Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Annabel Lee şiirinden esinlenip kendi yazdığım hikayem
"Artık ömrünün son anlarında olan bir adamım ben. Bu satırları yazıyorum ki bu evde yarım kalan aşk hikayem unutulmasın. Benim adım Ozan. 68 yaşındayım. Sonunda sevdiğimle kavuşmama az kaldı. Sıcak bir haziran gününde, sevdiğimle aynı anda doğdum. Aynı anda inletti göğü ağlamalarımız. Sevdiğim, Sevda'm yan komşumuzdu. O da benim gibi
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
Reklam
Babamı kaybettik.
Nizam Ağa'yı Kaybettik. Babamın adı Nizamettin'di. Dedem o zamanda köylük yerde nereden bulduysa Nizamettin koymuş babamın adını. Nüfusa göre 1964'lü. Dedem askere geç gitsin diye 3-5 yaş küçük yazdırmış. Zannımca 1960'lıydı babam. İlkokulu (5 yılı) 8 yılda bitirmiş. Okumaya hiçbir zaman gönül indirmemiş. Askere gidene kadar
Kaybedilmiş bir savaş üzerine - Svetlana Aleksiyeviç- 2015 Nobel Konuşması
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine Sevgili dostlar, Bu kürsüde tek başıma durmuyorum. Etrafımda sesler var, yüzlerce ses… Sesler her zaman benimle, çocukluğumdan beri.   Çocukken köyde yaşıyordum. Biz çocuklar sokakta oynamayı seviyorduk, ama akşamları, yorgun argın ninelerin -bizim orada nasıl derler- konuşlandığı banklar, mıknatıslıymış gibi
Sevgi Hayatın, Aşk Sevginin Mayasıdır - Garib Çoban
Bir gözyaşı kutlu demdir teheccüt vakti alev gibi yanan. Özü sudur ama külleri amirdir. Gecede uykuyla aşık yarışır, yakarak ve yıkarak kavuşturan bir fazilettir. Bağrından süzülürken gözyaşıyla aşkın hamuru yoğrulur. Goncası açılsın diye gülün başında bekleyen bülbül gibidir aşık. Sesi şu kubbede baki kalsın diye sevdalara salınır
BİR ÖLÜNÜN DİLİNDEN
SONUNA KADAR OKUYUN LÜTFEN Yıldızlı kar her yeri beyaz bir battaniyeyle kapladı. Ancak bu battaniyenin üzerinde büyüyen kırmızı çiçekler iç açıcı değildi. Çünkü kan kokuyorlardı. Kurtların keskin dişlerinden kurtulamayan insanların kan kokusu ... 1992 ... 25 Şubat'ın soğuk kış gecesi ... Ve sonsuz ormanda yürüyorum. Ailemi, akrabalarımı,
Reklam
SÜPÜRGE SESİ
Penceremden, vuslata ermek için karı bekleyen Köse Dağı seyrediyorum. Hüzünlü. Nasıl olmasın ki, aralık ayında bile güneş bağrını yakarken. Üzerinde uçuşan kuşlar ise mutlu ama bir o kadar da şaşkınlar. Dağın ardına geçip geçmemekte tereddüt yaşıyorlar. Farkındalar, doğa ananın yüreğinde ters giden bir şeyler var. Gözlerim kanatlanıp dağı
“Yezidler olduğu müddetçe Hüseyinler de var olacaktır”
İMAM HÜSEYİN VE KERBELA OLAYI Prof. Dr. Ali Yaman İmam Hüseyin Peygamberin torunu ve İmam Ali ile Hz. Fatıma’nın ikinci çocuğu idi. O zamana kadar Araplar arasında pek rastlanmayan bu adı ona Hz. Muhammed vermiş idi. Bazı kaynaklarda Hüseyin doğduğu zaman Hz. Muhammed’in kulağına “ O cennet çocuklarının efendisi (Seyyid)dir.” diye seslendiği
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.