Neden?
Ulan, siz hep züppe çaylarda, terzi salonlarında, Feriha gibi dejenere kızlar arasında, namussuzluk yapan kadınların hikâyelerini duyarsınız. Kâinatı böyle sanırsınız. Ulan, herkes böyle olsa bu hikâyeler anlatılır mı? Demek müstesna vak’alar bunlar ki dile düşüyor. Neden efendim Şemsi Bey’le Hacer Hanım dün gece evlerinde efendi efendi, hanım hanım oturmuşlar, radyo çalmışlar, çocuklarını okşamışlar, sonra yatmışlar, neden onlar dile düşmüyorlar? Çünkü onlar herkes. Herkes onlar gibi. Demek namussuzluk müstesna imiş ki dile düşüyor. "Herkes böyle" deme, küçük hanım. Herkes böyle olsaydı, namusluların hikâyesi dilden dile gezerdi. Onlar müstesna olurdu. Çok şükür, öyle değil.
Neden kepaze bir azlık sana cesaret veriyor, örnek oluyor da, bütün o binlerce, yüz binlerce evi dolduran sessiz ve temiz insanları düşünmüyorsun.
"Çokluk" ile "azlık" aslında birdir. Onu çok veya az diye ayıran bizim kuruntumuzdur.
Sayfa 68 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Tanrısız ne demek? Ağırlıksız gibi, azlık çokluk belirten ölçümler tamam da soyut şeylerde işler tuhaflaşıyor. Hele dinde. Tanrı’ya inanmayana “a” teist deniyor, yani tanrı”sız”. Tanrılı olmak normalmiş gibi.
Papuçsuz, gömleksiz, şemsiyesiz, donsuz da neden tanrısız?
Tanrılar, tanrılıyım, desin.
Sayfa 162 - Everest, 1. Basım Nisan 2023Kitabı okudu
İnsan hayatında mutluluğu azaltan bir şey var, hem o kadar çok azaltıyor ki mutluluk ve azlık adeta kardeşmişçesine birbirlerine ait görünüyor.
"Kaynağı bilinmeyen Kemalist tabiri etrafımızda toplanmış bir azlık ifade ediyor. Halbuki bütün millet etrafınızdadır. Bunun için bu dar çerçeveli tabire iltifat buyurmayınız."
Saltanat Kalkacak, Hilafet KalacakKitabı okudu
Ah Filistin...
~☆~
Ahali harap olan her yanı onarıyor, kesesinde az olanı daha az olanlarla paylaşıyor ve Buhara yeniden baharın geleceği günleri bekliyordu. Yokluk vardı, darlık vardı, azlık vardı ve zor zamanlardı doğru ama vazgeçmek, terk etmek, pes etmek ve çekip gitmek yoktu. Onlar da gayet ipine sarılmışlardı şimdi.
~☆~
Sayfa 28 - Nesil Yayınları
