● Dâğ-ber-dâğ (ﺩﺍﻍ ﺑﺮﺩﺍﻍ) birl. i. (Fars. ber- “üzerinde” ekiyle) Yara üstüne yara, kat kat üzüntü:
Her dem tenimizde dâğ-ber-dâğ olsun / Feyz-i gam ile o kûşeler bâğ olsun
(Azmîzâde Hâletî).
Der ki Azmizâde Haletî:
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâne
Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş
(Âşık olup da ayrılık acısına, ben sabrederim diyen yalan söylermiş.)
Esrârım dil zaman zaman söyler imiş
Hengâme-i gamda dâstan söyler imiş
Işk ehli olub da mihnet-i hicrane
Ben sabr iderim diyen yalan söyler imiş
/Azmizade Haleti
Yâr hâlimden su'âl etse hemân giryân olur
Görmedim çeşmim gibi âlemde bir hâzır-cevâb
Azmizâde Hâleti
(Sevgili, hâlimi sual edecek olsa gözlerim hemen ağlamaya başlar.
Ben, bu dünyada, gözlerim kadar hazır cevap başka birini görmedim.)
Esrârını dil zamân zamân söyler imiş
Hengâme-i gamda dâstân söyler imiş
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâna
Ben sabr iderim diyen yalan söyler imiş
Azmîzade Haletî
Esrârını dil zaman zaman söyler imiş
Hengâme-i gamda dâstan söyler imiş
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâne
Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş
Azmizade Haleti
(Gönül, sırlarını zaman zaman söylermiş.
Gama düştüğü zaman destan söylermiş.
Âşık olup da ayrılık acısına,
Ben sabrederim diyen yalan söylermiş.)