... Sevgili Metin Altıok masada tam karşımdaydı. O masada önceden tanıdığım tek kişi olarak salt onu unutmuyorum. Insan, biraz sonrasını bile bilemiyor. Sevgili Metin Altıok'un, yirmi saat sonra Madımak Otelinde canlı canlı yakılacağını ama ölmeyeceğini, hastaneye kaldırılıp iki-üç gün daha acılar çekerek kıvrandıktan sonra, gericilerin 37. kurbanı olarak öleceğini nasıl bilebilirdim. Fizik yapısı ince, ruhsal yapısı da incelikli, şair denilince imgelenebilecek, hiç şair görmemiş bir insanın onu ilk gördüğünde "işte şair bu olmalı" diyebileceği bir insandı. Ilk şiir kitabındanberi onun şiirlerini seviyordum.
"Yahu,ne biçim memleketteyiz be...Yaşasam,bırakmazlar ki yaşayayım...Ölsem,ölünmez.Zehirler etkisiz,tirenler tarifesiz,havagazı gazsız...Peki biz kendimizi nasıl öldüreceğiz!"
"Sesini yükseltme! Unutma ki seslerin en çirkini eşeğin sesidir."
Lokman Suresi; 19. ayet
OKUMAK ÖĞRENMEKTİR, İNSAN KEŞFETMEK GÜZELDİR !
İlk defa Aziz Nesin okudum. Zaten aklımdaydı ama https://1000kitap.com/Nordavind sebep oldu diyebilirim, malum kendisinin has adamlarından, babam diyor.
Tuco inceleme de istedi,istemese de muhtemelen
Hasan Hüseyin Korkmazgil e değinelim. 1950 li yıllarda Afşin’de öğretmenlik yaparken Nazım şiirlerini okumakla suçlanıp görevinden atılmış, üç yıl hüküm giymiş, belki de bu yüzden şiirlerinde sıkça Nazım’a değinmiş. Hapis yıllarında Nazım Hikmet, Aziz Nesin gibi toplumcu şairlerle içli dışlı olmuş.
1920 li yıllardan sonra