayamadım bile.
Bu tür cinayet gerilim suç romanlarında Agatha Cgristie'nin üzerine çıkabilmiş herhangi bir yazarla tanışmamıştım. O benim için hala zirvedir. Yaşadığı zamandan hala günümüze dokunabilen etkili kitaplar yazdığı için. Yabancı veya Türk olsun bu türde okuduğum hicbir roman beni tam olarak memnun etmezdi ama bu kitap o zirve eşiğine çok yaklaşan kitaplardan biri oldu. Kesinlikle tavsiye ederim...
Mükemmel bir kitap...
Hem ismiyle hem de kapak tasarımı ile dikkatimi çeken bir kitaptı. İçeriğini çok merak ederek başladım kitaba. Kısacık bir kitap ama içindeki aforizmaların her biri o kadar derin, o kadar anlamlı ki bir çoğunu okuduktan sonra boş boş duvara bakıp düşündüğüm zamanlar oldu :) Oscar Wilde'ın yaşadığı dönemden şu an içinde bulunduğumuz döneme ışık tutabilen o kadar güzel fikirleri var ki her birine hayran oldum... Son sayfalarda yer alan ve beni etkileyen bir tanesini buraya yazarak bitiriyorum:
"Sigara hazın mükemmel bir türü. Çünkü bu Üstün Has insanı hep tam tatmin olmamış halde bırakır. İnsan daha ne isteyebilir? "
Çok haklısın Sevgili Wilde...
Kadınlar Ülkesi üzerine...
Kitap hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki... 3 erkeğin gözünden tamamen kadınların yaşadığı bir yaşam alanının tasviri. Kitabı okurken bazı sayfalarda o kadar nokta atışı cümleler yer alıyordu ki kitabı bırakıp kendimi düşüncelere kaptırdım. Ama beni en etkileyen nokta, ana karakterlerin gittikleri bu ütopik evrende kendilerini zayıf, işe yaramaz, güçsüz ve boş hissettikleri anlardı. Tıpkı birçok kadına hissettirildigi gibi. Toplumumuzdaki birçok kadının özellikle herhangi bir işte çalışmayan birçok kadının evde oturup eşlerinin eve dönmesini bekleyerek bir yandan ev işleri ve bir yandan çocuk veya çocuklarıyla ilgilenip tüm günlerini bu şekilde geçirmek zorunda kaldıkları gerçeğini kitapta ana karakterler üzerinden görüyoruz çünkü bu kitapta kadınlar çok değerli, çalışkan, becerikli ve kendilerine yetebiliyorlar ve hayatlarına devam ettirmek için bir erkek figürüne ihtiyaçları yok. Bu yüzden kitabı okurken çoğu noktada ben de ana karakterler kadar bu duruma şaşırdım. Her ne kadar distopik bir kitap olsa da böyle bir dünyanın anlatıldığı bir kitabı okurken oldukça keyif aldım. Kesinlikle tavsiye ederim
Kitap konusu itibariyle çok ilginç fakat okurken tasvirlerin fazlalığı ve gezilen yerler/insanlar hakkında verilen aşırı detaylar okumami zorlaştırdı. Ilk iki bölüm (Lilliput ve Brobdingnag'a yolculuklar) oldukça ilgi çekiciydi ve akiciydi. Ama gerek yazi puntosunun küçüklüğü gerek betimlemeler kitabı çok daha yavaş okumama sebep oldu. Çok değerli bir yazar ve değerli bir kitap Gulliver'ın Gezileri ama benim beklentilerimi karşılamadı...
Kitabı bütün itibariyle çok çok beğendim. Ama kesinlikle polisiye türünde olduğunu düşünmüyorum. Dram ve gerilim dolu olduğu söylenebilir. Konusu gerçekten beni çok etkiledi ve bitirdikten 1 ay sonra bile etkisinden çıkamadım ki bu hayatımı ve sosyal ilişkilerimi biraz olumsuz etkiledi. Kitapla ilgili tek olumsuz yorumum cok fazla gereksiz tekrar olmasıydı. Ana karakterlerin hisleri, yaşadıkları ve düşünceleri tekrar tekrar farklı cümlelerle her bölümde geçiyordu bu da beni biraz sıktı. Ama unutma şansım olsa tekrar okurum diyebileceğim bir kitap...
Kitap yorumum
Kitabı ödünç alıp okudum ve kurgusuna hayran kaldım. 4 günde bitirdiğim bu kalın kitapta geçen olaylar, yaşanan acılar ve verilen kayıplar beni hem hayrete düşürdü hem de zaman zaman tüylerimi ürpertip gözlerimin dolmasına sebep oldu. Ilk defa Vietnamlı bir yazarla tanıştım ve iyi ki tanıştım diyebiliyorum. Hem ruha hem kalbe dokunan, karakterler kadar olay örgüsünün de 2 kişi tarafından anlatılması insanda bir an önce okuyup bir sonraki sayfaya bir an önce geçme isteği uyandırıyor . Kesinlikle tavsiye ederim
